❈28❈
Jungkook
"Biliyor musun, karşımda dursa ölecekmişim gibi."
Bir yandan kitabın sayfalarını çevirip diğer yandan da hızlı hızlı konuşan Yoongi yüzüme dikti bakışlarını, sol elimde duran kadehi uzatmamı işaret etti.
"Uyuduğunuz zaman rüyanın kontrolü onun ellerinde olacak Jungkook, büyü ile girdiğini, gerçek olduğunu anlamasına izin verme. Ne yapacağını bilemezsin, inan bana canını yakarsa iyileştirmemiz zor olur."
Bana bakmasına, dokunmasına, ona doymaya öyle ihtiyacım vardı ki, canımı yakması umrumda bile olmazdı, kör bir bıçak gibi boğazımda duruyordu ona duyduğum özlem. Sabır ve tahammül sınırımı aşalı çok oluyordu.
"Yaksın."
"Üzerine çok gitme, alt tarafı bir rüya bu. Jimin'i sana falan getirmeyecek, şansını iyi kullan. Nerede olduğunu öğrenmek önceliğin bunu unutma."
Kaşlarımı çatıp uzandığım rahatsız edici, sert yatakta doğruldum. Birkaç saat önce yanımıza gelmiş olan Hoseok dikkatle ikimizi dinliyordu, masadaki şişelerden birini uzattı Yoongi'ye.
"Üzerine gitmeden kastın ne?"
"Sana sarılmak istemezse, dokunmak istemezse onu zorlama. Vaktin kısıtlı Jungkook, sadece konuştur. Rüyaya nasıl uyuduysa o kıyafetleriyle gelecek, hepsini incele. Kendinde ol, çok özlediğini biliyorum ama birkaç dakika sürecek, onu 25 saat uyutmak bile çok güçtü. Ona baka kalma. Onu sinirlendirme, seni uzaklaştırmasın. Sen Jimin'in rüyasına giriyorsun, o senin rüyana değil. Her şeyi onun bilinç altı yönetecek; mekanı, zamanı, senin kıyafetlerini bile. Ölmeni isterse, ölürsün. Bu da seni gereğinden erken uyandırır."
"Rüyada ölmesi zarar verir mi?"
Yoongi kadehe üç damla yeşil sıvıdan koydu, fazlasıyla kötü kokan kuru yaprağı eliyle karışımın içine ufaladı. Hoseok üzerindeki ceketi çıkartıp yatağın kenarına otururken merakla soludu, gerildiğini fark edebiliyordum. Tamamen saf insan kanına ihtiyaç duyduğumuzu söylediğim an yanımıza gelmişti, Taehyung'un duymamasını özellikle rica ederek.
"Gerçek anlamda öldürmez fakat onu öldürüş şekline bağlı olarak canını yakabilir."
"Babamın rüyasına girdiğimde garipti, uzun süre onu aradım. Jimin'i geç bulmaktan korkuyorum, bana zarar vermesinden değil."
"Bunların hepsi ona bağlı. Rüyasında nasıl bir yerde olacağınıza."
Elindeki işlemeli ufak bıçağı Hoseok'un avucuna bastırdı, yüzü acının etkisiyle gerildi. Beyaz teninden süzülen kanı kadehe damlıyordu, aklını dağıtmak için koluna dokundum.
"Taehyung ile tamamen insanların olduğu bir okulda okumak zor değil mi Hoseok?"
"Akademiyi özlüyorum. Her gün daha fazla. Çok çabuk öfkeleniyor Taehyung, direkt kızarıyor gözleri. Bu yüzden lens kullanıyor, dişleri yüzünden zaten sürekli somurtkan. Üstelik bana bir kişiyi bile yaklaştırmıyor, deli olacağım. Derslerden de anlamıyor, başkalarıyla çalışamıyoruz, tamamen delirtici."
Yoongi tebessüm etti, yanındaki bezi eline bastırdı.
"Onunla uğraşmak zordur."
"Bebekmişim gibi davranıyor."
"Rüyaların yüzünden böyledir."
Yoongi'nin kısık ve teselli dolu cümleleri hafiften sinirimi bozuyordu, iş bana döndüğünde ağzından çıkan kelimeler teselliden yoksun ve patavatsızcaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akayuki
FanfictionGözlerini kapalı çizdim görmesinler diye kimseyi Madem görmeyecekler bundan sonra beni 2 Şubat 2016 ∞ 31 Aralık 2017