Bölüm 10:"Yolculuk"

6.3K 353 2
                                    

Multide Nefes

NEFESIN AĞZINDAN

Mardinde herkez bizi cok güzel karşılıyor. Ama benim yüzüm sirke satıyor. Öküz Azad yaptı yine yapacağını. Hayvanlığını gösterdi araba korkumu yenecekmişiz. Esin ablayada kötü davrandı zaten. Bu adamın derdi ne anlayamıyorum. Biraz oyalandıktan sonra odama geciyorum dayımı görmek istemediğimden. Sıraç geliyor.

" Niye geldin ?"

"Sana bakmaya geldim . Hayırdır kötü görünüyorsun "

"Ben sana demedim mi birlikte gidelim diye. Ama yok bu kızı dinleyen mi var!"

"Ne oldu Nefes?"

"Azadla ben anlaşamıyorum . Ya beni deli ediyor. Yolda aniden durdu sen sürceksin dedi. Babamdan dolayı kullanamıyorum. Korkuyorum Sıraç en son yalvardımda öyle getirdi"

"Azad bu kadar korktuğunu anlamamıştır."

"Abini koruyorsun yani"

"Abimi felan koruduğum yok"

"Tamam ben uyuyacam hadi git".

Sinirimi Sıraçtan cıkarmamam gerekiyor ama oda hak etti. Ondan bir ricade bulundum oda gitti başkasına anlattı. Ben kimseye güvenemeyecek miyim ya. Şimdi ne olacak beni zorla hayvan Azadla evlendirecekler . Hayatım boyunca bir erkeğe muhtaç kalıcam. Miran baba oluyormuş. Demin konuşurlarken duydum. Istediğim hiç bir şey olmuyor. Tamam coçuğu olsun ama ne bileyim benden uzakta olsun. Göz görmeyince gönül katlanırmış. Ama yok illa gözüme sokacaklar. Rezan odaya gelip hazırlan diyor. Bu akşam Nişan gibi yüzük takacaklarmış bana . Hazırlanmaya ne gerek var onu anlamadım. mavi bir elbise getiriyor Rezan misafirler felan gelmiş dedi. Zorla süslüyor beni ama makyaj yaptırmıyorum. Mardinde tek olumlu şey imanım güçlendi. Aşşağı indiğimde Azad çok şık bir takıp elbise giymiş. Kalıbına bakan adam zanneder. Belkide sinirli olduğum için saydırıyorum ama ne bileyim. Oktay bana yine yiyecekmiş gibi bakıyor ama sadece bakıyor. Normalde eli yüzü ayrı oynar göz kırpar. Azad konuşmuş kesin. Azadın yanına götürüyorlar beni. Dayım yakınlarını çağırmış sadece yinede kalabalık. Fotoğraf felan cekiyorlar bütün karelerde somurtuyorum. Dayım kufdeleyi kesiyor. Neden bu kadar acele ediyorlar onuda anlamış değilim . Kacacak yerim var sanki! . Azadın mutluluğuda gözümden kacmıyor. Azadı bir anlamış değilim zaten. Oda benimle aynı durumda sözde ama benim tam tersim. Belki babası için laf gelmesin diye böyledir. Yüzükler takıldığına göre gitmek istiyorum. Misafirlerin gitmesini bekle coçukluk yapma diye bağırıyor bana Yengem. Oluşuna laf gelirse ne olur zaten. Aslında yapacağımı biliyorum ben ya hadi neyse. Ecrin Mirza hepsi alış buna felan diyorlar. Alış ne kadar kolay söyleniyor öyle. Samsundan gelir gelmez bu ne ya. Samsuna geri gitmek istiyorum . Annem babam orda aslında benim ne işim var ki burda. Dayım Esin ablayı dinlememişti bile keşke israr etseydim gelmeseydim. Bunların hiç biri olmazdı o zaman. Dayımdan nefret ediyorum bana bu yaptığını hayatım boyunca affetmiyecem. Konuşmuyorum zaten oda anlamış gibi konuşmayada calışmıyorda, umrunda değilimdir eminim ki. Akşama doğru Eflin geliyor. Benim yüzüme bakmıyor sadece Azada sarılıyor kocaman . Bende sarılmak istiyorum ama yapamıyorum. Bana dargın gibi ne hakkı varsa. Konuşmuyoruz sadece elini uzatıp tebrik ederim diyor. Bende saol diyorum bu kadar. Azadla resim cekiniyorlar öyle güzel gülüyor ki. Beni umursamadı. Azad diyor başka birşey demiyor. Bende ecrinin yanına oturdum sessizce oturuyorum. Beş dakika sonra Eflin gidiyor bu neydi şimdi. Beş dakika için mi gelmişti. Azad hastaneye gidecek diyor.

"Nasıl böyle mutlu olabiliyorsun Azad"

"Mutluyum zaten"

"Yapma Azad ya "

"Nefes istemessen bu gercek bir evlilik olmaz. Sadece benim için numara yapamaz mısın? Mutluymuş gibi "

"Tamam Azad senin için. Hayvanlığının hesabınıda sonra soracam unuttum sanma"

"Saol. Burada ki herkez benim yakınım Nefes anla beni"

"Tamam bak cok mutluyum"

Gülüyorum biraz yapmacık oldu ama elimden gelen budur. Saol deyip sarılıyor . Azadda haklı aslında insanların gözünde düşürüyorum onu. Resim cekiyor Sıraç içtenlikle gülümsüyorum bu sefer. Sıraç bulmuşken hazır beni böyle gülerken cekiyor da cekiyor. Misafirlere ikramlarda felan bulunuyor . Sonra Amin duası yapıyorlar. Bize dualar ediyorlar. Amin diyorum. Belkide mutlu olurum...

Misafirlerin dikkatini cekmesin diye Azaddan sonra elini öpüyorum. Azadın Ankarada da şirketi var. Buradaki şirkette sayılmaz aslında. Azad buradan Ankaradaki şirketi yönetiyor. Belki Azadı ikna edip Ankaraya gideriz. Azad buralara aşık biri bu biraz zor olacak ama olmalı. Bu evlilik belkide buradan kurtulmama vesile olur. Yüzükler takıldıktan sonra misafirler yavaş yavaş kalkıyorlar. Bende odama cıkıyorum. Yine astım suratımı yengem birşeyler dedi ama hı hı deyip geçtim. Hala hangi yüzle bana kızım diyordu ki! Hangi anne kızını sevmediği bir adamla zorla evlendirirdi. Bir de kuzeniyle...

Odamdan günlerce cıkmıyorum. Sadece Kuran kursuna gidiyorum. Rezan geliyor arada onunla dertleşiyorum. Yemeğe inmek kimsenin yüzünü görmek istemiyorum. Ecrinlede tartıştık yok neymiş Azada kötü davranıyormuşum. Ne yapmamı bekliyor ki nişanlım deyim boynuna mı sarılayım. Onun suçu yokmuş saten tek suç benim. Sıraç ve Mirza beni anlayışla karşılıyor. Azadda iyi davranıyor aslında bana. Konuşmaya çalışıyor şaka yapıyor. Kendinden ödün veriyor ama olmaz olamaz. Azadla ben o benim kuzenim ya. Alışamıyorum bu duruma. Kitap okuyorum ' Intibah' , kitaba öyle dalmışım ki Azad elimden kitabı alana kadar geldiğini duymuyorum. Kapıya niye vurmuyorsun diye çemkiriyorum.

" Vurdum. Ses gelmeyince girdim"

" Niye geldin ?"

" Uzatma gir konuya diyorsun "

" Öyle değilde. Merak ettim"

"Seninle anlaşma yapmaya geldim. Ailemin yanında böyle davranmaman konusunda"

"Tamam ama bir şartım var"

"Ne istersen "

" Ankaraya taşınçaz"

" Ankara ?"

" Nasıl olsa şirketin var orada . Ben burada kalmak istemiyorum"

"Tamam bunada tamam. Düğünden sonra ama Babama Anneme böyle yapmayacaksın"

"Anlaştık"

Yine yanlız kalıyorum odada. Bu sefer birazcık huzurluyum. Fatma abla çağırıyor yemeğe. Sofraya oturduğumda herkez bana bakıyor. Nişandan sonra ilk defa gülümsüyorum belkide ondandır. Fazla konuşamıyorum numaradanda olsa artık dayıma karşı iyi olamıyorum. Yinede sorduklarına felan cevap veriyorum. Azadla anlaşmamız var sonuçta. Ecrin barışmaya çalışıyor ama o kadar kolay değil. Beni teselli etmek veya dertleşmek yerine beni suçlamayı seçti. Mirza da arada kaldı. Bir yanda karısı bir yanda ben. Ecrin gercekten arkadaşım değilmiş demek ki. Mirza yorumsuz kaldı hep ama böylesi daha iyi. Ben haklıyım bunda netim. Yemeği yedikten sonra Azad ve Sıraçla dama çıkıyoruz. Bana yine kahve yaptırıyorlar. Bir gün isyan edecem bu ne ya. Bir süre sonra Mirza da geliyor. Azad evlendikten sonra Ankaraya gideceğimizi söylüyor . Şaşırıyorlar ben gülüyorum bu hallerine. Mutlu olcaksanız gidin diyorlar. Haftaya Beşiktaşla Fenerin maçı var. Beni derbiye götürün diyorum. Ama yok biride gidelim götürürüm ben seni demiyor. Pislik bunlar ya. Konuşuyoruz saatlerce Ecrin gelince gidiyorum ben odama. Hamile kız aslında üzmemem lazım ama beni bu kadar kıran birini affedemem. Azadla aramız düzeldi bu sefer Ecrinle bozuldu. Düğün çabucak olsun tek dileyim bu. Aklımın uçuna bile gelmezdi böyle düşüneceğim ama hayat ...

Nefesim Ol ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin