Feel Me.

Bölüm 18

3 GÜN SONRA

Delirmek üzereyim delirmek! Resmen 18 yaşındaki bir yetişkinle değil de 5 yaşındaki bir çocukla sevgiliyim. Ayrıca üç gündür evden çıkmadım. Skyler’ da fırsattan istifade bütün gün benimle evdeydi ve sürekli benimle uğraşma fikrini beyninde tutuyordu. İnsan hiç sıkılmaz mı? Yakında Skyler’ dan daha iyi PS oynayacağım. Ha bu arada, Josh’ ı kaçıran kişi Skyler değil. Değil, bundan adım kadar eminim. Nasıl mı öğrendim? Peki, hemen anlatıyorum:

‘’Skyler!’’ Mutfaktan avazım çıktığı kadar bağırdım. Josh’ ın kaçırılıp kaçırılmadığına dair Skyler’ dan bir bilgi almam lazım. Ve benim mükemmel bir planım var. ‘’Viskiler nerede?’’

‘’Viski mi?’’ Korkuyla yerimden sıçramıştım. Arkamdan sinsi sinsi yaklaşması resmen onu tahrik ediyordu.

‘’Evet, viski.’’ Skyler ilginç bakışlarla mutfak dolabının en üst rafına uzanıp Jack Daniels’ ı eline aldı. Bende iki tane viski kadehi ile bir kase cips eşliğinde oturma odasına doğru ilerledim. Koltuğa kendimi attım ve bağdaş kurup Skyler’ ın yanıma oturmasını bekledim. Oturduğu anda elinden viski şişesini aldım ve açıp kadehini ağzına kadar doldurdum. Kadehi elime alıp ona uzattım. Kendi kadehimi de doldurup -yarısını bile geçmez- meydan okuyucu bakışlarımı Skyler’ a attım.

‘’Üç deyince fondip yapacağız, anlaştık mı?’’ dedim. Skyler elindeki kadehle elimdeki kadehe baktı.

‘’Anlaştık.’’ Klasik erkek egosu işte.

‘’Üç!’’ Skyler kadehini dudaklarına götürürken ben onu izliyordum. Gözlerini sıkıca yummuştu. O kadehini bitirmek üzereyken bende kadehimi dudaklarıma götürdüm ve yavaş yavaş yudumlamaya başladım.

‘’Bitti!’’ deyip yayık bir şekilde gülmeye başladı Skyler. Kadehimi dudaklarımdan çektikten sonra -en fazla 3 yudum aldım- sehpanın üstüne bıraktım ve Jack Daniels şişesini elime aldım. Skyler’ ın kadehini tekrar ağzına kadar doldurdum.  Kendime de biraz ekledim ve şişeyi tekrar sehpanın üstüne koyup kadehi ona uzattım.

‘’Hadi bir daha!’’

Yaklaşık beş fondipin ardından Skyler yavaş yavaş sarhoşluk adımlarına geçmişti. Resmen önümde dökülüyordu ve bilinçsizce konuşup kahkahalar atıyordu. Sürekli beni sevdiğini söyleyip deli deli şeyler söylüyordu. Bitirdiği altıncı kadehini elinden aldıktan sonra doldurup doldurmamak arasında kalmıştım. Eğer uyuya kalırsa bütün planım suya düşerdi.

‘’Skyler.’’ Diye fısıldadım. Skyler gülmesini kesip bana dikkat kesildi. ‘’Josh’ ı sen mi kaçırdın sevgilim.’’ Deyip dizlerimin üstünde dikleştim ve burnumu yanağına sürttüm. Skyler arsız arsız gülümsedikten sonra kafasını hayır şeklinde salladı. ‘’Ama doğruyu söyleyeceksin.’’

‘’Onu en son seninle gördüm…’’ dedikten sonra biraz düşünmüş gibi yaptı. ‘’ Ha bir de okul laboratuvarında Natalie ile yiyişirken gördüm. Sonra da hiç görmedim.’’ Deyip ellerini yanaklarıma koydu ve beni zorla öptükten sonra kollarının arasından sıyrıldım.

‘’Peki, günlüğümü hiç kurcaladın mı?’’ diye sordum. Elimdeki kadehimi aldı ve bir yudumda hepsini içti.

‘’Bu yaşta…’’ dedikten sonra bir kahkaha attı. ‘’Hala daha günlük mü tutuyorsun?’’ kahkahası odayı doldururken elindeki kadehimi aldım ve boş kasenin içine koyup şişeyi de elime alarak mutfağa gidip masanın üstüne koydum. Tekrar odaya döndüğüm sırada sessiz bir kahkaha attım. Skyler uyuya kalmıştı. Gözlerimi devirdikten sonra yukarı çıkıp bir battaniye kaptım ve tekrar aşağı inip battaniyeyi üstüne örttüm. Yanağını yavaşça öptükten sonra burnumu saçlarına daldırıp keskin buz ferahlığı kokusunu içime çektim.