Feel Me.

Merhaba arkadaşlar, yepyeni hikayem ile karşınızdayım :D İlk birkaç bölümde sadece olaylar sıra sıra yaşanmaya başlanacak ve orta bölümlerde maceralar aksiyonlar ve aşk yoğun olarak işlenecek. Umarım okursunuz ve Vote larsınız. Lütfen hikayeden umudunuzu kesmeyin. Neyse iyi okumalar :))

Püflereyek kafamı kitabımdan kaldırdım. Zilin çalmasına sadece iki dakika kalmıştı ve ben biraz daha püflersem Bayan Felecitie beni dersten atıp cezaya bırakacaktı. Çenemi kapatıp kafamı tekrar kitabıma yasladım. 

''Yarın ki dersimizde sınav olacaksınız. Çalışıpta gelin hemde bazı arkadaşlarınız kafasını derste kaldırmadığı gibi çalışırkende kitaptan kaldırmasın.'' Hafifçe kitaptan kafamı kaldırdığımda bütün sınıf ve Bayan Felecitie bana bakıyordu. Zilin çalmasıyla hepsi gözlerini çekip eşyalarını toplamaya başladılar. 

''Ah, onları dert etme.'' Önümde oturan Carrie kitabını çantasına koyarken konuşmuştu, sırıtarak ona baktım. 

''Zaten takmıyorum.'' İkimizde kıkırdadık. Kitaplarımı ve kalemlerimi toplayıp çantama koydum. Çantayı da omzuma takıp Carrie ile sınıftan çıktık. Uzun çeşit çeşit parfüm markalarının koktuğu koridordan çıktık ve bahçeye ulaştık. Kantine doğru yürüyüp iki çay aldım ve banklardan birine oturduk. Çaylardan birini Carrie' ye uzattım. 

''Eşyalarınızı toplamaya yavaş yavaş başlanıdınız mı?'' dedi Carrie. Birden yüzüm düşmüştü. Dudaklarımı hafifçe büzüp kafamı salladım. ''Birkaç güne gidiyoruz Car.'' Onun da yüzü düşmüştü. 

1 HAFTA ÖNCE

(...) 

''Nora! Salona gelir misin?!'' Annem aşağıdan sesleniyordu. İzlediğim filmi durdurup odamdan çıktım ve merdivenlerin kirişine oturup aşağı doğru kayarak indim. Salona doğru ilerlerken annem ve babam birbirlerine bağırıyorlardı. 

''Gitmek zorundayız Tom! Bu iş benim için çok önemli ve sende orada gayet iyi bir iş bulabilirsin! Nora içinde orada gayet iyi okullar var bebek gibi davranma!'' Annem babama bağırıyordu. Kapının kirişlerine tutunup onları izlemeye başladım. 

''Eğer Nora' da gitmek istemezse gitmiyoruz Victoria! Senin kariyerin yüzünden kimse buradaki düzenini bozamaz!'' Babam da ona bağırmıştı. 

''Burada neler oluyor? Neden bağırıyorsunuz?'' Yavaşça kapının arkasından çıktım. Annem ve babam bana döndüler. 

''Tatlım bugün Bakanlıktan bir faks aldım. Scarsdale Kasabası' nda ki Westlake Lisesi' ne müdür olarak atanmışım. Ben yıllardır bunun için çalıştım Nora ve baban da gelmek istemiyor.'' Babama döndüm kaşlarını çatmıştı. 

''Babamın işi için orada hiç imkan yok mu?'' Babama döndüm. Onun konuşmasını dinlerken annem konuşmuştu. 

''TAbii ki var!'' Sesini yükseltmişti. Elimi kaldırıp onu uyardım. ''Babama sormuştum anne.'' Annem kollarını göğsünün altında bağladı. ''Evet var ama, o kadar kolay olacak mı bilmiyorum.'' Babam azıcık da olsa sakinleşmişti. 

''Gitmemiz lazım Nora ve bu karar sana bağlı.'' dedi annem. Dişlerimi alt dudağıma geçirdim. ''Benim buradaki işimde de pozisyonum çok iyi Victoria! Bu kadar bencil olma!'' diye çemkirdi babam. İkisi birbirlerine dönüp tekrar bağırmaya başladılar. Aklıma bir fikir gelmişti. Ellerimi cebime soktum ve bozuk para aramaya başladım. Sonunda bulmuştum. 

''Yazı mı Tura mı?'' ikisi bağırmayı kesip garipçe bana baktılar. Omuzlarımı silktim. ''Saçmalama Nora, bu kadar önemli bir kararı yazı tura atarak mı vereceğiz?'' annem sakin bir ses tonuyla konuşmuştu. Tekrar omuzlarımı salladım.