Bölüm 45: YALANLAR(FİNAL)

24 2 0
                                    

Alex yaklaşık üç hafta boyunca çok yoğun bir tempoda çalışarak kritik kararlar verdi. Sık sık üç gezegenin neden birbiriyle bu kadar bağımlı olduğunu anlamak adına Martin'le uzun sohbetler yaptı. Bu sırada yapay dünya olan Mavi gezegende iyileşme ve toparlanma süreci başlamıştı. Leport klon merkezinden elini kolunu sallaya sallaya çıktığı gün bu işte Alex'in parmağı olduğuna adı gibi emindi ama bunu nasıl başardığını bilmiyordu. Alex'i en son yeni dünyaya gitmek için bindikleri uzay aracında görmüştü. Bilincini kaybettikten sonra gözlerini klon merkezinde yeniden açtığında yakalandıklarını anlamıştı ama Alex yoktu. Onun için çok endişelenmişti Leport. Bir anda buradan çıkması işleri değiştirmişti. Çıkar çıkmaz Kovan onu buldu ve lider sıfatıyla Kovan' a dönmek beklediği en son şeydi. Alex'ten hiçbir haber yoktu. İçinde yaşadığı dünyada bir hareketlenme başlamıştı. Başa geçen Eliza iyi işler yapıyordu anlaşılan. Sokaklardaki çöp yığınları günden güne azalıyordu. Bir tedavi bulunmuştu siyahlar birer birer iyileşiyordu. Avcılar kelle avlamayı bırakmış bir bir Kovan'a katılmaya başlamışlardı. Daniel sürekli burnunda bitiyordu ama artık varlığına ve sıcaklığına alışmıştı. Gezegene görünmez bir el dokunmuştu üzerlerine iyilik yağıyordu adeta.Derken bir gün kapısı çalındı ve içeriye biri girdi. Arkası dönük vaziyette oturuyordu Leport.
" Bu koltukların rengini değiştirmekle iyi yapmışsın Leport. Ben bunun için fırsat bulamamıştım."
Leport kulaklarına inanamıyordu adeta sıçradı yerinden.
" Alex!"
" Bu kadar şaşıracağın bilsem daha önce gelirdim Leport."
"Hangi cehennemdeydin sen Alex. Bakmadığım yer kalmadı." Dedi Leport neşeyle sarıldı dostuna.
" Buralarda değildim Leport . Bu çok uzun bir hikaye daha sonra anlatırım." Alex daha lafını bitirmeden odanın kapısı hızlıca açıldı ve Stephen koşarak içeri girdi. " Ahh gerçekten de gelmişsin Alex geldiğini söyledi Kovan'dakiler inanmamıştım." Dedi heyecanla.
" Gel buraya çaylak." Alex özlemle sarıldı küçük dostuna. Kapı tekrar açıldığında Alex gülmeye başladı. " Bu serseriler döndüğümü canlı yayınla herkese duyurdular sanırım." Dedi ve içeri giren Daniel' e baktı. " Sende mi Kovanda bir arı oldun Daniel?"
"Ah dalga geçme Alex bunu tamamen Leport için yaptım. Biliyorsun ki ondan gözümü ayırdığım anda kurtlar boynuna yapışıyor." Dedi Daniel imalı bir ses tonuyla.
" Burada kurt sen oluyorsun Alex." Dedi Leport ikisinin atışmalarını özlemişti.
" Alex burada ve benim dışımda herkesin bundan haberi var." Öfkeyle içeri girdi Zack ve Alex' e sarılırken öfkesi uçup gitmişti bile.
Alex dostlarına baktı teker teker sanal bir gerçeklik değildi yaşadığı şey. Sanal olmayacak kadar mükemmeldi. Bunu bilmek canını acıtıyordu. Normalde burada olmaması gerekiyordu fakat dostlarını çok özlemişti. Her an onları düşünüyordu. Psikolojisindeki bu düşüşü fark eden yapay işlemcisi Sera artık Alex'in depresyon eşiğinde olduğunu fark ederek gitmesine izin vermişti. Alex uzunca bir süre dostlarıyla hasret giderdi içinde bulunduğu durumu anlattı ve onlarla tekrar buluşacağına dair söz vererek ayrıldı mavi gezegenden . Sırada gri gezegen vardı. Küçük dostlarını da çok özlemişti. Onu Neşeyle karşıladı Neriler. En çok da Ozzy sevindi gelişine bütün gece şarkılar söyledi Alex için. İlerleyen saatlerde herkes uyuyunca eski dostu Fredrick ile baş başa kaldıklarında içini açtı Alex. Konuşmadan anlaşıyorlardı zaten. Dostu daha o söylemeden girdi konuya. "Yaşadığın hiç bir şey yapay veya yalan değil Alex. Buraya tekrar döndüğün zaman sana anlattığım şeyi hatırla."
" Ne yani bu test yani liderlik seçimi benim kızıl gezegende yaşamış olmam birer kurmaca mı?"
" Bunu en derinlerinde bilen kişi sensin Alex."
Alex hışımla ayağa kalktı. Neye inanması gerektiğini artık bilmiyordu. Önünde yaşanmış üç ayrı hayat vardı . Hepsini de her ayrıntısına varıncaya dek hatırlıyordu. Mavi gezegende bir askerdi ve onurlu bir savaş vermişti. Gri gezegende bir türle iletişime geçmiş onları eğitmiş onlarla yaşamış bir öğretmendi. Kızıl gezegende otoriter , sevgiden yoksun bir babanın gölgesinde büyüyen , onun yönetici olarak sürekli kararlarını sorgulayan bir sosyo-bilimciydi. Hızlı adımlarla uzaklaştı Nerilerin köyünden. Fredrick ile konuşmaya devam ediyorlardı. " Yaşadığım hayatlardan hangisi gerçek! Bunu bana söylemelisin Fredrick!"
" Hepsi gerçek hayatlar Alex bunu sana daha önce de söyledim."
" Bu nasıl mümkün olur?"
"Özüne bak Alex cevapları aslında biliyorsun."
Kandırıldım diye düşündü Alex. Uyandığında ona yalan mı söylemişti Martin. Ya da yapay dünyada gözlerini ilk açtığında Kate mi ona yalan söylemişti. Ona görüntüler göstererek Fredrick mi yalan söylemişti?
Alex gri gezegende ölümcül çukurların olduğu tarafa doğru bilinçsizce koşmaya başladı. En büyük çukurun ucuna gelerek ayakta dikildi. Aşağıda kaynayan sıcak suya baktı. Ellerini saç diplerine geçirdi .Tam şu anda ölmek istiyordu. Neye inanacağını bilmiyordu. Üç farklı kimlik arasında sıkışıp kalmıştı . Doğru olan hangisiydi? Hangi hayatı gerçekti? Yoksa bir klon muydu?
Ayakları istemsizce çukura doğru yol alıyordu. Son adımı attığında kollarını açtı ve avazı çıktığı kadar bağırdı Alex. Kaynar sulara gömüldüğünde bütün dostlarının yüzü geçti gözünün önünden. Sonrası mı?
Sonrası karanlık ve sessizlik. Ölümün o korkunç sessizliği...

YAPAY DÜNYA(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin