Feel Me.

Bölüm 25

 

Birkaç gün içinde hayatımı daha ne kadar mahfede bilirsiniz? Herkes neden hep başka yerlerden saldırıyorlar bana, neden beni bitirmek istiyorlar?

Tanrı da mı beni sevmiyor?

Babamı benden aldın hala daha benden ne istiyorsun?  Hani sen insanları severdin?

Peki ya Skyler? Bizim hani kalplerimiz bağlanmıştı? Hani biz sadece birbirimizindik?

Gözlerimi yumdum. Başım çatlayacaktı, saatlerdir ağlamaktan başka bir şey yapmamıştım. Kimse gelmemişti. Nathan telefondan sürekli arayıp iyi olup olmadığımı sormuştu. Maggie ve Ashley’ de öyle.

Skyler ise…

Gözlerimi açtım. Sırtımı, yatak başlığına dayayıp bağdaş kurdum. Yastıklarımdan birini alıp bacaklarımın üstüne koydum ve ellerimi birbirine kenetleyip yastığın üstüne yerleştirdim. Gözlerimi babamla resmimizin olduğu çerçeveye diktim.

‘’Girebilir miyim?’’

Kapımın tıklanmasından sonra içeri annem girdi. Yanında Delgado vardı.

‘’Tatlım, hiç zamanı değil ama seninle bir şey konuşmak istiyorum…’’ Bakışlarını Delgado’ ya kaydı. ‘’İstiyoruz.’’

Başımı salladım. Onların konuşmasını beklerken gözlerimi duvardaki saate diktim. Buraya oturduğumda 13:45 ti. Şimdi ise 19:45 olmuştu.

Altı saattir bu pozisyonda mıydım?

‘’Konsey durumdan haberdar olduğu için bir hafta sonra bu gece toplanacak.’’

Bana ne.

‘’O zamana kadar çok vaktimiz var Nora. Sihir ezberlemeleri için sana bunu vereceğim.’’ Annem kotunun arka cebinden bir cep kitabı çıkarıp bana uzattı. Kitabı elinden aldım.

Reterones Alfiradia’s Book.

Yüzümü buruşturdum. Bu ne ya?

‘’Birkaç gün içinde buradaki çoğu büyüyü ezberlemen lazım. Sonra da fiziksel çalışmalara geçeceğiz.’’

‘’Dövüş.’’ Kelimeyi Delgado tamamlamıştı. Bunu söylerken içten içe keyiflendi. ‘’En iyi dövüşen kurtlarla çalışacaksın.’’

Bana ne.

‘’Nathan’ ın gelmesini ister misin Nora? Ya da başka bir arkadaşının?’’

Skyler’ a ihtiyacım var.

‘’Kimsenin gelmesini istemiyorum. Ben iyiyim, yalnız kalmak istiyorum.’’

Berbatım, kafayı yemek üzereyim.

‘’Pekala tatlım, biz dışarı çıkıyoruz. Telefonum her zaman açık olacak.’’ Annem gülümseyip odadan çıkarken Delgado’ da bana gülümsemişti. Tebessüm ettim. Odadan çıktıklarında derin bir nefes aldım.

Skyler Reed Anlatıyor…

Ellerim neredeyse iki gündür Jennifer’ ın sırtındaydı. Yorgunluktan ölmek üzereydim. Birini iyileştirmek candan can alıyordu.

‘’Ihm.’’ Jennifer’ ın inlemesiyle ellerimi yavaşça çektim. Jennifer gözlerini açıp etrafa sersemce bakışlar attı. ‘’Skyler.’’

Gülümseyerek ona merhaba der gibi bir bakış attım. Uzandığı yerden doğrulup bana sersemce baktı. ‘’Bana neler oldu?’’ diye sordu.