►Four◄

982 96 22
                                    

Karakola gitmek istemiştim. Karakola vardığımızda ilk önce biraz dışarıda durduk. Tuvalete gidecektim fakat, oraya bile gitmekten korkuyordum. Beni burada bekleyeceğini söylemişti. Ah bu çok korkunç!

Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp tuvalete girmiştim. İşimi hallettikten sonra dışarı tekrar çıktım ve Frankie,

"Hadi gidelim." dedim. "Hala ne olduğunu anlatmayacak mısın?" dedi Frankie.

"Ah, Frank. Sonra." dedim.

*

İçeri girip, olanları anlattıktan hemen sonra telefonun kilidini açtım ve ona uzattım.

"Buyurun.." Boğazımı temizledim. Adını söylemekten bile utanıyordum.

"Coochielover." dedim. Memur elimden telefonu alıp, baktıktan sonra. "Burada öyle bir isim yok?" dedi. "Ama nasıl olur?" deyip, elinden telefonumu aldım. Cidden öyle biri yoktu. Ah. Hayal değildi. Veya rüya.. Değil mi? Saçmalıyorum! Ama bu nasıl olur!

"A.. A- şey.. Pekala. B-ben daha sonra gelmeliyim.. Teşekkürler." dedim. "Siz ne olur ne olmaz ikinci bir koruma alın. Tim olmadığından emin misiniz?" dedi. "Evet... Yani hayır. Öyle dedi. Fakat bilemiyorum."

"Pekala, siz ikinci bir özel koruma daha alın." dedi. Kafamı sallayarak onayladıktan sonra dışarı çıktım.

Ah harika, bir bunlar eksikti!

Paparazziler!

Dışarı çıktığımda hep bir ağızdan "Ariana!" diye bağırdılar. Cevap vermeyecektim, hayır.

"Ne oldu? Neden karakola geldiniz?" diye art arda sordular.

Önümdeki korumalar onları uzaklaştırırken de "Konuşmak istemiyor, lütfen kameralı kapatın." diyorlardı. Başımı öne eğmiş giderken biri arkamdan seslendi.

"Ariana." Arkamı döndüm. Bu Justin idi.

"Hey." dedi yanıma yaklaşınca. Soluklanırken ben de söze girdim. "Senin burada ne işin var?" dedim. "Gel arabaya." diye de devam ettim. Kafasıyla onayladı. Korumasız çıkması beni yine şaşırtmıştı. Bugün daha ne kadar şaşıracaktım acaba?

*

Arabada giderken olanları Justin'e ve Frankie'ye anlatmıştım.

"Bulduğunuzda ilk olarak bana haber verebilirsin." dedi ve göz kırptı. Ah, asla. Kavga etmesini istemezdim.

"Buna hiç gerek yok." dedim. Telefonumun kilidini açtım ve mesajlara girdim. Ama şimdi oradaydı! Bu nasıl olabiliyordu!

-coochielover: Ah, bebeğim. Çıplak fotoğrafların var mı diye bakacaktım ama sonra seni konserden sonra çıplak gördüğüm aklıma değildi. -piç smile emoji-

+Me: Bunu nasıl yapabiliyorsun?!

-coochielover: Mesela sana şu an çok yakınım. -göz kırpan emoji-

Tanrı'm neyden söz ediyordu bu?

+Me: Anlamıyorum?

-coochielover: Gece görüşürüz. -öpücük emoji-

Ne?!

coochielover adlı kullanıcı engellenmiştir.

Engeli geri kaldırmamıştı. Ah ne saçma bir söz. Onu sadece benim kaldırabilmem lazım! Onun değil!

Bu sefer SMS'den mesaj gelmişti.

Bilinmeyen Numara/ Engel kaldırma uzun sürüyor, üşendiğim için SMS'den atmak istedim. Ah, bebeğim. Bacakların ne kadar da güzel parlıyor.

Olamaz! Tanrı'm! Bu benim numaramı nereden buldu!

Me/ Sen benim numaramı nasıl buldun! Değiştirince ne yapacaksın merak ediyorum. Programı da sileceğim.

Bilinmeyen Numara/ İstediğin kadar değiştir veya programı sil. Ben sana her türlü ulaşırım, bebeğim. -öpücük emoji- Kendimi sana mahrum bırakmam. -göz kırpan emoji-

Tanrı'm! Bu Tim denen adamdan bile daha tehlikeli.

Justin'e baktığımda telefonu ile ilgileniyordu. Bir dakika, ne?!

Göz ucuyla bakmaya çalıştığımda sadece Twitter'da olduğunu görmem beni rahatlatmıştı. Sapığımın Justin olmasını hiç mi hiç istemezdim.

Bilinmeyen Numara/ Ah, bebeğim. Kim olduğumu aramaktan vazgeç. Sabırlı ol. Bu gece zaten tanışacağız. -göz kırpan emoji-

Ah, işte şimdi sıçtım!

*

Ariana'ya neden bu kadar küfür ettiriyorum? Çünkü; Kendisi küfür etmeyi seviyor ve çoğu videosunda "Fuck" dediğini duyuyorum. O kadar şirin olmasına rağmen argo kelimeleri ona çok yakıştırıyorum. :)

Moonlight, bae, ♥


Love ya  | Texting // JarianaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin