Körü körüne bağlandığımız bu hayatta kendinden başka birşey düşünmeyen insanlar yüzünden acı çekmişizdir. Ne olursa olsun ne yaşanmış olursa olsun bir bir alır sevgimizi, sevdiklerimizi... Son zamanlarda herşey yoluna girmişti. Herkes için... Yakında okullar açılacaktı. Bu sene son senem olmasına rağmen içimden hiçbir şey gelmiyordu. Enes'in söylediği gibi 'sen deli gibi çalışırken ben yan gelip yatacağım' haklıydı. Bu sene kendimi kaybedene kadar çalışacaktım. İstediğim yeri kazandıktan sonra gerisi hallolacaktı. Sonuç sadece çalışmaktı.
Bugün için bir planım yoktu. Uzun zaman olmuştu Eren'in yanına gitmeyeli. İçimde büyük bir boşluk var. Gözlerimi bir yere dikip saatlerce bakabilecek durumdayım. Bu sırada telefonum çaldı. Teyzem arıyordu.
"Efendim"
"Canım nasılsın?"
"İyiyim teyzem sen."
"İyiyim ben de. Şey bugün müsaitsen buluşsak mı?"
"Olur tabii"
"Tamam o zaman ......"
Bizim Eneslerle sürekli gittiğimiz kafeyi söyledi. Hazırlanıp çıkacaktım. Ama önce Erdem'e haber vermeliydim.
"Erdoomm"
"Efendim ablaa"
"Ablacım ben çıkıyorum haberin olsun"
"Nereye pardon!?!?"
"Sanane pardon!?!?"
"Ablaaaa!!"
"Ben de seni seviyorum kardeşim görüşürüüüz"
Öpücük yollayıp evden çıktım. Daha fazla durup tartışmak istemiyordum.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Teyzem en yakın arkadaşım gibiydi. En büyük sırdaşım en büyük yardımcım.... Yaşananlardan sonra 11 yıllık arkadaşlarım gibi en büyük destekçimdi. Kafamı dağıtabileceğim son günlerdi. Kulaklığımı takıp yürüyerek gitmeye karar verdim. Düşündüm , düşündüm... Herşey o kadar boş , o kadar saçma gelmeye başlamıştı ki. Beynim ile kalbim arasındaki savaştan kendimi alıkoyamaz hale gelmiştim.
Telefonuma gelen bir mesajla unuttuğum bir şeyi hatırlamıştım. Kuzenlerim doğum günümü kutluyorlardı. Kendi doğum gününü bile unutan birinin dışarıya hayrı yokken insanlar iyi olmasını nasıl bekleyebilir ki? Eren'siz geçirdiğim ilk doğum günümdü.
Ben, kendimi onun ölümüne zar zor alıştırmıştım. O gittikten sonra çoğu duygmu da kaybetmiştim. Ailemden biri yanımda yokken mutlu olamıyordum. Ve bu kişi bir daha yanımda olamayacakken...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Teyzemle haberleşip buluşacağımız yere doğru yürümeye başladım. Bana iyi gelen tek şey yüksek dozda müzikti. Kafamı boşaltmam için tek çareydi. İnsanlar gülüp eğlenirken ben kendi halinde takılan biriydim. Ne yapacağımı bilmezken sağa sola sendeleyip tutunacak bir yer aradım. Tam o sırada yoldan geçen bir kız ve yanındaki 3 kişi yardım etti bana.
Başım dönmeye başlamış etraf bulanıktı. En yakın banka oturduk. Kızlardan biri yüzüme su çarparken diğer ikisi bileğimi ovuyordu. Biraz su içip kendime geldiğimde karşımda çok tatlı bir kız, ona çok benzeyen bir çocuk ve ikiz iki kız vardı. Tek tek tanıştıktık hepsiyle. İkizlerden biri Selin, diğeri Pelin, çocuğun adı Barış, diğer kızın adı da Beril'di.
"Teşekkür ederim yardım ettiğibiz için."
"Ne demek. Biraz daha iyi misin?"
"İyiyim iyiyim sağolun" dedim gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET
Художественная прозаAltı güzel insan... Yapılan hataların bazen telafisi olamıyor. Ve sonucunda kötü şeyler doğabiliyor. Yanınızda yaşanan ölümlerin acısını hafifletebilecek insanlar olduğunda bunu daha kolay atlatıyorsunuz. Ve yaşananlar sizi öyle derinden sarsıyor ki...