NAZLI'NIN PLANI

527 46 2
                                    

Nazlı
Kapıyı tıktıkladım. İçeri girdim.
Savaş:Neden geldin?
-Sen bu kızla evlenmek istiyo musun?
Savaş:Sence!
-Bekle beni o zaman.
Odadan çıktım. Selin bizim masadaydı zaten. Bayağı şeylerdi Aliyle. Yakınlardı. Galiba sevgili bunlar. Neyse bunlar birbirini oyalar da Tuğçe ve Emreyi kim oyalıcak.
Emrenin oturduğu masaya gittim.
-Emre.
Emre:Efendim.
-Sen bizim masaya gelsene ya! Sıkılmışsındır burda.
Emre:Gelip napıcam?
-Konuşuruz.
Emre:İyi Tamam.
Beraber bizim masaya geçtik. Tuğçenin yanındaki sandalyeye oturdu. Bende kendi yerime.
-Eee hadi! Siz konuşun ben Savaşın odasında çantamı unuttum onu alıp gelicem.
Ali:Sende bişey var. Çakal bakışların yine gözlerinde.
-Ne bakışı Ali? Ben sadece şeyim.
Ali:Neysin?
-Arkadaşım istemediği biriyle evlenicek diye mutsuz. Çantamı alıp gelicem.
Savaşın odasına gittim. Boncuk boncuk terler akıyodu.
-Ben geldim.
Savaş:Nazlı hangi dilde konuşuyosan banada öğret.
Camı açtım. Topuklularla zar zor camdan atladım.
Savaş:Napıyosun?
-Atla hadi!
Savaş:Napıyoruz biz Nazlı?
-Kaçıyoruz. Ee hadi bekleme yapma.
O da camdan atladı. Geriye sadece nereye gidiceğimiz kaldı.
Taşlık yerde topuklularla zar zor koştum.
-Neden durdun?
Savaş:Beni benim düğünümden senin kaçıracağın hiç aklıma gelmezdi.
-Benimde gelmezdi. Ama imkansız dediğin şeyi bile yaptım bak!
Koşmaya devam ettik. Taşlık yerden kurtulunca topuklularımı elime aldım. Deniz kenarında bi mekandı ilk gördüğüm vapura koştum.
Savaş:Nereye?
-Gidince görürsün?
Savaş:Annem gibi konuşmasan olmaz mı?
-Olur da sen beni annene benzettiğine göre benden nefret etmiyosun.
Savaş:Senden nefret ettiğimi kim söyledi ki?
-Bağırmandan sonra öyle sanmıştım.
Savaş:Bağırmamın sebebi sen değildin. Hem senden nefret eden ölsün.
-Büyük laf söyledin.
Savaş:Çok tatlı bi kızsın inan nefret edilecek gibi değilsin.
-Utandırdın beni.
Vapura oturduk. Güzel bi vapur yolculuğu olucaktı. Gece, yıldızlar, Savaş ve ben...

AN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin