►Thirty Seven◄

471 28 24
                                    

11:59:57 PM

Bütün konuklar ve sunucular hep beraber "...3,2,1... 0!" diye bağırdık. Şu an saat 12:00 AM idi. Artık 2016'ya girmiştik. Bütün sanatçılar hep beraberdik ve herkes çok mutlu görünüyordu. Peki ya ben? İyice çökmüştüm, onun yüzünü ile görmek istemiyordum! O dediğinden sonra onu. bir daha. görmek. istemiyordum! Yinede insanların başıma çullanmasını önlemek için herkese yalandan gülümseme yolluyor,  yeni yıla girmemiz şerefine kadehimden yudumluyordum. Az sonra sahneye çıkacaktım ve kafamda planladığıma göre asla ama asla sağ tarafıma bakmayacaktım. Ve sanırım bu sahnedeyken sol tarafım oluyor.. Bilmiyorum! Kafam allak bullaktı! Bunu nasıl diyebilirdi ki? O kelimeyi bana nasıl yakıştırabilirdi? Bu kadar mı düşüncesizdi yani? Beni bu konuma düşürebilecek kadar kalpsiz olabilir miydi?!

Bir kaç saat önceye dönmeye ne dersiniz? O zaman ne demek istediğimi anlarsınız..;

09:38:59 PM

Kendime geldiğimde bayanlar tuvaletinden dışarı adımımı attım ve sert adımlarla salona doğru ilerledim. Bomboş, loş ışıklı koridorda topuklularımın yaptığı yankılar ile yürürken yanımdaki kapının açılma sesiyle durdum. Odanın ışığının yanmadığını kapının aralanmasıyla anlamam ile içeri sertçe çekilmem bir oldu. Vücudum buz gibi olan duvara çarpınca, kalbimin atışını hissedemeyecek kadar korkmuştum.

Oda zifiri karanlıktı hiçbir şey görünmüyordu. Yüzüme çarpan hızlı nefeslerle karşımdakinin de benim gibi hissettiğinden emin oldum, ama kimdi ki bu! Gözümü korkudan sımsıkı kapattım ve giysimin içinden bile hissedebildiğim bedenimde gezen elleriyle titremeye başladım. Nefes alışverişlerim hızlanmaya başlarken kulağıma yaklaştığını hissettim. Ne yapmaya çalışıyordu ve ben niye bağıramıyordum? Korkudan dilimi yutmuş gibiydim âdeta...

"Seni özledim..." Bu tanıdık tahrik edici ses ile daha da titremeye başladım. Zorlukla yutkundum ve "Lütfen.." dedim, "Lütfen bırak.." Reddettiği anlamına gelen bir ses çıkardı ve boynumu öptü. İstemsizce ağzımdan çıkan ufak inlememden dolayı vücudumu bedenine bastırdı. "İstemiyorum!" diyerek omuzlarından ittirmeye çalıştım. "Sormuyorum!" diyerek inat etti.

Dudağımda nefesini hissettiğimde artık çok geçti. Kendimi yine ona teslim etmiştim. Yine bana sahip olmasına izin vermiştim...

Ondan vazgeçmem için milyonlarca neden var... ama kalbim istediğini istiyor. Sadece aptallar aşık olur diyorlar. Koca bir aptal olarak ona aşık oldum. "Yaptığım en iyi hatasın, Bieber..." diye fısıldadım. "Yaptığın en iyi hatayım, Grande." dedi ve ışığı yakarak benden uzaklaştı.

Halen daha kapalı olan gözlerimi yavaşça açtım. Gözlerinin içine baktım. Bana... eskiden baktığı gibi bakmıyordu artık.. "Beni artık sevmiyor gibisin..." dedim, "İstediğine ulaşabildin mi?"

Takım elbisesini düzeltti ve "Üzgünüm ama eskisi gibi değildin sen.." dedi. Ne demek istediğini anlayamamıştım. "Ne demek istiyorsun?"

"Demek istiyorum ki sen eski Ariana değilsin."

"Asıl sen eski Justin değilsin!"

"Hayır, Ariana... Ben neysem O'yum. Bunu bitirmeyi ben de istemezdim!" dedi sesini yükselterek.

"Hayır..." dedim, "Hayır!" Sesim titriyordu. "Beni kullanıp bir kenara attın ve şimdi de-"

Sözümü keserek "Hayır!" diye bağırdı ve sertçe kolumdan tutarak beni kendisine çekti. "Seni kullanmadım veya bir kenara atmadım!"

Alayla güldüm. "Öyle mi? Bir kaç gün önce benimle olan sen şimdi Hailey ilesin! Bu mu senin kullanmayıp atmaman!"

"Hailey ile falan değilim!"

Love ya  | Texting // JarianaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin