Mutfağa geçtim pasta yapmaya calışıyorum. Azatın bu gün doğum günü. Yirmi üç yaşına girecek. Kutlama sürpriz gibi şeyleri sevmez kuzenciğim ama olsun yinede yapacam. Kek cok güzel kabardı elimde ne marifetli benim kendimi övmesem olmaz tabi. Üzerine İyiki doğdun Azat yazıyorum kılışe ama olsun ya güzel oldu.Hep beraber avluda oturuyorlar. Azat bana sırtını dönük bir şekilde oturuyor. Mumları söndürmemek icin yavaş yavaş arkasından yaklaşıyorum. Sıraç bağırmaya başlıyor iyiki doğdun abi diye komik bu cocuk ya. Azat şaşkın şaşkın bana bakıyor. Masaya bırakıyorum pastayı. Üflesene diyorum hemen kırmıyor beni üflüyor. Hediyemi getiriyorum. Forma aldım . Tabikide Beşiktaşın. Üzerine beni derbilere götürmen dilegimle iyiki doğdun Azad yazılı kartı okuyum gülümsüyor. Azat cok güzel bir gülümsemesi var mardinin kızları sadece parasına değil Azata olan bu ilgilerinin nedeni. Pastayı kesmeyi felan Rezan yapıyor. Mirza bende aynısından isterim. Yirmiyedikasım unutma diyor. Rezan saat almış. Hemen takıyor. Azat bana teşekkür edip odasına gidiyor. Benimde sınavıma cok az kaldı arkasından bende odama cıkıyorum. Çoğrafya iç ve dış kuvvetlere calışıyorum. Esin abla arıyor. Havadan sudan konuşuyoruz. Bu sefer hiç eflinle ilgili bir şey söylemedi. Kötü birşey olsa söylerdi heralde. Bu sefer ben soruyorum Eflini.
" İyi , bir çocukla konuşuyor tek. Benimle bile konuşmuyor. Korkuyorum coçuk ruh hastası efline birşey yapar aklına girer diye . Ama sen merak etme ben hergün efinin ziyaretine geliyorum aklın burda kalmasın"
Nasıl kalmasın kardeşim o benim abla diyesim geliyor ama icime atıyorum yine. Sağol abla deyip kapatıyorum telefonu. Kitapları yerde dağınık bir şekilde bırakıp yatağa geçiyorum.
Lanet olası bir Cumartesi bu gün. Miranın düğünü var dörtte başlıyor. Davullu zurnalı ! Gitmiyecem ben. Azadda dayıma rahatzızım gitmiyecem dedi. Konakta dört kişi kalcaz bu akşam Rezanla Fatma abla da gitmiyor. Cocukluk aşkım bir başkasına ait oluyor. Gitmeyi düşündüm ama yok dayanamam ağlarım felan herkezin içinde olmaz. Ne talihsiz bir insanım ben ya. Gökten para yağsa benim kafama taş düşer cinsinden. Test cözüyorum saatlerce saat beş olmuş farkında değilim. Azad kapıyı vuruyor. Yemeğe çağırıyor beni. Sadece karnı yarık yiyorum. Tabikide tatlısız olmaz şekerpareyse hiç dayanamam. Afiyet olsun size deyip odama cıkıyor test cözmeye devam. Beş on dakika sonra azad geliyor.
"Anlamadığın konu varsa anlatabilirim."
"Her zaman ki gibi matematik."
Benim oturduğum gibi yere oturuyor. Ve formayı giymiş. Azad beni şaşırtıyor hayvan tarafını bir haftadır bana göstermiyor.
Mutlak değer konusunu anlatıyor. Mirza gibide değil anlamayınca anlayışla karşılıyor tekrar tekrar anlatıyor. Artık Azada hayvan demiyecem. Arada gözlerini deviriyor ama olsun. Bana bu kadar katlanan ilk insan. İki saat boyunca calışıyoruz."Azad saol . Bu kadar çalıştığım yeter."
"Önemli değil. Ne zaman istersen"
"Azat İcindeki hayvana ne yaptın gerçeği söyle"
Gülüp geçiyor. Avluya iniyoruz. Sıcak çikolata yapıyorum kendime onada sade kahve. Beşiktaş hakkında konuşuyoruz. Kendimi bildim bileli beşiktaşlıyım Azadda öyle. Ortak bi bu yanımız var. Hayvan hiç ben seni götireyim mi felan demiyor. O kadar ima ediyorum ama tık yok. Gerçi Dayımda izin vermez. Adamın katı kuralları var. Bir söz söyledimi üzerine kimse bir söz söyliyemiyor. Rahatsız olmaya başladım bundan. Benim hakkımda kararlar alınıyor ama benim fikrimin bir önemi yok. Dayıma cekmiş birazda Azad. Sert dediğim dedik.
Semtimiz kartal semti aşık eder herkezi diye bağırmaya başlıyorum." Nefes manyaksın biliyorsun dimi?"
" Ben mi? Hiç de bikere"
Gülüyor bu halime..." Nefes senin yanındayken çok mutluyum huzurluyum. Sen hiç değişme hep böyle kal"
"Bu laflarını sana sonra hatırlatcam ama ona göre"
Dayımlar geliyor ya düğün erken bitti yada zaman cabuk geçti. Saat gece yarısını geçmiş Azadlayken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Bu adamın garip bir büyüsü var. Dayımların yanında sert hayvan yalnızken daha anlayışlı biri oluyor. Miranı düşünmemeye calışıyorum. Artık o başkasına ait. Evli bir adam o bundan sonra. Benim için Miran devri kapanmalı. Düğünle ilgili bir şey duymak istemediğim için direk odama geciyorum. Dayım burda herkez cok seviyor. Gördüğüm kadarıyla Aşiret ağası gibi. Bir dediğini iki etmiyorlar. Bu saygınlığı nasıl kazandı merak etmiyor değilim. Azatın şirketini merak ediyorum hiç gitmedim. Düşüncelerimden sıyrılıp Yatağa geciyorum. Kabus görmek istemiyorum ama uyumadanda olmuyor.
Yine kabuslarla uyanıyorum. Havalar iyice ısındı. Ter içinde kaldım. Azat yok bu sefer beni teselli etmeye. Babamı gördüm bu sefer . Ormanın içindeydik sonra beni bırakıp gitti. Aradım bağırdım yoktu hiçbir yerde. Ben eski hayatımı geri isiyorum. Evet mardini sevdim ama olmuyor işte eskisi gibi olmuyor. Uyumayacam üstümü değiştirip avluya iniyorum. Hava daha karanlık. Ama ayaz var etrafımı görebiliyorum. Ay ışığı vurmuş pencerelere cok güzel duruyor. Sadece oturuyorum nasıl olsa sabah elinde sonunda olacak. Karanlık korkumda var benim hafiften de tırsmıyor değilim. Rezanın yanına gitmeyi düşünüyorum ama kızıda rahatsız etmek istemiyorum. Kapının ordan ses geliyor yada ben garipten sesler duymaya başladım. Bilinçaltımın sadece bana bir oyunu bu Nefes.
Fatma abla uyandırıyor beni kahvaltı hazırlamak için erken kalkıyor. Yeni geldim diye yalan söylüyorum. Odanın duvarları üzerime geldi. Avluya cıktım oradada korktum diyemedim. Beraber kahvaltıyı hazırlıyoruz. Ben melemen yapıyorum. Heralde yapmayı bilmeyen yoktur. Fatma abla ben melemen yapana kadar sofrayı donatıyor zaten. Eli çok hızlı bu kadının. Herkez yavaş yavaş iniyor. Pazar günü bile herkez aynı saatte kalkıyor. Azad gelmedi onu uyandırmaya gidiyorum. Bu fırsat kacırılırmı Azat bey uyuya kalmış . Yastık alıyorum elime yüzüne bastırıyorum. Tabikide ölmiyecek bir şekilde. Ölürse beni kim maça götürecek. Tetikdeymiş gibi elimdem aniden yastığı alıyor. Benim olduğumu farketince rahatlıyor. Ama korkutmak istememiştim. Suçlu gi kacmaya calışıyorum ama kacamadan tutuyor beni.
"Şaka yaptımmm"
"şaka öyle olmaz"
Yandaki sürahiyi alıp başımdan aşşağı döküyor. Allah'tan havalar sıcak yoksa Azadı öldüre bilirim.
"Ya offf Azat Ne yaptın ama ben bunun imdikamını alırım ona göre!"
Gülmek istemiyorum ama istemsizce gülüyorum bu halimize. Azat "üzerini değiştirde hadi kahvaltıya"diyor.
Benden önce kahvaltıya Azad inmiş bile Mirzayla beraber iniyoruz aşşağı. Fatma abla hemen yetiştirmiş benim avluda uyuduğumu. Uyku tutmadı deyip geçiştiriyorum. Bu gün misafirler gelcekmiş bize. Burda kadınlar her hafta birinde toplaşıyorlar. Sohbet gibi Kuran okunuyor ilahiler söyleniyor. Dayım erkenden Sıraçıda alıp gidiyor. Azadla Mirzayıda Yengem kovuyor. Bende kapalı birşeyler giyip abdes alıyorum. Şal takıyorum yine. Kadınlar yavaş yavaş geliyor. Burada Esma Abla var Kuran hocası. Bende bundan sonra kurslarına gidecem. Kadın cok güzel okuyor. Sohbet oluyor Peygamberimizin Azraille yaptığı konuşmayı anlatıyor Fatma abla. Ağlıyorum ve o an kapanmaya karar veriyorum. Yemekten önce şükür duası okunuyor. Yemekten sonrada aynı şekilde dualar okunuyor. Ve hep beraber öyle Namazını kılıyoruz. Kendimi günahkar gibi hissediyorum. Buradakilerin imanlarını kıskanıyorum resmen . Kimse dedikodu gıybet peşinde değil Rabbimizin Peygamberimizin sevgisini kazanma peşinde. Redikal bir karar alıyorum. Bende namaza başlıcam. Şunu anladım ki insanın böyle ortamlara girmeli İmanını güçlendirmeli. Kadınlar teker teker gidiyor. Bende odama cıkıp test cözüyorum. Şalımı cıkarmıyorum. Kararlıyım bundan sonra kapalıyım. Zor olacak Mardin sıcaklarında ama cehenmemin ateşindense mardinin sıcaklarını terçih ederim. Sınavımada az kaldı. Çalıştım ama yetecek mi? Bir ilkokulda sınava girecem belli oldu. Azad biliyormuş okulu beni götürecek. Ezan okunuyor Muhammeden resullullah demesini bekliyorum. Salavat getirmek için. Hemen kalkıp abdes alıp Namazımı kılıyorum. Sınavdan sonra kurslarada başlıyacam.Namazımı kılıp geri dönüyorum testlere sınavada az kaldı ama midem bulanıyor artık test görünce. Birde Annem kazanmamı çok isterdi onun için daha bir gayretliyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefesim Ol ( Tamamlandı )
Storie d'amore"Ablacığım ne oldu?" "Yok birşey" "Söyle tatlım vallahi kimseye söylemek yok" "Abla biri senden birini öldürmeni isterse ama bu çok sevdiğin biriyse ne yapardın ?" " Eflin sen ne saçmalıyorsun?" "Öldürmezsen hep seninle uğraşsalar canını yaksalar." ...