O akşam yemek ve şölen her zamanki gibi oldukça harika ve olağanmış.
Ertesi sabaha kadar...
Cadı Dirim saraya iyice yerleşir yerleşmez hain planlarını uygulamaya geçirmek için hiç vakit kaybetmemiş.Zavallı üvey kızını evden kovduğu daha ilk dakikadan itibaren sihirli küresinden onun o perişan halinin her dakikasını izlemek ona büyük bir haz vermiş.Gel zaman git zaman sonra yaşlı, geçkin ve yoksul bir ninenin evinde görmüş onu.İçi hala rahatmış çünkü Laura orada sefil bir hayat sürüp çürüyüp gidecek asla mutlu olamayacakmış ve bunun üzerine amacına ulaştığına emin olup kızı izlemeyi bırakmış.
Ta ki o güne kadar...
Bir sabah canı artık çok ama çok sıkılmış ve kendine adeta eğlence aradığı o başka sabahlardan da biriymiş.Sihirli küresini önüne almış ve seslenmiş;
''Ey küre küre göster bana küre o şempanze kılıklı lanet kız ne yapıyor''
Küre dile gelmiş.
''Kız vurdu vurdu turnayı gözünden vurdu Kraliçem.Prensin kollarında mutluluktan uçuyor.'' demiş ve tüm olup biteni göstermeye başlamış.
Adeta sinirden deliye dönmüş cadı Dirim.Kulaklarından alev fışkırıyor,burnundan dumanlar çıkıyormuş.
Ne olursa olsun bu mutluluğu bozmaya o gün yemin etmiş.Kocası ise zavallı adam zaten per perişan haldeymiş.İş seyahatinden geri döndüğünde biricik Laura'sını yuvasında bulamamış.Garip adam zaten Dirim'in oyunu sonucu aşık olmuşmuş kötü cadıya.Öyle bir aşk iksiri yapmış ki Dirim adamın gözü daha o ilk andan itibaren kimseleri görmemişmiş.Karısının lanet olası bir cadı bir büyücü olduğunu nerden bilecekmiş.Halbuki cadıyı gördüğündeki gerçek duyguları nefretmiş,kinmiş,intikammış.
Cadı Dirim ise fevkalade oyunculuk sergilemiş.Laura'nın yürüyüş yapmak için evden çıktığını ve bir daha da eve dönmediği, muhtemelen kaybolduğu yalanına inandırmış kocasını.Ne yapmış ne etmişse de bulamamış adamcağız kızını ve artık bir gün pes etmişmiş.
Laura'nın bir prenses olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini anlayan Dirim işte o sabah, bavulunu bohçasını kaptığı gibi kocasına;
''Ben daha fazla bu hasrete dayanamıyorum bey.Laura'yı bulmamız lazım.Birimiz el atmalı bu işe.Seninse iş güç meşkalen var.İş bana düştü'' demiş ve hiç vakit kaybetmeden saraya doğru yollara koyulmuş.Sarayın kapısından girmek ise çocuk oyuncağıymış onun için.Zaten bir kılık değiştirme ustası olan Dirim;
''Laura kızımı görmeye geldim.Ninesiyim onun ben.Burnumda tüttü yavrum.Ben yavrumu çok özledim.'' diyivermiş.
Ve artık saraydaymış bizim cadı.
Sarayda uyandığı ilk sabah beraberce yaptıklarını kahvaltının hemen ardından nine görünümündeki cadı odasına çekileceğini söylemiş.İlk planı Laura'nın da odasına döneceği zamanı kollamak için pusuya yatmak olmuş.
Laura birlikte geçirdikleri kısa zaman zarfından sonra prensin yanından ayrılmış, tekrar görüşmek üzere onunla sözleşmiş ve tüm olacaklardan bir haber odasına dönmüş.Döner dönmez ise odasındaki büyünün etkisine kapılarak tüm gün ve gece aralıksız etkisi sürecek o derin uykuya dalmış.
Laura'nın görünümüne bürünen cadı Dirim kızın yerine buluşmuş prens ile.Kötü büyücünün amacı taa en başından belliymiş.Prens Laura'dan nefret edecek hatta onu bir daha asla görmek dahi istemeyecekmiş fakat hesaba katmadığı şeyler de varmış büyücünün.Kendisi de prensin büyüsüne kapılacak ve hatta ona deli divana aşık olacakmış...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNADAN KORKAN KIZ (Büyüklere Masallar 1)
FantasyBir varmış, bir yokmuş.Evvel zaman içinde, dünyalar tatlısı, güzel mi güzel bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir günlerden bir gün.Bu minik bebeğin adı Laura' dır.Fakat aynı zamanda çok da talihsiz bir bebektir.Laura bebeği evlatlık alan kadın kötü kalp...