❈25❈
"Bu kazağı hatırlıyorum."
Kar taneleri yalnızca benim oturduğum yere yağar ve kardeşimin olduğu tarafı es geçerken, kesinlikle bir rüyanın içinde olduğumu biliyorum.
"Bu sefer seninkini giymedim Jimin."
Dudakları kıvrılıyor, alışık olmadığım bir gülüş bu. Genelde tebessümü alay kokar. Şimdi hissettiğim tek şey buruk bir neşe.
Gözlerimi krem rengi yumuşak kazağında dolaştırıyorum. İşte, tam orada duruyor; irili ufaklı kırmızı lekeler. Çocukken giydiğimiz kazaklarımız üzerimizde. O kendi kazağına vişne suyunu dökmüştü.
"Jihyun."
Elleri dizlerini sıkıca sarmış, direkt karşıya bakıyor. Yüzünde sürekli gülümsemek üzereymiş gibi bir ifade var. Denizi izliyor. Sahilde oturuyoruz, onun tarafı güneşli. Yüzü ilgiyle bana döndüğünde yutkunuyorum. Onu çok fazla özledim.
"Seni özlüyorum."
"Bir şarkı vardı, hatırlıyor musun ağabey? Keşke güneşli bir günde çocuk olsaydım."
İnce sesi tatlı bir melodiyle mırıldanıyor kelimeleri. Ona eşlik ediyorum hatırlayabildiğim kadarıyla.
"Bir yaz esintisi beni alıp götürebilirdi."
Gülüyor.
"Yaz ışığının esintisi ağabey. Yaz ışığının esintisi beni alıp götürebilirdi. Labirentin diğer ucundan biri seslenecekti."
Devam etmemi işaret edercesine sallıyor başını. Fakat ben şarkıyı hatırlayamıyorum. Derin bir nefes alarak o getiriyor devamını.
"Kış ayının dondurucu soğuğundan ve beni ona çizen şeyden."
Hatırla der gibi gözlerimin içine bakarak ve yavaşça söylerken aklıma gelen kelimeleri mırıldanıyorum doğru olması umuduyla.
"Gri gözler lekenin ardını göremiyor."
Bana bakışından doğru olduklarını anlıyorum fakat susuyorum. Gerisi hakkında pek fikrim yok.
"Yıldızların bulanıklığından ve kanayan güneşten
Keşke kalabilseydim ya da yağmur sessizliği olsaydı."
Birden zihnime doluyor cümleler. Şarkıyı bu kadar güzel söyleyişi hatırlamama sebep oluyor ve eşlik ediyorum ona. Beraber söylüyoruz birkaç cümleyi.
"Karlı gecelerde
Tanıdık kadife bir nefes ve seni özlemek."
Şarkıyı sekteye uğratan şey, ağlamak üzere oluşum. Burnum sızlarken bir yandan gözlerimin doluşundan ürküyorum çünkü ağlamamdan nefret eder. Aslında o, benden genellikle nefret eder.
"Neden ağlıyorsun?"
"Özür dilerim."
"Dileme Jimin."
Parmaklarımı örten kazağımın yenleriyle gözlerimi hemen siliyorum. Bana gülümsediği gerçeği pamuklara sarılmak gibi. Onu öfkelendirmek istemiyorum.
"Neden yalnızca senin tarafında kar yağıyor?"
Sesinde sitem yok, merak ediyor sadece. Ben de farksız değilim aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Akayuki
FanfictionGözlerini kapalı çizdim görmesinler diye kimseyi Madem görmeyecekler bundan sonra beni 2 Şubat 2016 ∞ 31 Aralık 2017