Bölüm 19: "Umut"

5.1K 272 5
                                    

Azad amaliyata alınalı bir buçuk saat oldu. Zaman durdu geçmiyor. Duvalar ediyorum durmadan Allah'ım Azadımızı bize bağışla.. Çocuğum babasını görmeden ölmesin. Tur atmaktan başım dönüyor. Amaliyat tahmini on saat sürecekmiş. On saat nasıl geçecek ya! Başım daha da çok dönmeye başlıyor dayanamayıp oturuyorum. Göz yaşlarımı özgür bıraklı çok oldu. Bir buçuk saattir ağlıyorum. Kızım için ayakta durmam lazım. Kız diye diye banada alıştırdı. "Ağlama diyorlar " ağlama " nasıl ağlamam ben kocam içerde beyin amaliyatı oluyor. Girmeden önce saçını kazıdılar. Öyle tatlı oldu ki... Kocam ya o halde bile ben üzükmeyeyim diye yüzünde bir gülümseme vardı. Dayanamadım yine ağladım yanında. Saçlarının her bir teline içim gitti. Nasıl kıydı o adam ben dokunmaya kıyamazken. Yengemin yanına gidiyorum. Sarılıyor bana " Oğlum bırakmaz bizi kızım. Azad güçlüdür yıkamaz onu bu hastalık" zar zor konuşuyor. Ağlıyorum ama bu sefer hıçkırıklar içinde Sıraç beni götürmek istiyor. İstemiyorum Azadı bırakamam burada yanlız.

Mirza giriyor araya " Azad amaliyattan çıktığında bebeğini sağlıklı görmek ister. Kendin için değil zaten Ada için gel. "

Kafamı sallıyorum sadece. Rezan kucağındaki küçük Nefes'e " Dayın bizi bu hayatta yanlız bırakmaz. " diye kendi kendine konuşuyor resmen. Mirza beni aynı katta bir odaya getiriyor. Hemşire ine vuracakken durduruyorum hamileyim istemiyorum diyorum. Zararının olmayacağını söyleyip vuruyor.  Bir uyuşukluk geliyor ama keşke deseydim de beni on saat felan uyutsaydı. Böyle acım geçmiyor hala yaradan kan akıyor. Kanıyor Azad gel ve sar yaramı. Böyle kanlar içinde bırakma bizi. Kızımız olursa Ada oğlumuz olursa Haşim... Yaşıyacağına sen inanmadın Azad ama ben inanıyorum. Sabrını güçünü biliyorum inatçılığını. İstersen yapamayaçağın hiç bir şey olmaz ki senin be adam!

Kalkıyorum ama hala uyuşukluk var bedenimde. Dayımı görüyorum elleriyle yüzünü kapatmış ağlıyor. "Yapma Dayı ağlama" diyorum yanına gidip. Sarılıyorum aylardır ilk defa. Azad'la beni zorla evlendirdiğinden beri konuşmuyordum. Ama şimdi konuşmamam saçma. Dayım sevap işlemiş oldu resmen. Azadı görmemi ona aşık olmamı o sağladı sayılır.

"Kızım Azad'la evlenmeni aslında ben istemedim"

"Ne?"

" Seni istemeye gelceklerdi Azad bunu öğrenince istemedi. Ya üzerse Nefes'i dedi. "

Konuşurken zorlanıyor arada duruyor. Azad hep beni düşünürdü. Dayanamazdı ağlamama üzülmeme. Bilerek bir şey istediyipte yapmadığında suratımı asardım. "Sonra kendi evlenmek istedi seninle. Başkasına güvenemem dedi. Ama bilmeni istemedi" konuşamıyorum  benimle dayım zoruyla evlenmemiş. Bu beni nedense mutlu ediyor ama daha çok ağlamama neden oluyor. Dayım bana sarılıyor destek vermek istercesine. Dayımda ağlıyor sanki güçlü olmak istermiş gibi ama olamıyor. Kim bu durumdayken güçlü olabilir ki?

Beş saat geçti ama sanki beş ay geçmiş gibi. Saniyeler geçmiyor doktorlarda birşey demiyor zaten. Azadın dedikleri aklımdan çıkmıyor. Birde evlen diyor beyefendi. Ne evlenmesi be adam! Ben aynı durumda olsam asla bana birşey olursa evlen felan diyemem. Ölümümden kaç yıl gecerse geçsin evlenemez lan! Gelir hortlarım ilk o çadıyı sonra Azad'ı öldürürüm. Eflin'den kıskanırken kocamı başkasıyla paylaşmak yok almıyım. Eflin geliyor bana tripli niye anlamıyorum. Başından beri benimle konuşmuyor. Ama bu sefer yanıma gelip " Konuşalım sana anlatacaklarım var" diyor. Kafamı olur anlamında sallayıp bahceye gidiyoruz. Banka oturduktan sonra bir iki dakika konuşamıyor. Sanki zorlanıyor birşey var ama diyemiyor. Azad'ın benden Eflin hakkında sakladıkları var biliyorum. Hadi anlat artık Annemin katiliyle yan yana oturmak istemiyorum. Tamam şizofren ve tedavisi tam yapılmıyordu ama Annemi öldürmesi hiç bir bahanesi felan olamaz. Yanında durdukca sinirleniyorum. Hem benim kocam amaliyatta benim bu delinin yanında ne işim var. Tam kalkacakken söze giriyor.

"Abla ben kötü birşey yaptım." içim kötü oluyor öyle hüzünlü acı acı söylüyor ki. Ne bileyim kardeşim o benim. Yinede kötü oluyorum işte. Annemizi öldürdün Eflin daha kötü ne yapabilirsin ki!

Ne yaptın dermişcesine bakıyorum. Azad'da kaldı aklım onun yanına gitmek istiyorum. Tamam göremiyorum ama ne kadar yakınında olursam o kadar iyi.

"Azad abinin  beni katil olarak bilmesini istemedim. Azad abi hep yanımda oldu o yüzden Annemi ben ödürmedim dedim. Sonra da Annemin arkadaşı vardı ya Haluk abi o  yaptı dedim... Haluk abi öldürülmüş.
Azad abi benim yüzümden katil oldu. Benim yüzümden."

Ayağa kalkıyorum." Nasıl böyle kötü biri oldun sen Eflin ! Azad yapmaz anlıyormusun ! Sensin katil Annemi öldürdüğün getmedi şimdide kocama mı geldi sıra! " bağırırken gözlerim kararıyor. Eflin'in  " Özür dilerim abla böyle olsun istemezdim " deyişi kulaklarımı dolduruyor.

Gözlerimi açtığımda hastane odasında kolumda serumla yatıyorum. Eflinim dedikleri yok Azad'ım yapmaz. Gözümün kenarından istemsizce damlalar akıyor. Zamanı bir ay sonraya Azad'ın iyileşmiş olarak dönmek istiyorum. Ah Eflin ah ! Tamam biraz ağır konuştum ama ona az bile. Şimdi iyilişti sözde ama yaptıkları hiç iyileşmiş gibi gelmiyor.  Deli olduğu için hiç ceza almadı. Sadece aylarca
ruh ve sinir hastalıkları rehabilatasyon merkezinde yattı. Doktor gelip bebeğe iyi bakman lazım diye beni azarlıyor. Sıraç geliyor yanıma olanları anlatamıyorum . Nasıl derim kocam bir coçuğa uyup katil olmuş olabilir diye. Olabir diye birşey yok aslında olamaz. Sıraç da berbet halde yakının amaliyattayken zaman geçmiyor. Bir doktorda gelip amaliyat iyi gidiyor dese biraz düzelcez ama. Mübarekler giren çıkana ama durumuyla ilgili birşey söyleyen yok. Karşıda ki aynada kendime bakıyorum. Kıpkırmızı iki göz ve  bembeyaz bir yüz. Azad beni böyle görse benden soğur valla. Hadi Azad zaman geçsin ve sen iyileş. Biz seninle daha ne kavgalar edecez. Öyle hemen mızıkcılık edip gitmek var mı?

Nefesim Ol ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin