''Çekilebilirsin kadın'' demiş prens.
Kollarının arasında sımsıkı sardığı güzel ve narin kızı bu denli korkutan şeyin ne olduğunu hala anlayamamış ve tir tir titremekte olan bu kıza daha bir sıkı sarılmış.
''Şş sakin ol güzelim.'' demiş. ''Geçti.Seni üzen her ne varsa hiçbiri yok artık.Güven bana.''
Yüzünde mahcup bir ifadeyle prensin kollarının arasından sıyrılmış prenses ve çekingen bir tavırla prensinin yüzüne bakmış.
''Ben çok özür dilerim.Hepinizi üzdüm.Mutsuz ettim.''
''Asla böyle konuşmamalısın.Senin iyiliğin her şeyden daha önemli.Bunu sakın unutma.Şimdi nasıl hissediyorsun?''
''Kendimi daha iyi hissediyorum.''
''Bunu duyduğuma çok sevindim prensesim'' demiş prens ve Thomas'a dönmüş;
''Odadan çıkabilirsin.''
Prens ve prenses odada baş başa kalmışmışlar artık.
Bu bile Laura'nın minik kalbinin göğüs kafesinin içinde deli gibi çırpınıp durmasına yetiyormuş.Neden böyle hissettiğini bilmiyormuş.Daha önce böyle hiç hissetmemiş ki nereden bilsin?
Vücudu iradesi dışında kararlar veriyor, başına buyruk istem dışı hareketlerde bulunuyormuş.Prens konuşurken yüzü kızarıyormuş mesela.Sonra elleri de terliyormuş ve nefesi kesilecek gibi oluyor hatta bazen nefes almayı unuttuğunu düşündüğü bile oluyormuş.
''Başınıza gelenler her ne ise prensesim sizi çok etkilemiş olmalı.Bu yüzden hala güçsüzsünüz.Sizi bir an evvel toparlamamız gerek.''
Gözlerini ovalamış prenses ve ''Ben ben çok tuhaf şeyler görüyorum prensim'' demiş.
''Saldırıya uğramışsınız.Bu hiç de kolay değil.Rüyalarınıza giriyor olmalı.''
Laura prensin anlayamayacağına eminmiş.Ne söylese ne anlatsa kendisini anlayamayacakmış.Hatta belki de çok daha kötüsü kafadan kontak bir çatlak olduğuna inanacak ve bu da prensi hızla kendisinden uzağa itecekmiş.Sessiz kalmanın en doğru davranış olacağına karar vermiş.Prensin uzaklaşmasına katlanamazmış.Prens ona iyi geliyormuş.Bir tek onun yanında unutuyormuş bütün kabuslarını.Yanındayken hiç olmadığı kadar güvende hissediyormuş.O tam da bunları düşünürken uzun süren sessizliği bozan yine prens olmuş;
''Benimle kısa bir yürüyüş yapmaya ne dersiniz prensesim.Temiz hava size iyi gelecektir.Hem sarayımızın bahçesini de böylece görmüş olursunuz.''
''Bu muhteşem olur.Çok naziksiniz'' demiş Laura.Prens ile olan her yer onun için muhteşemmiş.Yanından ayrılmasını hiç istemiyormuş.Tek istediği prensiyle daha fazla zaman geçirebilmekmiş.
Prens ve prenses böylece sarayın birbirinden güzel güllerinin arasında başlamışlar yürümeye.
Laura uzuun, çok çok uzun zamandır yaşayamadığı kadar hoş vakit geçirmiş.Birlikte gülmüşler,eğlenmişler.Prensin tavırları nazik,konuşmaları kibarmış.
Akşam yemeği için saraya döndüklerinde, muazzam yemek salonundan adımını daha atar atmaz Laura muhteşem bir şölenle karşılaşmış.Masa, yemekler her şey binbir özenle sadece ona özel iltimamla hazırlanmış.Bütün detaylar düşünülmüş.Laura'yı eğlendirmek ve mutlu etmek üzere sarayın soytarıları bile hazır olda bekliyorlarmış.Tüm bunlar onun için fazlaymış.Bütün bunlar alışık olmadığı türden şeylermiş.Olduğu yerde donup kalmış.
"Benimle içeriye geliyormusunuz, prensesim?" diye sormuş prens.Gelmezse diye tedirgin gözlerle çekinerek bakıyormuş kızın yüzüne.
"Ah, elbette geliyorum prensim." demiş Laura.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNADAN KORKAN KIZ (Büyüklere Masallar 1)
FantasyBir varmış, bir yokmuş.Evvel zaman içinde, dünyalar tatlısı, güzel mi güzel bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir günlerden bir gün.Bu minik bebeğin adı Laura' dır.Fakat aynı zamanda çok da talihsiz bir bebektir.Laura bebeği evlatlık alan kadın kötü kalp...