İHANET

Bölüm-25

"Hocam çok zor bir ameliyat."

"Zeynep Hoca'ya haber verin."

"Burdayım Yaprak. Hastanın durumu ne?"

"20'li yaşlarda erkek hasta. Arabası denize uçmuş yuvarlanarak. Kaburgalarında kırık var. İç kanaması var. Kaburgası kalp ve çevresini yırtmış. Kan basıncı 80'in altında. Nabız yok denecek kadar az."

"Ameliyat riski nedir?"

"%70"

"Bisturi. Yaprak ailesine haber verin ben ameliyatı yaparım. Durumu açıklayın. Her şeye hazır olsunlar."

"Tamam hocam."

~~~~~~~~~

"Yaprak."

"Enes"

"Şşş ağlama, ağlama noldu?"

"Ölecek."

"Kim? Yaprak kim?"

"Enes o Pars. Acilde gelen hasta. "

"N-nasıl? Nasıl Pars?"

"Bilmiyorum belki yanlış anlamışımdır ama sanırım oydu. Orda öyle kanlar içinde of bilmiyorum."

"Tamam sakin ol. Ya da olma arkana bak."

"Çocuklar siz."

"Nuran abla konuşalım mı biraz?"

"Kötü bir şey yok değil mi? Oğlum iyileşecek değil mi? Yaprak bir şey söylesene. İyileşecek desene!"

"Abla şuan için ameliyatta elimizden geleni yapıyoruz. Sen sabırlı ol ve dualarını eksik etme."

"Kurtarın onu"

"Enes ben gidiyorum."

"Gelmemi ister misin?"

"Hayır hayır ameliyata bakarım hava almam lazım biraz."

"Dikkat et. Ara hemen gelirim."

Başımı salladım. Bu kadar senenin üstüne şu iki ayda başıma gelenleri düşündükçe kafayı yememek elde değildi. Ne kadar hayatımın bir bölümü mahvolmuş olsa da ölüm beni her zaman etkilemişti. Bu en kötü düşmanım da olsa, en yakın arkadaşım da. Elimde avucumda sadece sevgi kalmıştı. Ve merhamet... Bunu Pars'a karşı bile olsa.

"Yaprak hocam."

"Efendim Batu."

"Hasta ameliyattan çıktı. Yoğun bakımda."

"Teşekkürler Batu."

"Hocam Zeynep Hoca sizi çağırdı bu arada."

"Tamam giderim."

~~~~~~~
"Hocam"

"Yaprak. Ailesiyle konuştun mu?"

"Evet"

"Hasta yoğun bakımda. Ama bir sorun var."

"Ne o hocam."

"Belden aşağısı tutmuyor. Omurgasındaki kırığı ameliyattın sonunda fark ettik. "

"Yani yürüyemeyecek mi?"

"İhtimali çok düşük. Ailesiyle konuşmak ister misin?"

"Hocam o çocuk benim eski bir tanıdığım. Ailesini de tanıyorum. Bunu ben yapmasam olmaz mı?"

"Anladım tamam ben yaparım senin dinlenmem gerekiyordu neden burdasın?"

"Dikiş atmaları için gelmiştim öyle de kaldı hocam."