Laura aç bil aç, susuz ve mutsuz bir halde sokaklarda kalmışmışmış artık.Dışarıya çıkmayalı ise aylar olduğu için önceleri afallamış bizim kız.Şaşkın olmuş.Ne yapacağını bilemez vaziyette kendini en yakın ormana atmış.
Az gitmiş uz gitmiş ve dere tepe de düz gittikten sonra karşısına küçük ama şirin, eski ama temiz, terkedilmiş ama bakımlı bir klübe çıkmış.Oraya girip girmeme konusunda kararsız kalmış çünkü korkuyormuş.Yıllardır elinde büyüdüğü üvey annesi cadı Dirim onu insanlardan soğutmuşmuş.Herkese sevecenlikle yaklaşan o neşeli, yardımsever, paylaşımcı kız gitmiş yerine tedirgin, soğuk, üzgün ve neşesiz bir Laura gelmiş meğer.Bir süre ne yapacağını bilemez halde evin çevresinde dolanan Laura hava kararmaya başladığında iyiden iyiye korkmaya başlamış artık.
Klübenin ışıkları yandığındaysa açlığın verdiği o mide gurultusuyla bir cesaret gelmiş bizim kıza.Tedirgin adımlarla eve yaklaşmış önce ve sonra derin bir nefes alarak evin kapısını üç kere tıklatmış.İyi yürekli kalbi güm güm atarken aradan çok da vakit geçmeden ayak seslerini duyulmuş.Kapı açıldığındaysa yaşlı ve aynı zamanda tonton ve adeta gözlerinin içi gülen bir nineyle karşılaşmış.
''Hoş geldin evladım.Yolunu mu kaybettin yoksa? Buyur içeri geç.''
''Evet nineciğim yolumu kaybettim ve çok korkuyorum.''
''Ah canım kızım benim.Hiç korkma olur mu? Hadi geç,içeri geç.'' ve Laura artık içini kaplayan o huzur duygusuyla eve girmiş.
''Annen baban merak etmiştir.Evinin numarasını veya adresini hatırlıyormusun güzel kızım.''
''Benim bir evim yok nineciğim.''
''Tamam güzel kızım.Üzme sen canını.Bundan sonra burda birlikte beraber yaşarız.''
Laura çok mutlu olmuş.O gece sevinçten çok mutlu uyumuş.
Ertesi gün sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açtığında, nineyi hiç bir yerde görememiş ve çok telaşlanmış.
''Nineciğim,nineciğiiiim neredesin?''
Hiç bir ses alamıyormuş karşılığında.Klübbenin etrafını ve her yerini dolaşmış fakat çok da uzağa ayrılmak istemiyor, tekrar yolunu kaybetmekten de çok korkuyormuş.Ninemiz çok yaşlıymış ve neredeyse zorla yürüyen bir nineymiş.Laura kız düşünmeye başlamış.
''Burada her zaman tek başına mı yaşıyor acaba? ''
Orman şehire bir hayli uzaktaymış.Klübe ise ormandaki tek yaşam belirtisiymiş.Hayvanlar eşlik ediyormuş ormana fakat bu klübeye varana dek hiç insan görmemişmiş.
Dakikalar dakikaları kovalamış ve artık akşam olmuş.Tonton nine ise hala ortalıkta yokmuş.Saat tam sekizi gösterdiğinde kapı çalınmış.Laura koşarak kapıya koşmuş.
''Kimdir o? Nine nine sen misin?''
''Evet güzel kızım benim.Aç kapıyı gireyim.''
Aradan günler ve haftalar geçmiş.Bizim kız ve tonton ihtiyar birlikte yaşayıp gidiyorlarmış fakat her gün sabahın ilk ışıklarıyla nine ortadan kayboluyor ve akşam saat tam sekizi gösterdiğinde kapı çalınıyor ve nine Laura kıza;
''Evet güzel kızım benim.Aç kapıyı gireyim.'' cevabını veriyormuş.
Laura ne yapıp ettiyse de ninenin bir türlü nereye gittiğini öğrenemiyormuş.Nine ser verir de sır vermezmiş.
Yine bir sabah Laura artık merakına yenik düşmüş ve bir plan yapmaya karar vermiş.Ninenin nereye gittiğini ve ne yaptığını ne yapacak edecek öğrenecekmiş.Laura o gece hiç uyumamaya karar vermiş.Daha önceleri de aynını yapmak istemişmiş ama her defasında uykusuna yenik düşüyor ve ne kadar erken uyanırsa uyansın nine ortalıkta olmuyormuş.Yer yarılıyormuş da içine giriyormuş sanki bizim nine.Fakat artık o gece kesinlikle uyumamaya niyetliymiş.Gerçekten de çok direnmiş ve uyumamış.Nine ve Laura karşılıklı koltuklarda yatıyorlarmış.Artık sabaha karşı nineye şöyle bir bakmış ve gözlerini kapatıp uyuyor numarası yapmaya başlamış bizimkisi.Nine acaba ne yapacak diye beklemeye koyulmuş.Az sonra ancak çok çok kulak vererek dinlerseniz duyabileceğiniz küçük adım ayak seslerine bir de ufak kapı gıcırtısı eşlik etmiş ve ninemiz evden dışarıya çıkmış.Hemen ardında da Laura takip etmeye başlamış.
Nine, klübenin hemen arkasındaki küçük dar yola sapmış ve usul usul ve yavaş adımlarla yürümeye başlamış.Laura da olabildiğince sessiz peşinden gidiyormuş fakat nine çok fazla yürümemiş.Kısa bir mesafe sonra yolun hemen yamacındaki büyük cüsseli,asırlık yaşlı bir ağacın gölgesine sığınmış ve etrafına bakınmaya başlamış.Laura da zayıf olmasının verdiği avantajla hemen ağaca varmadan önceki başka bir ağacın gövdesine saklanmış ve nineyi gözlemlemeye başlamış.Nine etrafta kimsenin olmadığına emin olduktan sonra yaşanılanlar akıl almazmış.Laura gördüklerinin gerçekliğini kavrayabilmek için bir kaç kez gözlerini açıp kapatması gerekmiş ve göz kapakları karanlığa yenik düşmeden önce hatırladığı son şey zeminin altından kayıp gitmekte olduğuymuş...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNADAN KORKAN KIZ (Büyüklere Masallar 1)
ФэнтезиBir varmış, bir yokmuş.Evvel zaman içinde, dünyalar tatlısı, güzel mi güzel bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir günlerden bir gün.Bu minik bebeğin adı Laura' dır.Fakat aynı zamanda çok da talihsiz bir bebektir.Laura bebeği evlatlık alan kadın kötü kalp...