Bölüm 52 = Yine mi teslimat?

7.2K 260 7
                                    

Bu dersimiz serbest çizim olduğundan aklımda canlanan Berkin yüzünü çizdim. Berk bu aralar bende resmen takıntı haline gelmişti. Sürekli onu düşünür onunla mesajlaşır olmuştum. Bütün hafta sonu gecelerimi onunla mesajlaşarak geçirmiş hatta olayı biraz daha abartıp arada bir birbirimize diyemediklerimizi evin içinde yüzümüze bakarken mesaj atarak söyler olmuştuk. Ne kadar saçma değil mi?

"Azra zil çaldı bilmem farkında mısın?"

"Ne?"

Zeynep başımda dikilerek "Zil çaldı diyorum zil, sen Berkin çizimine iyice dalıp gitmişsin" diyerek bana takılmaya başladı.

"Tamam toparlanmama izin ver" diyerek kağıdımı dosyamın içine koydum ve kalemlerimi filan ortalıktan topladım.

"Yağlı boyayı da tercih ede bilirdin neden illaki kara kalem olsun diye tutturdun?"

"Kara kalem daha sanatsal geliyor bana da o yüzden, renkleri duygu ve o anki hislerime göre kullanan bir insanım ben, kara kalem ise tek seçenektir. En fazla kalem kalınlığı konusunda tartışıla bilir."

Zeynepte bana "Haklısın" diye katıldıktan sonra sınıftan beraber çıktık.

Kolumu Zeynepin koluna doladım "Eee Poyraz ile konuşuyor musunuz?"

"Arada bir, biraz meşgul birisi sanki."

"Öyledir" dedim. Babamı son teslimat gününde gördükten sonra Poyrazında işin içinde olduğu düşüncesi ilk günler bana çok daha yakın geliyordu fakat aradan belli bir zaman geçtikten sonra düşüncelerimde uzaklaşıyordu. Şuan bana Poyrazdan şüpheleniyor musun sorusunu sorsalar sanırım hayır derdim.

"Daldın" dedi Zeynep.

"Yok ya cappucinomu yoksa expressomu alsam diye düşünüyordum" diye yalan söyledim.

"Ay almışken bana da cappucino alır mısın?"

Kolumu Zeynepin kolundan ayırdım "Tabi ki, o zaman seninle masada görüşürüz" diyerek ben kafeteryaya Zeynep ise okul bahçesine doğru yürüdük.

Kahve sırası fazla olmadığından uzun bir sürede beklemek zorunda kalmadım. Siparişimi verdiğim gibi birisi tarafından izlendiğim hissine kapılıp arkamı döndüm ve Murat ile yüz yüze geldim.

"Selam" dedi bana gülümseyerek.

Bende mecbur "Merhaba" dedim.

"Nasıl gidiyor, geçen haftadan beri seni göremedim buralarda?"

"İyidir, evet çizimleri bu aralar biraz fazla ağır tutuyorlar. Her molada yararlanma şansım olmuyor maalesef."

"Çizimlerini bir gün görmek isterim" derken gözlerini bir saniye olsun gözlerimden ayırmadı.

"Umarım bir gün görürsün" diyerek arkada bana kahvelerimin hazır olduğunu söyleyen garsona döndüm ve teşekkür ederek kahvelerimi tepsiye koyup aldım.

Bekleme sırasından çıkarken Murat hafiften koluma dokunup beni durdurdu. "Azra seninle konuşma gibi bir şansımız var mı?"

"Berk ile en son ne konuştuğunuzu tam olarak bilmiyorum ama...."

"Ben Berk ile değil seninle konuşmak istiyorum" diyerek lafımı böldü, üstelik oldukça da sinirli bir ses tonu kullanmıştı. "Özel olarak okuldan sonra bir yerlerde buluşup sadece beş dakikalığına konuşa biliriz, Abinin kulağına gitmeyeceğine eminim."

"İnadım inat diyorsun?" deyi verdim birden.

Murat bu cümleme gülümseyerek karşılık verdi. "Eh biraz, sadece konuşmaktan bir şey kaybetmeyeceğimizi anlatmaya çalışıyorum."

Biri Bizi Durdursun (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin