Savaş
Nazlı'nın odasına doğru çıktım. Kapıyı çaldım.
-Girebilir miyim?
Nazlı:Girme desem girmiceksin sanki. -Tamam geliyim o zaman.
Yataktaydı. Bende yanına oturdum. Gelmeden önce gül almıştım ilk onu verdim.
-Özür dilemem lazım dimi?
Nazlı:Özür beklemiyorum. Sadece biraz kırıldım.
-Peki bu gül sana neler hissettirir?
Nazlı:Senin ne kadar pamuk gibi bi adam olduğunu.
-İltifat olarak aldım bunu.
Nazlı:İltifat zaten.
-Bunları unutmuşsun.
Nazlı:Sadece bunlar için mi geldin?
-Hayır. Şeyi söylemek için.
Nazlı:Neyi?
-Ben 2 gün sonra evleniyorum onu.
Nazlı:Ne?!?Yani neden?
-Çocuk falan varya Babam zorladı.
Nazlı:Anladım.
-Ben şeyi anlamadım bide.
Nazlı:Neyi?
-Beni bu kadar kafana takmazken neden bağırmama kırıldın?
Nazlı:Bilmiyorum. Ben sana karşı çok farklı duygular hissediyorum.
-Nasıl yani?
Nazlı:Ali kadar yakın Baran kadar samimi.
-Bu...bu ne demek?
Nazlı:Bilmiyorum.
-Yani sen şimdi bana şey mi oldun?
Nazlı:Hayır olmadım.
-Ne demek o zaman bu?
Nazlı:Seninle...
-Benimle.
Nazlı:Arkadaş olmak istiyorum.
-Bu muydu yani?
Nazlı:Sen ne dememi bekliyodun?
-Yok bişey ya!
Nazlı:Çiçek için teşekkürler.
-Beğendiğine sevindim.
Nazlı:Düğün ne zamandı?
-2 gün sonra. Davetiye gelir zaten sana.
Yıkıldım. Bende şey dicek sanmıştım. Saçmaladım işte. Ben ve Nazlı kafamda yarattığım bi hayaliz sadece. Şimdi git damatlık seç Savaş. Sonra mekanı hazırla Savaş. Bi kızın olucak 1 yaşında falan ona hazırlan Savaş.
En önemlisi NAZLI'YI UNUT ARTIK Savaş...