►Seven◄

937 99 11
                                    

Hemen ayağa kalktım. Saçmalıyordu? Korumalar otel kapısının önündeydi. Tek kelime ile; İmkansızdı. Justin, konuşmak için balkona çıkmıştı. Ben de ayakta O'na, o telaşla yazmaya çalışıyordum.

Me: SwN ÇILDKRMIŞ OLMSLSN!

coochielover: Sakin ol. Sakin. 

Me: tANRI'm!

Işıklar birden kesildiğinde, hala telefona bakıyordum. Oda kapısının yavaşça açılma sesi ile, hışımla ve şaşkınlıkla döndüm (Multi-Lamba yerine telefon ışığı olarak düşünün). Çığlık attım ve kapıdan uzaklaşırken, tahminen yatağın köşesine çarptım. Onunla birlikte yine çığlık attım ve dizimi tuttum. Balkona doğru koştum. Telefonun ekranı kapandığında iyice karanlıkta kalmıştım. Hışımla sürgülü kapıyı açtım ve balkona girdim.

"Justin!" diye bağırdım. Çıt yoktu. Kapıdan uzaklaştım. Frankie olabilir miydi? Ya da Justin... Ya da... Sapığım?!

Sürgülü kapı açıldığı sırada ben telefonumun flaşını açmaya çalışıyordum. Telaş ve şok yüzünden yanlış yerlere giriyordum.

Sürgülü kapı kapandığını duymuştum. Ben flaşımı açamadan, karşımdan ışık geldi.

"Tanrı'm. Ariana. Cin görmüşe dönmüşsün." dedi sakin bir ses. Kafamı kaldırdığımda bu kişinin Justin olduğunu gördüm.

"Tanrı'm! Justin! O kesti!" dedim. Justin beni kolunun altına aldı. Sakinleştirmeye çalışıyordu. "Bana mesaj attı. 'Elektrikler kesilirse, korkma' diye. Tanrı'm! Çok korkuyorum!" dedim. "Hey. Sakin ol. Ben buradayken O sana hiç bir şey yapamaz." dedi. Ses tonu ve yanımda olması beni biraz olsun rahatlatmıştı.

Bir süre sonra tekrar elektrikler geldiğinde Justin beni usulca kollarının arasından ayırdı. "Teşekkür ederim." dedim. Beraber gülümsediğimizde, odaya geri girdik.

"Ne oldu öyle?" diye sordu Frankie odaya girerken. Bilmiyorum anlamında omuzlarımı kaldırdım. "Sadece bizde kesilmesi normal midir?" diye sordu bu sefer. Kafamı salladım.

Justin, "Her neyse. Geldi geçti. Takmayalım kafamıza." dedi bana bakarak. Kafam ile onayladım. Odadan çıkıp, banyoya yöneldim. Telefonum titreyince ben de irkildim.

coochielover: Bu kadar korkacağını bilseydim, asla böyle bir şey yapmazdım. :(

Me: BwnDEN UZSK DUR!

Elim titriyordu. Bu.. çok korkunçtu!

coochielover: Özür dilerim. :(

Özür dilerim mi?

Telefonu banyo tezgahına koydum ve suyu açtım. Alnıma ve boynuma suyu değdirdim. Kurulandıktan sonra tekrar telefonu elime aldım ve banyodan çıkarken yazmaya başladım.

Me: Benden uzak durmadığın sürece hep benden özür dilemek zorunda kalacaksın.

*

Kısaoldu ama yine de umarım beğenirsiniz, lol. ♥

Oyla tuşuna basmak bu kadar zor olmamalı? :D :D :D :D

(gece bölümü is everything?)


Love ya  | Texting // JarianaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin