Nefesim Ol ( Tamamlandı )

Bölüm 20:"Geçmiyor"

Azad'ın amaliyatı bitti ama göremedim hala . Doktorlar birşey söylemek için erken diyorlar. Hayırlı birşey söylesinlerde isterlerse bir ay sonra söylesinler. Ilk aşamayı atlattık. Rabbim şükürler olsun amaliyat en zor aşamaydı. Şimdikten bana ' Meleğim' demeni özledim. Uyan bana yer elması de istersen valla kızmıyacam. Azadım deyip kocaman sarılmak istiyorum kokunu içime çekmek. Azad'dan nefret ettiğim günler geliyor aklıma. Bu adamdan nasıl nefret etmeyi başardım ben. Doktor geliyor yine olumlu konuşuyor ama hayati tehlikesi duruyor diyor. Olsun bunada şükür amaliyat kötüde geçebilirdi. Samsun'dayken ki isyankar Nefes'e ne oldu diye kendimi sorguluyorum. Azad beni çok değiştirdi hep olumlu ama. Alışmışım Azad'ın beni sabah namazına kaldırmasına. Tuaf oluyorum Ecrinde zorla kahvaltı yaptırıyor bana. Kocam bu durumdayken nasıl yerim diyorum ama dinlemiyor. Ada'yı düşün diyor. O olmasa kaldıramam ki zaten bunları. Tek tesellim o kızım. Birde oğlumuz oluyormuş Azad. Haşim ismini Azad söylediği için mi bilmiyorum ama ısınıyorum. Sen yaşa Azad ikinci çocuğumuz olursa onada Haşim koyarız. Azad'ın kaldığı odaya getirtiyorum kendimi zorla. Sıraç bana oda tuttu orada tutuyor. Zor ikna ettim göremeyeceksin orada daha da kötü oluyormuşum. Ben kocamın yanında olmak istiyorum ama. Gittiğimde camda perde var. Ama filmlerde dizilerde hep acık olurdu. Görmek istiyorum artık kötü birşey oldu bana söylemiyorlar diye düşüncem. Öyle birşey olsa Yengem ayakta duramaz ama dimi. Tamam şimdikte pek ayakta durduğu söylenemez ama yinede oğlu öl- söyleyemiyorum o kelimeyi. Çok soğuk Azad gel sıcaklığına ihtiyacım var. Sensiz nefes alamıyorum ki ben. Tam senin Nefesin olmuşken bunu yapma bize Azad. Amaliyata girerken çok kötü girdin iyi çık be adam! Canımı yakıyorsun kendine aşık ettin ve yaptığına bak. Ağlarken biri destek olmak istermişcesine omzuma elini koyuyor. Başımı kaldırdığımda bir adet Oktay'la karşılaşıyorum. Bu sefer Rezan felan umrumda olmuyacak birşeyderse kendimi tutmayacam. Omzunda ki elini sert bir şekilde itiyorum.

"Üzülme dayanamıyorum Nefes"

"Umrumda değil benim kocam içerkeyken " sözümü tamamlamaya mecalim yok. Uğraşma benimle Oktay. Uğraşma!

" içim parcalanıyor ben sana aşık oldum. Nefesim onun için ağladığının yarısı kadar benim iç- " sözünü tamamlamasına izin vermiyorum.

"Ne saçmalıyorsun sen! Yeter uğraşma benimle! Uzak dur istemiyorum seni anlamıyormusun! Bir dahada Azad'ım hakkında birşey söyleme! " kimse umrumda değil. Rezan zaten kötüydü. Rezan bana düşmanıymışım gibi bakıyor. Şimdide ben mi suçluyum vay be! Mirza Oktay'ı götürüyor. Sıraç bana sarılıyor hıçkırıklar içinde ağlıyorum. Nefret ediyorum Oktaydan da onun gibilerden de! Rezan hemen kocasının yanına gidiyor. Umrumda mı? Tabikide değil Azad iyileşsin başka kimse umrumda değil. Ecrin Mirza Sıraç Baran hepsi yanımda onlardan güç alıyorum. Hep olumlu konuşuyorlar. Yengemle Dayım'da yanımda onlara burada yeniden ısınmaya sevmeye başladım. Dayım evlendirmemiş hem beni kocamın ufak bir oyunuymuş sadece. Annemi Babamı toprağa verdim ben Azad sanada dayanamam. Bu bana fazla artık kimseyi sevemem ki. Kimi sevsem kimi ailem olarak görsem elimin altından kayıp gidiyor ama sana dayanamam.

Iki gün geçti ama Azad'ım hala acmadı gözlerini. Uyan valla her istediğinde bol köpüklü kahve yapcam sana. Hemde hiç surat asmadam mızmızlanmadan. Camdan bakıyorum kocama aramızda sadece cam var ama öyle hissetmiyorum. Çok uzak geliyor çok uzak. Azad'ın telefonunu verdi bu sabah Sıraç bana. Resimlerde heryerde ben varım. Ekranında surat astığım bir resim dikkatimi çekiyor. Onu çektiği gün " of Azad git artık işe senden kurtulamayacakmıyım!" Diye surat asıp bağırmıştım. Öyle pişmanım ki uyan yanımdan ayırmıyacam seni. Hem artık kurtulmak felanda istemiyorum uyan artık Azad'ım uyan...

Telefonundaki bütün kızları siliyorum. Fazlada yok zaten ama hiç olmasın. Yine camdan bakıyorum kocama. Perdeyi actıklarından beri ayrılmıyorum diyebilirim aslında. Napiyim uyanmıyor bağırıyorum çağırıyorum yok. Doktora rica ediyorum ama sokmuyor beni içeri enfeksiyon kapar diye. Itirazda etmiyorum sen iyi ol Azad ben sana dışarıdan bakmaya razıyım. Ama sen iyi değilsin ki! "Söz verdin Azad'ım... Bırakmayacağına söz verdin."

"Sabırlı ol Nefes. Azad uyanacak o güçlüdür."sese döndüğümde Baran'ı görüyorum. Amaliyat boyunca hep yanımdaydı lisedeykende Azad beni ona emanet etmişti. O yüzden rahat rahat konuşuyorum. Tekrar Azad'ıma dönüyorum. Hayvan öküz Azad hadi uyan. Göz kapakların kımıldasın artık.

"Baksana Azad acmıyor gözlerini... Bırakcak beni hissediyorum Annemde Babamda bıraktı. Azad da bırakırsa yaşayamam ki" kaç gündür ağlıyorum bir kurutamadım gözyaşlarımı. Yine istemsizce dökülüyor yanaklarımdan.

"Beyin amaliyatından bahsediyoruz. Hemen uyanmasını bekleme. Bak hala gözümüzün önünde şükür et. Amaliyattan da çıkamayabilirdi. Ama savaşıyor senin için bebeğiniz için..."

Savaşıyor ama tek başına değil ki bizde yanındayız. Yengemin yanına gidiyorum. Halsiz halsiz bana zorla yemek yediriyor. Torunum için diyor öyle hoşuma gidiyor ki bu kelime. Annem sen göremedin torununu Anneannesi olamayacak çocuğumun. Herşey zoruma gidiyor dokunsa ağlayacak gibi derler ya öyleyim. Içim daralıyor nefes alamıyorum. Kanıyor ama yarayı saramıyorum uzaktasın Azad uzakta. Rezan benimle konuşmuyor hep uzak duruyor bizden. Ecrin eve gitti bebek burada hasta oldu. Iyi bakamıyor burda hem daha çok küçük. Rezan'ada git diyorlar ama "abimi bırakamam"diyor. Abi kardeş aralarında değişik bir bağ var. Rezan Azad'a bağlı olduğu kadar Sıraç'a bağlı değil. Belki büyük abi diyedir ne bileyim farklı işte. Eflin'de gitti ama nereye bilmiyorum. Buse'ler geliyor ziyarete Kerim'ide getirmişler kucağıma alıp öpüyorum. Beşik kertmesi gibi yaptık. Azad şaka olduğu halde kaşları çatıktı. Küçücük bebekten doğmamış kızımızı kıskanıyor ya. Buse'yle konuşuyoruz ama oda ağlamaya başlıyor. Karşısındaki ağlarken oda ağlarmış. Çok temiz kalpli bu kız ama Burak için aynı şeyi söyliyemiyecem. Ne olursa olsun Burak seviyor mu? seviyor. Bunu Baran'dan Sıraç'tan hatta Mirza'dan bile kıskandığını görüyorum. Öyle sahipleniçi ki Azad'ım gibi... Öyle kıskanırdı ki beni kapıya koruma koyacam kimse seni göremeyek derdi. Ah Azad'ım ah uyan ne istersen yapacam. Beni beşiktaşın macına götürmen için ısrar da etmiyecem. Derbi bile olsa istemiyecem sen yeterki uyan. Yine beni saat altıda kaldır sensiz kahvaltı yapmak istemiyorum de. Uyan artık özledim seni be adam.

Yok uyanmıyor yeter kafayı yiyecem en son. Doktor bana içeri girmem için özel izin verdi. Bir hafta geçti amaliyata gireli Azad. Bu kadar naz yeter. Giriyorum odaya kalbimim ağırlığını taşıyamıyorum. Hıçrılıklar içinde ağlıyarak elinden tutup avucunun içini öpüyorum.

"Azad'ım hadi uyan artık valla ne istersen yaparım. Ama böyle yapma sensiz ben yaşayamıyorum ki"

Öyle tatlı uyuyor ki... Allahım Azad'ımı bize bağışla. Onsuz ben nefes alamıyorum.

"Uyan diyorum sana Azad! Hadi kızımız için. Anneannesi dedesi gibi bırakma bizi. Hem söz verdin mızıkcılık yapmak yok"

Konuşurken zorlanıyorum hadi duy beni be adam. Buradayım sarıl öp beni. Öyle ihtiyacım var ki sana yanımda ol. O kahverengilerin içinde kaybolmak istiyorum. Hem ben seninle daha dalga gececem keloş Azad diye. Ama saçların uzayacak sen uyanmıyorsun ki!

"Bugün benim doğum günüm Azad. Hediyemi ver uyan artık yalvarırım "

Senin yerine ben yatayım Azad. Sen burada caresiz kalda uyanmamayı gör o zaman! Istesen yapamayacağın yoktur ki senim adam. Hıçkırıklar boğazımda kalıyor öyle kötü birşey ki... Sevdiğin adam böyle yatarken çaresiz kalmak. Hemşire geliyor "hanımefendi artık cıkmanız lazım" hayır kocamdan ayrılmak istemiyorum. Avucunun içinden tekrar tekrar öpüyorum. "Seni seviyorum" diye fısıldıyorum . Sıraç'a sarılıyorum direk. Öyle ağlıyorum ki çünkü ölümün ne demek olduğunu biliyorum. Hele birde yakınınsa...

"Yenge yapma Azad uyanacak." ilk defa bana yenge dedi. Normalde Nefes derdi ama yenge daha çok hoşuma gitti. "Uyancak tabi beni bırakamaz." Fısıltı olarak çıkıyor sesim halim yok. Yine cama yönelicekken Sıraç beni tutuyor . Yeter dinlen diye odaya götürüyor. Kocam uyandığında başında olmak istiyorum. Doyamıyorum ona bakmaya onu bir daha göremezsem ne yaparım ki ben. Elimi karnıma koyup " Baban biraz daha iyi bebeğim iyileşek bizim için" diyorum. Ada bizi duyuyor hissediyor. Babası onu daha fazla üzmeyecek kızımı onsuz bırakmayacak... Hala kız diyorum ah Azad ah!