YAPAY DÜNYA(TAMAMLANDI)

BÖLÜM-17:KUŞKULAR

1 yıl önce. ..

Alex , Stephen ve Mary yaklaşık iki saattir durmadan yürüyorlardı.Çoğu zaman Mary duraklıyor ve elleriyle oyuklara dokunarak devam ediyordu. Alex kızın her hareketini dikkatlice izliyordu. Bu kızda içine sinmeyen bir şeyler vardı. Alex'in güçlü sezgileri vardı bu sezgileri onu şimdiye kadar hiç yanıltmamıştı.Bu kız kesinlikle güvenilir biri değildi.

Alex yol boyunca kıza sorular sordu ve ruh halini çözmeye çalıştı. Her ne kadar rahat davranmaya çalışsada yeterince tedirgindi. Hasta olmadığı halde koridorlara neden indiği sorusuna ise kız kardeşinin beş ay önce hastalandığını , bu yüzden buraya geldiği saçmalığını tekrar edip duruyordu.

Mary planın aksadığının farkındaydı saatler geçmişti ama SIYAHLAR hâlâ gelmemişti. Alex yorulmak bilmiyordu.Durmadan yürüyorlardı.Onları 3 kez aynı yerden geçirmişti ve biraz daha devam ederse Alex'in bunu fark edeceğini biliyordu.

Bu Mary'in sadakat sınavıydı Alex koridorlarda kaybolmadan onu bulacak ve tam da kendisine anlatılan yere götürecekti. Onları oyalayacaktı ta ki SIYAHLAR gelip Alex'i alana kadar.Plan cok basitti. Fakat bu sınavı geçemezse bir daha SİYAH'ların arasına girmek için şansı olmayacağını biliyordu.

Mary yeraltı koridorlarını ezberlemek için neredeyse 4 ay boyunca bu karanlık ve havasız yerde saatlerini tüketmişti.Çoğu kez ölümle burun buruna gelmişti. Yeraltı koridorları labirent gibi karma karışıktı ve SIYAH'ların eğittiği bekçi köpekler olur olmaz yerde karşısına çıkıyordu.Bekçi köpekler H virüsü taşıyordu bu virüs onları saldırgan ve ölümcül birer silaha dönüştürmüştü.Bekçi köpeklerini öldürmek yasaktı ancak Mary hayatta kalabilmek için birçok bekçi köpeğini öldürmek zorunda kalmıştı. SIYAH olmanın iki kuralı vardı. Bunlardan ilki yeraltı koridorlarını avcunun içi gibi bilmek ve diğeri ise sadakat sınavında geçebilmekti. Mary uzunca bir zaman koridorları dolaştı ve en sonunda avuç içi büyüklüğünde bir taşa koridorları kazıyarak kendine bir tür harita çıkardı.

Yönünü karıştırdığında cebindeki taşa dokunuyor ve parmaklarıyla taştaki oyuklara dokunarak nerede olduğunu bulmaya çalışıyordu. Zamanla bu konuda da pratik kazandı ve yönünü daha hızlı bulmaya başladı. Artık taşa yalnızca bir defa dokunması yetiyordu.

Mary Alex'i yanıltmak için duvardaki oyuklara dokunarak dikkat dağıtıyor ve bu arada cebindeki taşa dokunuyordu.Duvardaki oyuklarda birşey yoktu fakat Alex buna fazlaca dikkat etmişti anlaşılan. Çünkü Mary Alex'in de oyuklara dokunmaya başladığını farketti.

Uzunca bir süre yürüdükten sonra dinlenmek için bir köşeye oturdular.
Alex"Stephen ilk nobet senin." Dedi ve oyuklardan birine uzandı.Alex Stephen' e elleriyle işaret vermişti. Alex Mary'i yormak için epey bir yürütmüştü.Kız uykuya dalınca ondan uzaklaşmaları gerekiyordu. Çünkü kız onları aynı yerde dolandırıp duruyordu.

Alex uykuyla savaşırken uyuya kaldı. Aynı şekilde Mary de uykuya dalınca Stephen kıza yaklaştı ve sürekli elini daldırdığı cebinden aradığı şeyi bularak yavaşça çıkardı. Stephen Mary'la ilk karşılaştığında Mary elindeki şeye ışık tutmuş sanki yolunu bulmaya çalışıyordu.Kız Stephen'i görünce panikleyip elindeki şeyi cebine koyunca Stephen fazlaca kuşkulanmıştı her durdukları yerde kız eliyle cebinde birşeyler arıyordu.Bütün bunlar o şeyin çıkış biletleri olduğunu gösteriyordı.Stephen elindeki küçük siyah taşa baktı ve hemen Alex'i uyandırdı.

Mary karnına yediği tekmeyle uyandığında Alex ve Stephen çoktan gitmişlerdi.Gelen Leport ve adamlarıydı.Mary telaşla ayağa kalktı ve eli direk cebine gitti.Taş yoktu.Leport avazı çıktığı kadar bağırıyordu " ALEX NERDEE!!!?"