Parti

19.4K 1.7K 2K
                                    

❈10❈

"Yakışmış. Bu kadar yakışacağını tahmin etmiyordum."

Hayretle karşımdaki yansımama bakıyordum. Buna karar vermem, bir anda uygulamam inanılmazdı.

Geçen gün sınıfa girdiğimde karşılaştığım pembe saçlı Yoongi beni şoka uğratmıştı. Cidden ona aptal sarışın deyip durmamdan mı rahatsız oldu bilmiyordum ama lanet olasıya bu renk yakışmıştı. Ona bunu söylemek yerine yönetici dersteyken çifte standartlar hakkında söylenip durmuştum.

Sonuç, aynı şeyi yapmakta özgür olduğuma dair yöneticinin cevabı ve kıpkırmızı saçlarım.

"Bir anlık gaza geldim. Şu halime bak."

"Ne varmış halinde? Alev almış gibisin Jimin. Bu bir iltifattı."

Ellerimi gerçekliğini sorgular gibi kırmızı tutamlara daldırıp, çekiştirdim.

"Üstelik bu akşam parti var Hoseok. Asla katılamam. Asla olmaz."

"Birincisi saçmalama, eminim şu kızlar gözleri kanayana kadar seni izleyecekler. İkincisi koruyucular katılmak zorunda."

Gözlerimi kısarak ona döndüm ve omzuna vurdum.

"Birincisi kızlar umrumda değil. İkincisi ben koruyucu değilim aptal."

"Öylesin. Bu gece bana yardım edeceksin. Hem gece hem gündüz sınıfı bir arada olacak. Tek başıma halledemem. Yeri'yi hiç sayma."

Doğru söylüyordu. Özellikle bu aralar Yeri'nin o kızlardan farkı kalmamıştı. Sınıfta onlarla zaman geçirdikçe hormonları çıldırmıştı.

"Cidden gelmek istemiyorum. Kesin benimle dalga falan geçecekler."

"Kim? Yoongi mi? Sen Yoongi'yi halledersin. Ayrıca o önce kendi saçına baksın."

"Taehyung falan."

Önündeki sipariş listesini kontrol etmeye devam ederken kaşlarını kaldırdı.

"Tae dalga geçmez."

Alaycı bakışlarımla onu süzerken göz ucuyla bana bakıyordu.

"Sanki onu kırk yıldır tanıyorsun."

"Yapmaz."

"Sen öyle diyorsan."

Hayalet bir gülümseme dudaklarına yerleştiğinde ne diyeceğini biliyordum. Zihnim benden bağımsız savunma pozisyonuna geçmiş, şimdiden bahaneler üretiyordu.

"Derdin Taehyung falan değil. Çekiniyorsun. Kimden peki?"

"Jungkook'tan falan çekinmiyorum."

"Ben Jungkook'tan hiç bahsetmedim sevgili arkadaşım. Sen şimdi bahsettin."

Düz düz ona baktım. Kendi kendimi ele vermiş olmanın siniriyle kolilerin üzerine oturdum. İtiraf etmek gerekirse ele vermek bilerek yaptığım bir şeydi çünkü onun tavırları yüzünden patlamak üzereydim. Beni öyle bir hale getiriyordu ki içimden gülümsemek bile gelmiyordu. Dengesizleşmiştim.

"Beni yanlış anlayacak."

Elindeki listeyi bir kenara bırakıp beni taklit ederek oturduğunda tüm dikkatini bana vermiş olmasıyla gerildim.

"Niye seni yanlış anlayacakmış? O mu dedi sana kırmızıya boya diye?"

Şu çizgi film gecesinde olanlardan sonra Jungkook benimle hiç konuşmamıştı. Onun içinde barınan yaklaşık yüz tane karakteri varmış gibi hissediyordum.

AkayukiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin