Bölüm 1

1K 280 39
                                    

Zamanın birinde... dünyalar tatlısı, güzel mi güzel, iyi kalpli mi iyi kalpli, hanım mı hanım, akıllı mı akıllı küçük bir kız çocuğu dünyaya gelmişmiş günlerden bir gün.Bu minik bebeğin adı Laura' ymış fakat aynı zamanda çok da talihsiz bir bebekmiş Laura.Annesi daha onu dünyaya getirir getirmez yummuş dünyaya gözlerini.Hanımı ölünce geride bebeğiyle yalnız kalmış babası.Deniz kenarındaki basit kulübesinde bebeğiyle beraber yaşamaya başlayan yoksul oduncu,
gel zaman git zaman bizim minik Laura'ya bakamaz olmuş ve günlerden bir gün yeniden evlenmeye karar vermiş.Yalnız çok kötü kalpliymiş yeni hanımı.Bizim Laura bebeği katiyen istemezmiş.Ya bebek ya ben demiş adama.Eşi öldükten sonra bırak bebeğe bakmayı kendini bile idame ettiremezmiş adam bilirmiş.Nasıl bir başıma küçücük bir bebekle yeniden ortada kalırım der dururmuş adam.Acımasız kadın Laura'yı evlatlık vermeleri yönünde zavallı adamı sürekli sıkıştırır olmuş ve günlerden bir gün Laura bebeği evlatlık vermeye karar vermişler.Laura bebeği evlatlık alan kadın kötü kalpli mi kötü kalpli, fesat mı fesat, çirkin mi çirkin, huysuz mu huysuz bir cadıymış meğer.Günler günleri, aylar ayları, yıllar ise yılları kovalamış derken Laura bebek büyümüş, serpilmiş ve taş gibi güzel bir hatun olma yoluna girmiş.Bu arada kötü kalpli cadı Dirim günden güne daha çok kıskanır olmuş Laura'yı.O güzelleştikçe, cadı yaşlanıyor ve bu durum çok zoruna gidiyormuş.Zaten oldum olası sevmemişmiş bizim kızı fakat eşine bir türlü bebek veremiyormuş ve kocası da mutlaka bir çocuk istiyormuş.Bebeği evlat olarak aldıkları ilk andan itibaren tapıyormuş bu bebeğe adeta adam.Kimselere vermem kızımı dermiş de dururmuş.Ne zaman kötü kalpli hain cadı bebeğe el kaldırsa veya ona kötü bir söz söylemeye kalksa zavallı adam ne yapacağını bilemez şekilde cadıyı bırakmakla tehdit eder olmuş.Üstelik kadının bir cadı olduğundan da haberi yokmuş.Cadı ise nasıl olmuşsa olmuş, kocasına kalpten bağlıymış.Adamdan ayrılmaya katiyen katlanamazmış ve bu yüzden Laura'dan da ayrılamazmış.Laura artık tam 17. doğum gününü kutladığı gün iyiden iyiye fıstık gibi bir hatun olmuş.Cadı Dirim daha fazla dayanamamış bu duruma.Laura'ya büyülü bir iksir hazırlamaya karar vermiş ve 17. doğum günü pastasından ısırır ısırmaz Laura onu ömrü boyunca tesiri altına alacak bir büyünün etkisi altına girmiş.Cadı Dirim'in katlanamadığı Laura'nın kendisinden daha güzel olduğuymuş.Onu da kendi gibi fesat zanneder dururmuş.Zaten o herkesi fesat zannedermiş.O yüzden Laura'ya öyle bir büyü yapmalıymış ki herkes onun o içler açıcı güzelliğini görebilmeli fakat bir tek o, kendini çirkin, iğrenç, siğilli ve aynaya bakılamayacak halde görmeliymiş.Kısaca ''Aynadan Tiksin Büyüsü'' yapmış bizim kıza.Laura artık o günden sonra ne zaman aynaya baksa kendini olduğundan çok daha çirkin ve tanınamaz halde görmeye başlamış.Önceleri ne olup bittiğine anlam verememiş.Her aynaya baktığında bir önceki baktığından da vahimmiş durumu.Sonunda derin bir üzüntüye kapılmış.Kimselere de bu durumunu anlatamıyormuş.Dahası artık kimseyi görmek istemiyor ve evden çıkmak bile istemiyormuş.

Günlerden bir gün babası bir iş seyahati için evden ayrılmak zorunda kalmış.Bu fırsatı kaçırır mı hiç bizim cadı? Laura'yı doğru kapı dışarı yapmış.Bağırmış, çağırmış ve zavallıcığı olmayacak iftiralarla suçlamış ve en sonunda evden kovmuş.Laura nereye gideceğini şaşırmış.

Laura nereye gideceğini şaşırmış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AYNADAN KORKAN KIZ (Büyüklere Masallar 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin