Az önce baktığı aynanın hemen yanındaki koltukta yan yana oturuyorlarmış Laura ve prens şimdi.
''Sizi korkuttuysam çok özür...'' diyecek olmuş prens.
''Hayır korkutmadanız,sadece şaşırttınız.Sizin yüzünüzden bağırmıyordum.'' demiş Laura çabucak.
''Benim yüzümden olmadığını duyduğuma sevindim fakat sizi bu denli üzen neydi prenses.''
Laura'nın az evvel attığı çığlığı duymuşmuş prens ve onun için gerçekten oldukça endişeli görünüyormuş.Prens odaya geldiğinden beri öyle içten, öyle yumuşak ve nazik davranıyormuş ki Laura'nın o ilk anlardaki panik dolu donuk bakışları da yumuşamışmış.
''Benden korkmuyor musunuz?'' demiş Laura. ''Benden tiksinmiyor musunuz'' diye de eklemiş.
Prens şefkat dolu tatlı bir tebessümle karşılık vermiş bu sözlere.
''Şakacısınız prenses.Söyleyin bana hangi ülkenin prensesisiniz.Sizi daha önce görmemiş olmam büyük kayıp ama inanın buna eğer görseydim bu yüzü unutmam imkansızdı.''
Laura'nın başı hala eğikmiş.Prens'in yüzüne başını kaldırıp da dikkatle bakmaya cesaret edemiyormuş.
''Ben ne bir prensesim ne de sizin gibi soylu biri prensim.Ben basit bir kızım sadece.''
''Bunları daha sonra da konuşabiliriz.Saldırıya uğradınız ve yolunuzu kaybettiniz. "Affedin beni prenses.Sizi oldukça merak etmiş olmalılar''
Laura prensin söylediklerini dinleyip dinlemediğini merak etmiş.Prens Laura'nın bir prenses olabileceğine kendisini öylesine inandırmış ki ne söylese nafile gibi görünüyormuş.
''Yanıma gelmeniz ve beni ziyaret etmeniz büyük incelik.'' demiş Laura merakına yenik düşerek.
''Bu kadar yorgunluğunuzun üstüne sizi ayağıma çağırmam büyük kabalık olurdu.Ziyaret etmek, durumunuzun nasıl olduğunu kendi gözlerimle görmek istedim.''
Bu sözlerinin üstüne bu kez ilk defa başını kaldırmış ve doğrudan prensin yüzüne hatta gözlerinin içine bakmış.
''Bana kızmadınız ya.'' demiş prens.
Laura hayatında gördüğü en güzel yüze baktığını düşünmüş.Prens öyle yakışıklı öyle yakışıklıymış ki karşılığında ağzını açıp tek bir laf edememiş.
Prens cevap alamayınca bunu kızdığı olarak değerlendirmiş.Oldukça üzgün görünüyormuş.
''Beni affedebilecek misiniz?''
Prensesinin elini tutarak dudaklarına götürmüş.Okyanus mavisi derinliğinde rahatlıkla kaybolabileceğiniz gözlerini Laura'nın gözlerinin içine sabitlemiş.
Bu hareketinin üzerine Laura aniden ürpererek gözlerini yummuş.Prensin dudakları ılık ve yumuşakmış.Bakışlarıysa sevecen.
''Bana adınızı lütfedin güzel prenses.''
''Laura''
''Sizinle tanıştığım için onur duydum, Laura.''
''Peki sizin adınız nedir prensim?''
''Kevin'' diye yanıt vermiş prens.
''Kevin'' diye tekrar etmiş bizim kız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNADAN KORKAN KIZ (Büyüklere Masallar 1)
FantasyBir varmış, bir yokmuş.Evvel zaman içinde, dünyalar tatlısı, güzel mi güzel bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir günlerden bir gün.Bu minik bebeğin adı Laura' dır.Fakat aynı zamanda çok da talihsiz bir bebektir.Laura bebeği evlatlık alan kadın kötü kalp...
