Love ya | Texting // Jariana

►Fourty Seven◄

Justin, üzerine düzgün bir şeyler giymek için giysi odasına gitti. Biraz morali bozuktu, Ariana'yı o fare tipli herifle yanyana görmek onun sinirlenirini altüst ediyordu. Kendisini ifade etmeye çalıştığı her an durumları daha kötü hale getiriyordu. Ona gerçekleri nasıl açıklayacağını bilmiyordu ama bugün açıklamak zorundaydı, buna daha fazla katlanamazdı.

Her yerde giysiler vardı, ne giyeceğini bilmiyordu. Aklı çok karışıktı, elindeki gömleği sinirle yere fırlattı ve olduğu yere oturdu. Boğazı düğümleniyordu, bundan nefret ediyorum, diye bağırdı. İçindeki kötü enerjiyi nasıl atardı? Kendisine, fare yüzlüyü gördüğü yerde öldürebilirmiş gibi geliyordu. Aklındaki kötü düşünceleri atmak istercesine kafasını salladı ve derin nefesler alarak yerinden kalktı. Geç kalmak istemezdi, o yüzden hemen üzerini değiştirdi ve aşağı indi.

Saat henüz akşam yediydi, karnı acıkmaya ve heyecanı artmaya başlamıştı çünkü uzun süredir görmediği Ariana'ya birkaç saat sonra kavuşacaktı. "Ona sımsıkı sarılacağım," dedi, "hemde asla bırakmamak üzere."

××××

Güvenliği ile arabadan indi. Flashlar gözünü yakıyordu, eliyle yüzünü kapattı ve restorana girerken kapıdaki görevliye, "Kameramanları engellemenize gerek yok," dedi, aklında küçük bir plan vardı.

Masaya otururken insanların dikkatini çektiğini fark edebiliyordu. Onu beklerken sosyal medyaya girdi, fotoğraflar anında yayılmıştı ve yorumlar onu gülümsetmeyi başarmıştı.

"Justin Bieber çok iyi görünüyor!"
"Kim için böyle hazırlandı?"
"Sevgilisiyle mi buluşuyor ;)))"
Gülümsemesi sırıtmaya dönüşürken masada bir hareketlilik hissetti.

Gözlerini ondan alamadı, o kadar güzeldi ki donup kalmıştı. Ayağa kalktı ve ona selam verdi. Ariana da gülümseyerek oturdu.

"Fazla dikkat çekiyoruz," dedi. Justin onun gözlerinde kaybolurken, Ariana gözlerini ondan ayırdı. Onun da kalbi hızlanmaya başlamıştı ve bu onun sinirini bozuyordu. "Bu önemli değil," diye karşılık verdi Bieber. "Benim için önemli, Justin. Dikkat çekmek, hele seninle çekmek istemiyorum." Justin güldü ve Ariana'nın elini tuttu. Ariana ne kadar geri çekmeye çalışsada başaramadı, içten içe çekmek istemediğini biliyordu fakat istediğini kendine inandırmaya çalışıyordu.

"Her şey ama her şey için senden özür dilerim, Ariana", "Biliyorum, belki benim ikinci bir şansı hak etmediğimi düşünüyorsun ama ben yine de bunu senden isteyeceğim", "Çünkü sana, bize değer veriyorum ve seni kaybetmek istemiyorum."

Justin'in bu konuşması Ariana'nın buzlarını birazda olsa eritmeyi başarmıştı ama yine de bunun yanlış olduğunu biliyordu ve vicdan azabı çekiyordu. Ricky'i aldatıyormuş hissine kapılıp elini masadan çekti. Konuyu dağıtmak için "Ben biraz açım, artık sipariş mi versek?" dedi. Justin gülümseyerek başını eğdi ve kafasıyla onayladı. Garsonu çağırırken Ariana'nın gözlerinin içinde baktı, utandığını anlamıştı ve bu şansını daha da arttırıyordu.

××××

Yemeklerini yerlerken bir süre aralarında sessizlik oldu ve Ariana bu sessizliği bozdu, "Bana anlatmak istediğin şeyler vardı," dedi. Justin lokmasını zorlukla yuttu ve ona baktı, gülümsedi, "Evet, haklısın", "Sanırım gerçekleri anlatma zamanı geldi," dedi. Ariana yüzünü buruşturarak Justin'e baktı, bu sözü ona saçma gelmişti, "Gerçekler?" dedi. Justin omzunu silkti, "Evet, gerçekler. Bilmediğin birçok şey var ve bilemiyorum..." Çatalını tabağa bıraktı, "Sonu ne olursa olsun bunları sana anlatacağım."

Ariana henüz ne olduğunu idrak edememişti, "Sence de artık neler olduğunu anlatma zamanı gelmedi mi?" Justin, kafasını salladı ve kafasında cümleleri birleştirmeye çalıştı, "Beni.. Beni bazı şeyleri yapmam için zorladılar." Ariana istemsizce güldü, bu ona gerçekten çok saçma geliyordu. "Ben ciddiyim, Ariana. Bunda gülünecek bir şey yok," dedi, ciddiyetini takınarak.