Kevin ve Laura onları az sonra bekleyen tüm o talihsiz olaylardan habersiz huzur içinde yemeklerini yiyor ve sohbet ediyorlarmış.İşte tam da o dakikalarda meraktan çılgına dönmüş Patricia odasında kutuyu açıp açmamak konusunda deli gibi tereddüt yaşamaktaymış.Hediye paketinin içinde ne olduğunu çok fazla merak ediyor, bir yandan da eğer içini açarsam bir daha paketleyemem korkusuyla kutuyu açmaya bir türlü cesaret edemiyormuş.Kutuyu uzunca bir müddet göz hapsine alıp,inceledikten sonra prens ile Laura'nın yemek yedikleri salondan içeriye girerek, prensin sağ kolu Thomas ile hararetli bir konuşma içinde olduğu bir sırada doğruca huzurlarına çıkmış.Prensin kıza sürpriz yapmayı planladığını bildiğinden kutuyu doğruca kıza vermesi gerektiğini de biliyormuş.Usulca yakalaşarak paketi Laura'ya uzatmış ve eklemiş;
"Bu hediye paketi prensimizce sizin için bu akşama özel hazırlatıldı."
"Ah öyle mi" demiş Laura.Oldukça şaşkınmış.Böyle bir sürprizi beklemediği her halinden anlaşılıyormuş.Yüzü birden sevinçle aydınlanmış.
"Hiç de belli etmemişti.Ne büyük incelik"
"İçinde ne olduğunu merak etmiyormusunuz."
Patricia bir yandan göz ucuyla prensi izliyor diğer yandan Laura'nın paketi açması için sabırsızlanıyormuş çünkü eğer prens kendisini görecek olursa doğruca onu odasına gönderecek ve böylece kutunun içinde ne olduğunu asla öğrenemeyecekmiş.Prens varlığını sezmeden kızın kutuyu bir an evvel açması şartmış.
"Prensimiz bekletilmekten hoşlanmaz." demiş çabucak.
"Bence paketi hemen açmalısın.Prensimiz beğenip beğenmeyeceğini fazlasıyla merak ediyor olmalı."
" Peki " demiş Laura heyecan içinde "Hemen açacağım."
Narin incecik parmakları merakla çabucak paketi açabilmek üzere birbirleriyle adeta yarışa tutuşmuş.
Hediyenin ambalajını yırttığında paketin içinden küçük bir kutu çıkmışmış.
"Hadi aç.Onu da aç" demiş Patricia.
Laura kutuyu açtığında bu kez içinden süslü mü süslü kadife bir kılıf çıkmış.
"Hadi" demiş Patricia.Gözleri hem prenste hem kılıfta hem Laura'da kısaca çok kısa bir zaman zarfında her yerdeymiş.
Laura'nın küçücük kalbi göğüs kafesinin içinde deli gibi çarpıyor bu durum nefes alış verişini kontrol etmesini imkanı zor bir hale getiriyormuş.Nazik bir şekilde kılıfı sıyırmış ve içindeki elmas kırıntılarıyla kaplı, kristal taşlarla bezenmiş el aynasını gözler önüne sermiş.
Fakat işte o anda farkında olabildiği tek ayrıntı aynadaki görüntüsü olmuş.Kendisini görür görmez yaptığı ise bir kez daha acı çığlıklar atıp deli gibi ağlamaya başlamakmış.Patricia ise olanlara hem anlam veremiyor hem de olduğu yerden bir milim uzaklaşamıyormuş.Dahası o an yaşanacakların biraz daha büyük bir kısmını görebilmek için her şeyi feda etmeye de razıymış.
Bu ani tepkisiyle birlikte prensin derhal kıza dönmesi ve onu kollarının arasına alıp sakinleştirmeye çalışması bir olmuş.
"Güzelim ne oldu.Haydi anlat bana.Neyiniz var prensesim?"
Ne yapıp ne ettilerse de kızı bir türlü konuşturamayacaklarını anlayan prens ve Thomas sonunda tek çare olarak kızı doğruca odasına götürmeye ve üzerine gitmemeye karar vermişler.
Bu arada Patricia'nın olanların tek bir ayrıntısını kaçırmaya niyeti yokmuşmuş ve peşlerinden odaya dahi girecek olduysa da;
"Sen gelemezsin" demiş prens. "Şimdilik sana ihtiyaç yok."
Kızın rahatça istirahat edebilmesi için onu yatağına yatırmışlar.Prens tam odadan çıkacağı sırada;
"Anlatmak istiyorum" diyecek olmuş Laura güç bela.
"Sen şimdi uyu olur mu prensesim.İyice dinlendiğinde konuşuruz.Kendini yormamalısın"
"Pekala uyuyacağım fakat gitmesen olmaz mı? Yalnız kalmak istemiyorum.Yanımda kalsan olmaz mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNADAN KORKAN KIZ (Büyüklere Masallar 1)
FantasyBir varmış, bir yokmuş.Evvel zaman içinde, dünyalar tatlısı, güzel mi güzel bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir günlerden bir gün.Bu minik bebeğin adı Laura' dır.Fakat aynı zamanda çok da talihsiz bir bebektir.Laura bebeği evlatlık alan kadın kötü kalp...