Düğün çok güzel geçti. Azada verdiğim söz düğün boyunca aklımdan çıkmadı. Evcilik oyununa başlamış oldum . Dayımla yengemin mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Ve şuanda Ankaraya gitmek üzere kocaçığımla havalimanındayız. Zorla ikna etti beni. Uçak korkumu yemmem lazım. Mardine sık sık gideceğiz büyük ihtimalle. O yüzden kocaçığım saatlerce araba süremezmiş. Cam kenarına oturuyorum. Gözlerimi kapatıp arkaya yaslanıyorum. Ama zangır zangır titriyorum. Korkuyorum inebilme ihtimalim olsa çıkışa doğru koşardım şimdi. Azad elimi tutup "Nefes ben yanındayım. Aç gözlerini hadi. " ama açamıyorum . Uçak kalkışa geçerken hafiften sallanıyor yada ne bileyim bana öyle geliyor . Korktukca Azadın elini sıkıyorum. Inene kadar ne çektiğimi anlatamam. Yolçuluğun sonlarına doğru gözlerimi açtığımda Azadı uyumuş buluyorum. Ben burada ölümlerden ölüm beğeneyim Azad denilen hayvan uyusun. "Insan yedisinde neyse yetmişinde de öyledir." diye boşuna dememişler. Uçağın inmesiyle rahatlıyorum. Bana kimseden hayır yok onu daha net anlıyorum. Taksiye binip iki katlı bahçeli şirin bir eve geliyoruz. Şimdi buraya Miranla gelmek vardı. Miran artık baba oluyor ben hala Miran diyorum ya. Evin bahçesine giriyorum hemen Azad bavulları taşıyor eve. Çok beğendim ya harika . Bahçede iki kişilik salınçak var . Azadın yanına gidiyorum kıyafetlerini yerleştiyor. Odamı soruyorum yanındaki odayı gösteriyor. "Ama ne olur ne olmaz kıyafetlerin burada olsun . Annemler aniden gelmeye felan kalkarsa anlamasınlar."diyor. Azad cok düzenli herşeyi özenle yerleştiriyor. Ben hemen yerleştirip kendi odama geçip. Kendimi yatağa atıyorum. Burada beni rahatsız edecek kimse yok. Azadı saymazsazsak tabi ama geldiğimizden beri durgun. Onun düzeninide bozdum Mardinden ayırdım resmen. Ama o hala bana iyi dayranıyor. Azadı hiç anlayamıyorum ne yapmak ne istediği belli değil. Azad Eflinide Ankaraya getirdi. Iki ay tedavisi kalmış zaten sonra özgür. Azad özel olarak ilgileniyor Eflinle. Benim umrumda bile değil. Eflinde bana karşı tavırlı. Neyin tavırı onu anlamış değilim. Banane diyorum ama ne olursa olsun kardeşim ya. Yapamıyorum ilgisiz olamıyorum Azad da beni anlarmışcasına Eflinle ilgili ne olursa olsun anlatıyor. Azad kuzenim olmasa bu evlilik olabilirdi. Dinen sakınca yok ama ben onu kardeşim gibi görüyorum. Mirana baktığım gibi bakamıyorum. Miranı istediğim gibi isteyemiyorum. Ne bileyim ben olmuyor işte.
Ezan sesini duyuyorum ama kalkamıyorum. Azad gelip ışığı yakıyor. Bu seferde yatağın içine giriyorum. Ama Azad rahat bırakmıyorki uyuyayım.
" Namazı kıldıktan sonra uyursun hadi kalk "
" Beş dakika daha uyuduktan sonra kalkacağım. Sen git"
"Nefes üçe kadar sayıyorum. Kalkmadığın halde ıslanmış olcaksın. "
" Valla beş dakika sonra kalkcam."
"Sonradan pişman olmaman için bir iki "
Aniden fırlıyorum yataktan. Azad dediyse yapar o yüzden ıslanmak istemiyorum. Azadın karnına bir tane geçiriyorum. Hak etti beni tehtit etmek. Saçım zaten dağılmış durumdaydı Azad saolsun hep dağıttı. Yumruktan sonra yastıkla saldırıya geçiyorum. Azadı bir milim oynatamıyorum anca hazırlıksız yakalamam lazım canını yakmam için demin karnına attığım yumruk gibi. Çocuk gibi kavga ediyoruz.
" hadi yeter seni bu kadar dövdüğüm. Nefes hadi git namazın vakti geçiyor "
" Allah Allah ! Şuna bak beni dövmüşmüş."
Abdes almaya banyoya geçiyorum. Geldiğimde Azad odamda yok. Namazımı kıldıktan sonra direk yatağa atıyorum kendimi. Azad gibi olmak isterdim geçe geç yatıp sabah erken kalkmak. Ama ben kaçta yatarsam yatayım sabah erken kalkamıyorum. Hele sabah namazına hiç kalkamıyorum. Azadın beni kaldırması iyi oldu. Her sabah kaldırsın kalkamadığım zaman pişman oluyorum. Ne bileyim kendimi kötü hissediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefesim Ol ( Tamamlandı )
Romance"Ablacığım ne oldu?" "Yok birşey" "Söyle tatlım vallahi kimseye söylemek yok" "Abla biri senden birini öldürmeni isterse ama bu çok sevdiğin biriyse ne yapardın ?" " Eflin sen ne saçmalıyorsun?" "Öldürmezsen hep seninle uğraşsalar canını yaksalar." ...