Bölüm 9

10.1K 301 20
                                    

Selam canlarım :)) İlk olarak hikayeme gelen olumlu yorumlar için çok teşekkür ederim :) <3 Hem Facebook hem Twitter ve Ask.fm hesabımdan hikaye ile ilgili görüşler geliyor ve çok mutlu oluyorum iyi ki varsınız <33

Başucumdaki konsolda çalan alarmlı saate birkaç defa tokat indirdikten sonra saate baktım. 07:30. Yataktan çıkmak için hazırlanırken alarmdaki tarihe baktım ve bugün pazardı. Kocaman bir gülümsemeyle tekrar yatıp gözlerimi yumdum.

Rüyamda tam İan Somerhalder ile öpüşmek üzereyken telefonumun çalmasıyla hızla gözlerimi açtım. 
Etrafıma birkaç sersem bakış attıktan sonra, küfrederek konsola uzandım ve kimin aradığına bakmadan açtım.

‘’Günaydın Nora.’’ Birkaç cızırtının ardından kafamı iyice topladım. Konuşan kişinin sesini daha önce hiç duymamıştım. Telefonu kulağımdan çekip arayan kişiye baktım. Gizli numara aramıştı.

‘’Kimsiniz?’’ dedim ve yattığım yerde doğruldum. Karşıdaki kişinin muzip gülümsemesini telefondan duyar gibiydim.

‘’Dün gece… Hatırladın mı? Sana söylemek istediğim sadece birkaç bir şey var. O küçük köpek arkadaşların seni benden kurtaramaz. Dün sadece dikkat kaybından dolayı kaybettim ama bir dahaki sefere böyle bir hataya düşmeyeceğim. Beni anladın mı? Arkanı kolla çünkü her an üstüne atlayabilirim.’’ Dedi ve telefondan gelen bip bip sesiyle kapandığını anladım. Uyku sersemi mayhoş gözlerle olsam da zihnim gayet açıktı. Saate baktım. 12:30. Hemen yatağımdan kalktım ve aşağı inip bütün kapıları kilitledim. Mutfak tezgahına oturup hafızamı zorlamaya başladım.

Rebecca, yanındaki adam. Araba orman kavşağı, Rebecca’ ya saldıran şahıs. Her şey şimdi gözümün önüne gelmişti. Rebecca ve o adamı takip etmiştim ve onlar beni o ormanlık alana götürmüşlerdi. Sonra da o adam ismi neydi kahretsin! Rebecca’ ya saldırdığında çığlık atmıştım ve o beni görüp peşimden koşturmuştu. Sonra da Skyler çıktı. Ve George. En son düştüğümü ve Skyler’ ın evinde uyandığımı hatırlıyorum.

Elimdeki telefonla hemen Skyler’ ın numarasını çevirdim. Birkaç çalıştan sonra telefonu açtı.

‘’Efendim Noraline?’’ dedi. Yutkundum ve elimle telefonla evin içinde volta atmaya başladım.

‘’Dün geceyi hatırlıyorum. Ne George ne de sen bana yalan söyleyemezsiniz ve hemen bize gelmen lazım lütfen hemen.’’  Avuç içlerim terlemeye ve boynumdan başlayıp sırtımdan aşağı kaymaya başlayan su damlacıkları oluşmaya başlamıştı.

‘’Şey Nora…’’

‘’Lütfen Skyler. Biliyorum baban bu evde öldü ama gelmen lazım. Gerçekten çok önemli.’’ Telefonda bir sessizlik oluşmuştu. Aldığı derin bir soluğun ardından cevap verdi.

‘’Pekala geliyorum.’’ Dedi ve telefonu kapattı. Olduğum yerde durmuştum.

‘’Birkaç saat önce biri beni aradı ve dün geceden bahsetti. George ve senin beni koruyamayacağını ve en yakın zamanda üstüme atlayacağını söyledi.’’ Dediğimde Skyler minik bir kahkaha attı ama bunu içten yapmamıştı. Gözlerinin arkasındaki dehşeti görebiliyordum. Onun kahkahası karşısında sadece susmuştum.

‘’Nora, dün gece hiçbir şey olmadı ve sende sadece başın çarptığı için halüsinasyonlar görüyorsun. Gidip biraz daha uyu lütfen. Saat 19:30 da bizim okulun Lackross bahçesinde maçımız var ve seni evden alırım. Şimdi izin verirsen gitmek istiyorum.’’ Dedi. Suratındaki o kahkaha çok kolay bir biçimde silinmişti ve yine o dehşet kapkara siyah gözlerine takılmıştı. Evin duvarlarına ve etrafa göz attıktan sonra ayağa kalktı. ‘’Eğer bir şey olursa tekrar arayabilirsin ama bir şey olacağını zannetmiyorum. Bana ulaşamazsan bile George karşıda ona rahatlıkla ulaşabilirsin.’’

Feel Me.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin