Ysmn55gungor dünyanın en tatlı ablası seni seveyrum tabi oy ve yorum yaptığın sürece 😉
Kapının tıklamasıyla düşüncelerimde ayrılıyorum. Tanımadığım bir ses bana yemek hazır diyor. Düşüncelerimden ayrılıp kalkıyorum. Sacımı özgür bırakıp üstüme başımı düzeltip, aynada gözlerimdeki kızarıklıklara bakıp aşağı iniyorum. Konak iki katlı gereksiz büyük. Yemek sofrasıda kocaman bir ay öncesine kadar üc kişilik sofraya alışkın olduğumdan bana büyük gelebilir ama. Sofrada 8 kişi felan var. O ara Azatla göz göze geliyoruz. Gözlerimi devirip Dayımla kucaklaşıyorum. Hoşgeldin kızım diyor. Tek tek herkezle hoşgeldin fazlını yaptıktan sonra oturuyorum yerime. Cok sıcak davranıyorlar bana,ailem gibi...Hiç konuşmuyorum sadece sorulanlara cevap veriyorum.Azad fazla konuşmuyor.Yengemin kardeşinin oğluylu tanışıyorum.Samimi iyi birine benziyor.Adına bayıldım Mirza.Yengem koymuş adını oğluna güzel isim bulamamış! AZAD MARDINLI'de ne? Ama mardinli soyismini seviyorum.Annemde iki soyismini kullandı.Ayşe mardinli yılmaz.Gözlerim doluyo yine. Mirza omzuma elimi koyuyor.
"İyi misin?"
"Annem geldi aklıma, o yüzden"
"Aynısını bende yaşadım.Sadece güçlü kal.Tamam mı?"
"Geçecek dimi?"
"Geçmesini bekleme sadece kabullenceksin bu durumu."
Aniden elini omzumdan cekti.
Herkez kendi arasında konuştuğu icin kimse bizi duymuyor sanıyordum ama benim sevgili kuzenim Azad tek kaşını kaldırmış bizi dinliyor. Umursamayacağım onu.Mirzadan ne istiyor ki şimdi!Cocuk derdime ortak olmaya calışıyordu ama anlamaz hayvan. Değişmiştir diye boşuna kendimi kandırmışım.Dayım Annemin kırkını bu cuma konakta olcak dedi.Çok zor Allahım cok zor.Kırkı kelimesi ne kadarda kolay söylemişti öyle.Benim içim kavrulurken...Yemek bitiminde odaya geciyorum izin isteyerek.Azad kapımı calıyor."Musait misin?"
"Gel Azad"
İceri giriyor , üstünde beyaz kazak ve toprak renklerinde pantalon tek begendiğim onda giyinmesini bilmesi.
"Hoş geldin demek istedim."
"Hoş buldum."
"Şey. Halama olanlar...Başımız sağ olsun."
ilk defa gözlerinin sulandığını görüyorum. Annem onu oda annemi cok severdi. Başımı sağol anlamında sallıyorum.
"Okuluna seni ben bırakıyorum. Haberin olsun."
"Gerek yok ben giderim."
Her yaz bir buçuk aya yakın Mardine geldiğimiz icin buraları biliyorum. Sadece üç yıl gelmedim ne kadar unutmuş olabirim ki. Hem ben ondokuz yaşındayım ne gerek var.
"Sana soru sorduğumu hatırlamıyorum."
Kapıya açıp tam çıkacakken yüzüme bile bakmadan
"Burada bu kadar acık giyinemezsin. Kendine doğru düzgün şeyler al yarın" diyor.
Cevap bile veremeden çıkıyor odadan. Ne sanıyor ki bu kendini. Hayvan da ne bekliyorum ki bide beni beyefendi bırakacakmış. Sinirlerimi bozdu gitti. Nefret ediyorum kendimi ifade edememekten. Takmayacağım ama ya banane. Ne güzel özel şöförüm oldu işte. Ne kadar hayvanda olsa annemi düşününce Azad iyi biriymiş gibi geliyor. Telefonum titriyor. Esin abladan 'müsait misin' yazmış. Onuda unuttum ariyacaktım akıl mı kaldı bende. Arıyorum ilk çalışta acıyor
"Niye aramadın canım ya merak ettim."
"kusura bakla ablaya unutmuşum."
"Mardin değişmiş mi?Ne yaptın anlatsana?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nefesim Ol ( Tamamlandı )
Romansa"Ablacığım ne oldu?" "Yok birşey" "Söyle tatlım vallahi kimseye söylemek yok" "Abla biri senden birini öldürmeni isterse ama bu çok sevdiğin biriyse ne yapardın ?" " Eflin sen ne saçmalıyorsun?" "Öldürmezsen hep seninle uğraşsalar canını yaksalar." ...