Laura çok huzurlu ve derin bir uykuya dalmışmış.Prens ise hemen yanıbaşında onun o muhteşem güzellikteki kusursuz yüzünü hayranlıkla seyrediyor, içinde bulunduğu anın asla sona ermemesini tüm kalbiyle istiyormuş.Bu kızın hayatında gördüğü en muhteşem şey olduğunu düşünüyormuş.Hem oldukça çekiciymiş hem de bunun farkında olmayan saf,çekingen ve kırılgan bir güzelliğe sahipmiş.Onun incilerin ve yakutların pırıl pırıl parıldayan eşsizliğiyle yarışır güzellikte bembeyaz bir tene ve al yanaklara sahip olduğunu düşünmüş.Kusursuz bembeyaz teniyle bulunduğu herhangi bir ortamda derhal tüm dikkatleri üzerine çok rahat çekebilirmiş ve tüm bunların yanında en önemlisi çok çok güzel de bir kalbi varmış.Yumuşak huylu oluşuna ve iyi yürekli oluşuna bayılıyormuş.
Sabaha kadar kızın başında beklemiş ve gözlerini bir an olsun kırpmamış.Bakışlarını bir an olsun başka tarafa yöneltmemiş.Öyle ki ne uykusu gelmiş ne de yorgunluk hissetmiş.Laura sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini kırpıştırarak uyandığında prensi baş ucunda bulmuş.Önce ne yapacağını şaşırmış ve sonra çok heyecanlanmış.
"Günaydın güzellik" demiş prens.
"Gitmemişsin" demiş Laura gizlemeye gerek duymadığı bir coşkuyla.
"Elbette gitmedim prenses.Bir söz verdiysem onu mutlaka tutarım ve üstelik bu da verdiğim en muhteşem sözümdü"
Kız gülmüş.
"Fakat artık korkmuyorum." demiş.
"Bu daha fazla bu odada istenmediğim manasına mı geliyor?"
Prensin yüzü düşmüş fakat bu hareketi bilinçliymiş.Kızın vereceği tepkiyi merak ediyormuş ve bu yüzden de oldukça üzgün görünmeye karar vermiş.
"Asla" demiş Laura hemen.Prensi üzdüğünü düşünmek bile ona derin bir ızdırap verirmiş.
"Bense bana daha fazla katlanmaya tahammül edemediğini düşünecektim neredeyse." demiş prens.Üzgün görünüyormuş.Tek amacı kızın yanında biraz olsun daha fazla kalabilmek ve yanından ayrılmamakmış.İşte bu yüzden numara yapmaya devam etmiş.
"Yalnızca seni çok fazla uykusuz bıraktım ve artık uyuyabilmeni tüm kalbimle gerçekten diliyorum."
Prens dün gece kızla konuşamadığı o tüm anların şu an tadını çıkarmaya ve tek bir anı kaçırmamaya kararlıymış.
"Uykusuzluk beni etkilemez prensesim ama beni kovmanız etkiler.Günlerce ve gecelerce uykusuz kalmaya alışkınım ben."
"Sen harika bir adamsın.Bu zamana kadar üvey babamdan sonra tanıdığım en muhteşem adam sensin."
"Annen ve babanla senin gibi kıymetli bir evlat yetiştirdikleri için gurur duyuyorum.Bir gün onlarla tanışmayı çok isterdim." Prensin bu sözlerinin üzerine Laura birazcıcık hüzünlenmişmiş.Bakışlarını prensin ayaklarının dibine bir yerlere sabitlemiş ve bir süre uzaklara dalmış.Prensin kızın oldukça düşünceli olduğunu farketmesi ise uzun sürmemiş.
"Sizi üzecek yanlış bir laf mı ettim prensesim."
Laura yavaşça bakışlarını prensten yana kaldırmış ve sonra tam da gözlerinin içine bakarak konuşmaya başlamış.
"Hayır beni üzmediniz prensim.Sadece anılarım canlandı.Eğer dinlemek isterseniz?"
"Seve seve demiş." prens. "Hem de çok isterim."
Ve Laura gözlerini prensin gözlerinden bir an olsun ayırmadan anlatmaya başlamış.
"Öz annem ben daha minicik bir bebekken, beni dünyaya getirdikten hemen sonra vefat etmiş.Onu tanıma fırsatını hiç bulamadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNADAN KORKAN KIZ (Büyüklere Masallar 1)
Viễn tưởngBir varmış, bir yokmuş.Evvel zaman içinde, dünyalar tatlısı, güzel mi güzel bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir günlerden bir gün.Bu minik bebeğin adı Laura' dır.Fakat aynı zamanda çok da talihsiz bir bebektir.Laura bebeği evlatlık alan kadın kötü kalp...