KARAR

491 37 6
                                    

Nazlı
Gece zar zor da olsa uyumuştum. Sabah kalktığımda kahvaltı hazırlanmıştı. Askıda da bi ceket vardı. Evin heryerine baktım. Evde kimse yoktu bahçeye çıktım. Aliymiş. Orda oturuyodu. Beni görünce yana kaydı.
A:Gelsene.
Yanına gidip oturdum.
-Neden geldin?
A:Savaşa kaç kez dedim ben senin yalnız kalmak istemeyeceğini hep ama anlayamadı hala. Bana söyleyince de ben geldim.
-Bu sefer gerçekten yalnız kalmak istemiştim.
A:Noldu sana? Böyle değildin sen Nazlı.
-Ali ben Savaşa aşık oldum.
A:Savaş seni sevmiyomu yoksa?
-Hayır o da beni seviyo.
A:Problem nerde?
-Dün Baran geldi. Tam yeni bir ilişkiye başlıcakken Baran geldi.
A:Ve sen kararsız kaldın. Dimi?
-Evet.
A:Nazlı kararsız kalıncak bişey yok ki. Baran sevseydi gitmezdi.
-Sevdiği için gitmiş. Beni kurtarmak için.
A:Napıcaksın?
-Aklıma ilk geleni yapıcam.
A:Sevgiyi bulmak için aklına geleni değil kalbinden geçeni yapman lazım. -Kalbim konuşmuyo desem. O da çok kararsız desem.
A:O zaman sana Ali tavsiyesi. Eğer ilki yani Baranı gerçekten sevseydin ikinciye yani Savaşa aşık olmazdın.
-Peki ya ilk aşk?
A:Dediğim gibi. Gerisi senin kalbine kalmış.
-Hiç yardımcı olmadın Ali.
A:Bişey değil. Hadi kahvaltını yap.
-Hayır yapmıcam. Benim ufak bi işim var.
A:Nereye?
-Ufak işimi halletmeye.
A:Bende geliyim mi?
-Hayır. Lütfen.
A:peki.
Ceketimi aldıktan sonra yola çıktım. Kafamda belirlediğim üzülecek biri vardı. Tam gaz yürümeye devam ettim. Birden durdum.
Aklımla kalbimin zıt kaldığı yerdeydim artık.
Daha yolun yarısında vazgeçtim. Evet ben böyleyim. Kararsız ve salak.
Bu sefer yapmak istediğimi doğru da olsa yanlış da olsa yapıcaktım.
Kapıyı çaldım. Karşımda bana meraklı gözlerle bakan bi adam vardı.
Ne kdr güçlü bi görünüşü olsa da içindeki saf adam karşılamıştı beni.
-İçeri gelebilir miyim? dedim sessizce.
Yüzüme baktı, hafifçe güldü gamzeleri belli olmuştu ve o da sessizce
S:Tabiki. dedi.
Ah prens, ah gamzeli bey...
İçeri girdik.
S:Karar verdin sanırım.
-Verdim.
S:Ne peki?
-Uygun olanın seni...
S:Beni?
-Seni değil de Baranı seçmek olduğuna karar verdim.
S:Başlamadan bitiricek misin?
-Karar vermek kolay mı sanıyosun?
S:Bi de sen mi atarlanıyosun?
Gözleri dolmuştu ama gözyaşı akıtmadı, sinirlendi sesini yükseltti.
S:Vay be! Senin tarafından da terk edilmek güzeldi arıza.
-Deme öyle.
S:Sanırım sen beni diğer erkeklerle karıştırdın. Hakkını Helal et, yolun açık olsun falan mı diyim?!?
-Öyle de deme. Bişey deme ben...Ben çok kararsızım.
S:Bak Nazlı! Ben Baran değilim. Öyle sana gitme fln diyemem.
-Benim yaşadıklarım da kolay değil. Beni biraz anla!
S:Anlayamam. Git!
Git deme sesi kulağımda yankılanıp durdu.
S:Git dedim Nazlı!
-Gidiyorum zaten Savaş!
S:Bi dakka bişey yapmam gerek.
-Ne? Ne yapıcaksın?
S:Son Kez yapıcağım bişey belki de bidaha yapamıcam.
Beni belimden tutup kendine çekti. Birden dudağıma yapıştı. Hoşuma gitti Evet. Son kez dudakları dudağıma deydi.
Kendimi geri çektim.
-Git diyodun.
S:Git...me. Beni bırakma.
-Peki o?
S:Peki ben?
-Ona da zaman vermem lazım.
S:Banada vermen lazım.
-Bencillik senin bu yaptığın.
S:Konu sen olunca herşey yapabiliyorum.
-Peki aşk? Aşk bencilliği sever mi?
S:Aşk ztn bencilliktir. Onun gitmemesini kendin için istemektir.
-Özür dilerim Savaş.
S:Gidemezsin.
Kapının önüne geçti.
-Çekil Savaş.
S:Yok öyle dünya ARIZA.
Çuval gibi sırtına aldı ve odasına çıkardı beni.
Kapıyı kilitledi.
S:Ondan ayrıldığını ona arayıp söyleyene kadar bırakmam.
-Buna hakkın yok.
S:Sevdiğim kızın beni bırakmasına izin mi veriyim?!
-Ya o kız sevmiyosa.
Ayağa kalkıp aramızda az bi mesafe kalıcak şekilde önünde durdum.
S:Sevdiğini biliyosam.
-Zorla mı tutucaksın?
S:Bence sen de istiyosun da çaktırmıyosun.
-Sen öyle san.
S:Gerçek bunlar.
-Neyine güveniyosun bu kadar?
S:6. Hislerime.
Bana daha da yaklaştı. Dudağı ve dudağım arası mesafe nerdeyse 1 parmak kadardı.
Hmn kendimi geri çektim.
S:Ben daha beklerim Baran'ı aramanı. -Ona bi şans vermek istiyorum.
S:1 tane vermişin ztn 2. Yi alıyo o. Bana 1 tane bile vermedin.
-Ama...
S:Ama ne aması yok Nazlı. Bu sefer ben haklıyım.
-Haklısın ama ona nasıl olmaz diyim.
S:Bana nasıl diyosan. Şimdi ara lütfen.
-Aramazsam?
S:Aramazsan yine öperim.
-Çekil Savaş gitmek istiyorum.
S:Aramıyo musun?
-Seliiinnn! Emreeee! Yardım edin!
Ağzımı eliyle kapadı.
S:Sus yoksa öperim.
Kafamı tamam der gibi salladım. Elini çekti. Bana doğru eğildi.
S:Benim gözlerim sadece seni görmek istiyo. Ayrıca bu adam ömrü boyunca bu kızın saçlarını okşamak istiyo. Beni bırakmakta kararlı mısın hala?
-O zaman ne diyim Barana?
S:Tek kelimeyle bitti diyebilirsin mesela.
-Ona da tamam yanına gidip söyliyim bari.
S:Tamam. Buyur.
-Görüşürüz.
Evden çıktım. Evet ben Savaşı bırakamazdım. Çünkü Savaş farklıydı. İlk aşk belki değildi ama gerçek aşktı.
Barana haber vermeden evine gitmek için yola koyuldum.
Kararımdan dönmezdim Evet. Ama bunu ona söylerken yerin dibine girebilirdim.
Buna da hazırdım. Gerekirse yerin dibine giricektim. Sonuç gerçek aşkı bulmak olacaktı.
Apartmana girdim. Bi kaç kez çaldım kapıyı. Açmadı.
Evinin anahtarının yerini biliyodum. Her zaman kapının önündeki biblonun içinde olurdu. Yine ordaydı.
İçeri girdim. Oturma odasında kimse yoktu. Işıklar da kapalıydı.
Sesler geliyodu. Korku ve merakla evi dolaşmaya başladım.
Yatak odasına gittim...
✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum 😻.

AN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin