►Fourty Five◄

433 26 23
                                    

Başlamadan önce... Yaşanan saçma sapan olaylar oldu ve daha önce hayatımda hiç bu kadar sinirlenmemiştim! BİZ KIRILAMAYAN AİLEYİ, DAHA KİM OLDUĞUNU BİLE BİLMEYEN BİR KIZIN BOZMAYA ÇALIŞMASI ÇOK PİS SİNİRLERİMİ BOZDU. Ha bir de, Justin köpeğinin hesabından ona yazdığım mesajımı beğendi. :3 *alkış* Çıldırmadım, çünkü lokantadaydım ve lüks bir yerdi. Eve gidince çığlık atmış olabilirim :)))))

♥♥♥♥♥♥♥

♥♥♥♥♥♥♥


"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedim, "Çek elini üstümden." Pis sırıtışı bütün yüzünü kaplarken, "Neden? Daha öncede dokunmuştum sana, şimdi mi sorun oldu?" dedi.

"Senden tiksiniyorum!" diyerek ittim. Gözünü devirerek "Başkasını bulmuşsun..." dedi, "Beni unutmak için." Kahkaha attım ve elimle ağzımı kapattım. "Çok komiksin, Bieber."

"Ondan ayrılmanı istiyorum." dedi, "Hala çok komiksin." dedim, "Ondan ayrılmayacağım."

Bir kaç adım yaklaşarak "Ariana, beni sınama." dedi. Geri gittiğimde sırtım soğuk duvara değdi. "Sınamak mı?" dedim. "Ariana, ondan AYRILACAKSIN."

"BAĞIRMA BANA!" Sıkıca kolumu tuttu, "Bağırırım!" dedi. Gözümü kocaman açtım, gerçek miydi bu olanlar? "Sen ciddi misin? Çocuk gibi davranıyorsun, iğrençsin!"

Arkadan Ricky'nin geldiğini gördüm, "Hasiktir!" diye fısıldadım. "Hey!" diye seslendi ve koşarak buraya geldi. Justin'i iterek ona bağırdı ama ne dediğini anlamadım, sonra bana döndü.

"Sen bir sürtüksün." dedi. O an donup kaldım, ardından Justin, "Sen kötü bir sürtüksün." dedi.

"Ne?" Sesim titriyordu. "Sen bir sürtüksün." , "Sürtük..." , "Sürtük!"

"AMAN TANRI'M HAYIR!!" Terler içinde uyandığımı fark ettim. "Bir dakika ne?"

"Sen iyi misin?" Sese doğru döndüm, "Biriyle mesajlaşırken, sızdın ya da bayıldın bilemiyorum. Ben de aldım seni eve getirdim." Ricky... "Kabus muydu?"

Boğazımı temizledim ve usulca gülümsedim, "Evet, evet, sanırım... Teşekkür ederim." dedim. "Aşkım..." Tüylerim diken diken olmuştu. "Sana çorba yapmamı ister misin?" dedi, gülerek, "Biraz ateşin var."

"Um... Olur, olabilir." dedim, gülümseyerek. "Sanki başımda bomba patlamış gibi hissediyorum." dedim. Gülerek, "Bayağı içtiğimizi hatırlıyorum." dedi, ve göz kırparak odadan çıktı.

"Ah Tanrı'm." diyerek kendimi geri attım. Başım çok ağrıyordu... Kuruyan ağzımı sulamak (nah bitch i'm quenched :D) için yanımdaki masadan içi dolu su şişesini aldım ve yarısına getirdim.

Şişeyi geri koyup, telefonumu aldım ve mesajlara girdim. Aman Tanrı'm, Justin ile yazışmalarımız vardı, hatta görmediğim yaklaşık 50 tane daha mesaj vardı.

Justin: Hey, Ariana?

Justin: Cevap ver!

Justin: Bana cevap ver, yoksa içeri girerim!

Justin: Sana diyorum lanet olası!

Justin: İçeri gelirsem, onu döverim.

Justin: LaNET OLSUN CEVAP VER

Justin: Ariana, beni çILDIRTMA!

Justin: LaNET OLSUN! İçERİ GELİYORUM!

Justin: Vazgeçtim.

Love ya  | Texting // JarianaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin