Nazlı
Bugün onsuz kaldığım gün. Ve 1 yıl oldu. Söylerken kolay geliyo aslında. Ama yaşamak ne kadar acı siz bilir misiniz? Nasıl bilebilirsiniz ki? Canınızdan çok sevdiğiniz adam bi gece aniden gittiyse anlarsınız beni.
✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴
Kapı çaldı. Melek Hanım Açtı.
Melek hanım:Buyrun.
Kurye gelmişti.
Kurye:Nazlı Gündoğdu ya gelmiş bu.
Melek Hanım beni çağırdı hemen indim aşağıya. Bi paket vardı.
Kurye:Nazlı Hanım bu Size. İmzanızı atar mısınız şuraya.
İmzamı attım. Paketi aldım. Kuryeye teşekkür bile etmedim tamamen uçmuştu kafam. Odama çıktım. Paketi açtım.
Bi oyuncak vardı. Bide not. Notta;
Evet gittim sevgilim. 1 yıl boyunca da gelmedim. Ama karşına çıkma cesaretinde bulunamadım. Sana bunları çektirdikten sonra hemen yanına Gelmek istemedim. Ben burdayım. Seni hep görüyorum. Ama sen beni görme. Yanıma bile gelme. Tehlikeliyim ben. Şuan yanında olmaktan başka bi dileğim yok aslında. Ama yapamam. Nedenini döndüğüm gün öğreniceksin. Bu ayıcık albay bu arada ona iyi bak. Senin sırlarını dinlemek için geldi. Sorunlarını çözer belki. Seni seviyorum kiraz dudaklım.
Not bittiğinde ben ağlıyodum. Notu ayakta okumuştum. Ama kendimi yerde buldum. Bayılmadım...öldüm ben. Hafifçe gözlerim karardı. Kendimi kenara çektim. Ağlıyorum...kendimi tutamıyorum. Ölmek istiyorum. Yada sadece Baran'ı istiyorum. Kafamı duvara yasladım. Cidden fenalaştım. Gözlerim karardı. Savaşa haber vermek istemedim. Ama o çoktan odaya gelmişti.
Savaş:Noldu?
-Etraf karanlık, ayaklarım tutmuyo. Ben iyi değilim.
Savaş:Anneee...Anne bi bakar mısın?
Melek hanım:Noldu?
Savaş:B-bilmiyorum anne napıyım?
Melek hanım:Doktora gidelim hemen.
Konuşmaları duydum. Sonra Savaş beni kucakladı. Onun kucağında merdivenden inerken bayıldım.
✴✴✴✴✴✴✴✴✴
Gözlerimi hastanede açtım. Kolumda serum vardı. Bu kadar kötü olacağımı ben bile düşünmemiştim. Sonra doktor geldi.
Doktor:Nazlı hanım ne olduğunu ve şuan nasıl olduğunuzu anlatır mısınız?
-Bugün bi mektup aldım. Çok canımı yaktı bu mektup. Ve şuan Nefes alamıyorum, her nefes aldığımda içim yanıyo, bakın doktor hanım benim en çok sol tarafım acıyo.
Doktor:Anlıyorum sizi. Siz biraz dinlenirseniz hiçbirşeyiniz kalmaz.
Savaş girdi içeri.
Savaş:Noldu sana?
-Yok bişey gitmek istiyorum.
Savaş kalkmama yardım etti ve eve gittik.
Eve gider gitmez ilk yaptığım şey yatmak oldu. Yattım ve gözlerimi kapadım.
✴✴✴✴✴✴✴✴
Kafamı sol tarafa doğru çevirmek istedim. Daha rahat olıyım diye. Bişey fark ettim. Yastık sırılsıklamdı. Ben ağlamıştım. Gözlerimin altı şiş gibiydi. Nedeni ise belli. Rüyamda Baranı gördüm.
Savaş girdi içeri.
Savaş:Akşam yemeğine gelmezsin diye yemeğini tepside getirdim.
Sesim titrekti.
-Teşekkürler.
Savaş:Sen ağlamışsın.
-Hayır. Beni yalnız bırakır mısın?
Kafasını "tamam" der gibi salladı. Bende "ALBAY" ı yanıma aldım. Ve yemeğimi yedim. Albayla konuşmaya başladım. Deli gibi.
✴✴✴✴✴✴✴✴✴✴
Hayat ne acımasız dimi Albay. Hep sevdiklerini kaybediyosun. Yada aşkını yaşayabilmek için çook büyük engeller aşmak gerekiyo. Bu yaşıma geldim hala ağlıyorum. Kendimi oyuncağı elinden alınmış çocuk Gibi hissediyorum. Oyuncağımı aldığı ve vermeyeceği için çaresizim. Ama beklersem vereceği için umutluyum. Aşk da böyle. Gitti ve gelmeyeceğini bildiğim halde onu sevmeye devam ettiğim için çaresiz. Ama beni bırakmayacağını, bir gün geleceğini bildiğim için umutlu. Ben özledim galiba çok özledim. Eh be albay! Kimse demiyoki sana taaa nerdeki adamı boşu boşuna özlüyosun. Biraz bırak da hayata dön diye. Yada onlar diyo da ben takmıyorum. Ne kadar pislik bişey bu aşk ya! Aslında Özdemir Asaf açıklamış aşkı.
"Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi...
Ve aşk öyle haindir ki;
Nerde imkansız varsa gider onu sever"