❈16❈
"Yoongi."Kapının pervazına yaslanarak başını kaldırmasını bekledim. Yüzünü yıkamaya devam ederken arada sorgulayan bakışlarıyla aynadan bana bakıyordu. Çeşmeyi kapatıp ıslak elini ensesine bastırarak bana döndü. Başkası olsaydı ikna edebilmek adına yüzüme sevimli bir ifade yerleştirirdim fakat karşımda Min Yoongi vardı, böyle şeyler ona işlemezdi.
"Ne oldu?"
"Sana bir şey soracağım. Gerçekten cevap vermeni istiyorum. Doğru olan cevabı vermeni."
Çenesinden boynu boyunca bir yol çizerek akan damlayı gömleğinden içeri girmeden önce elinin tersiyle sildi. Bana cevap vermek yerine boş boş bakınca devam ettim.
"Bağlılık büyüsüyle ilgili ne biliyorsun?"
Gözlerini tembelce devirişi, yüzüne oturan ifade, arkasındaki lavaboya yavaşça yaslanması ve başını iki yana sallaması bile bunun hakkında kesinlikle bir şeyler bildiğini belli ediyordu.
"Kısa zamanda gereğinden fazla şey öğrenmişsin Jimin."
"Yani biliyorsun."
"Kimden öğrendin? Yeri'yi, büyüyü?"
Yaslandığım yerden doğrularak ona yaklaştım.
"Büyü hakkında bildiklerini anlat."
"Bunu yapmam Jungkook'un hoşuna gitmez ve ben onun hoşuna gitmeyecek bir şey yapmam."
Yüzümü buruşturdum. Ona bu kadar bağlı olması hoşuma gitmiyordu. Buna ister bencillik, ister yüksek doz kıskançlık denilsin umrumda değil. Ona saygı duyduğu için yaptığını biliyordum fakat arkadaşlarını bile kıskanmak onu sevmemin bir sonucuydu ve yorucuydu.
"Arkadaş olduğumuzu sanıyordum."
Yanımdan geçip gitmeye çalışırken kolunu kavramamla ve söylediklerimle durup, yüzüme baktı.
"Öyleyiz Jimin. Arkadaşız. Ve ben konuşmayarak sana iyilik yapıyorum. İrdeleme, üzülen sen oluyorsun."
"Herkesin bildiği-"
"Herkes değil. Sadece ben biliyorum. Bana da söylemeyecekti, dönüştüğün gece sayıklayıp durduğunda fark ettim ve o da anlatmak zorunda kaldı."
"Ne sayıklıyordum? Yine o cümleyi değil mi? Yunanca cümle?"
İçimdeki sesle bunun hakkında tartışmış, her şeye rağmen büyüyle alakasız olduğunu savunup durmuştum fakat şimdi gözümün önünde duran gerçeği inkar etmem aptallık olurdu. Ona sığındığım her an bir büyünün sözcüklerini tekrar ediyordum, belki de her seferinde etkisi artıyordu. Bunun beni üzmesini garipsemedim, küçüklüğümden beri bize ait olduğunu bildiğim, dudaklarımdan döküldüğü an bana huzurun kapılarını açan kelimeler hakkında bir şeyler öğrenmek beni afallatmıştı.
"Bak sadece bunu bilmek bile gözlerini yaşartıyor. Gerçekten yapma."
"Başka ne biliyorsun?"
"Jimin."
"Başka ne bildiğini söyle. Üzülmek umrumda değil, bilmeye ihtiyacım var. Bunun ne olduğunu anlamak istiyorum. Jungkook'a çıkışmak istemiyorum, onu anlamaya çalışıyorum. Neden bunu yapmak zorunda kaldığını."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akayuki
FanfictionGözlerini kapalı çizdim görmesinler diye kimseyi Madem görmeyecekler bundan sonra beni 2 Şubat 2016 ∞ 31 Aralık 2017