Bölüm-22

27 3 0
                                    

Yaprak'ın ağzından:

Gelen Yağmur'du. Daha ağzımızı açmaya vaktimiz olmadan başka biri daha girmişti içeriye.

"Eneeess. Allahım şükürler olsun. Sana bir şey olmamış. Hanginiz doktor iyi değil mi? Ne zaman çıkar? Nasıl olmuş? Ah hep onlar yüzünden. Ya sana bir şey olsaydı?"

"Doktor benim. Ve biraz otur sakinleş hastamız iyi ama kontrol altında durması gerek. Siz neyi oluyorsunuz?"

"Müstakbel nişanlısıyım."

Gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Enes'e baktığımda çaresiz oturduğu yerden olanları izliyordu. Mete ise benden farksız değildi.

"Müstakbel nişanlısı. Güzelmiş isminiz nedir?"

"Ezgi"

"Ezgi Hanım siz şöyle oturun. Hastamızı yormadan konuşun. Yalnız 15 dakika kadar kalabilirsiniz. Ziyaret saati fazlasıyla geçti."

"Tamam teşekkürler Doktor Hanım."

"Yaprak biraz konuşabilir miyiz?"

Bunu söyleyen Yağmur'du.

"Hasta hakkındaysa yakını olmadığınız sürece bilgi veremem."

"Yaprak yapma lütfen."

"Şuan görev başında değilim. İzninizle."

Yanından ayrılmıştım. Mete ise ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Ben yokken neler oldu?"

"Daha sonra anlatsam şuan onları kaldırabilecek kadar enerjim yok çünkü."

Başını sallamıştı.

Danışmanın yanına geldiğimizde durdum.

"Esra"

"Yaprak evde olman gerekmiyor muydu?"

"Uğramam gerekti. Senden bir şey rica edebilir miyim?"

"Tabiki nedir?"

"315 numaralı odadaki hastanın durumuyla ilgili bilgileri soran kimseye verme olur mu? Bir de odasını değiştirelim. Sana vereceğim isimler dışında kimseye bilgi vermemeni istiyorum."

"Şu subay olan yakışıklı hasta mı?

"Tam olarak o evet."

"Tamam değiştiririz boş bir oda bulalım da Zeynep Hoca-.."

"Ona ben haber veririm. Yarın sabaha kadar odayı ayarlarsan ben gelince değiştiririz olur mu?"

"Emrinizdeyim Doktor Hanım." dedi gülerek. Ben de ona eşlik ettim.

Eve giderken büyük bir sessizlik vardı aramızda. Sessizliği bozan Mete'nin sorusuydu.

"Neden böyle bir şey yaptın?"

"Enes'i bıçaklayanlar öylesine yapılmış bir kaza veya kapkaç gibi değildir Mete. Birileri var bu işin peşinde. Biz onu en azından hastaneden kaldığı süre içerisinde koruma altında tutmalıyız. Şuan savunmasız."

"Bunları şimdi düşündün değil mi? Asıl hedef Yağmur'dan uzak tutmak."

"En azından mantıklı bir açıklamaydı. Ve yanlış değildi."

"Yani öyleydi." Dedi gülerek.

"Geldik"

"Geldik"

"Görüşürüz o zaman." Dedim kapıya doğru gitmeden önce.

"Yaprak!"

Dönüp ona bakmadan koşup sarılmıştı.

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin