Bölüm 32

6.9K 260 84
                                    

Suratıma çarpan sıcak ışıkla gözlerimi yavaş yavaş açtım. Gerinerek kafamı sağ tarafa, Skyler’ ın olduğu yana çevirmiştim ama yoktu. Yorganı göğsümün üstünde tutup yatakta dikleştim ve yastığının üstündeki nota baktım.

Çok güzel uyuyordun uyandırmaya kıyamadım. Seni tam uyurken izlerken annen uyandı ve bende problem çıkmasın diye gitmek zorunda kaldım. Çok özür dilerim güzelim en kısa zamanda telafi edeceğim. Seni seviyorum. –S

Gülümseyerek notu komodinin üzerine bıraktım ve alt dudağımı ısırarak gülümsemeye devam ettim. Dün gece sevdiğim erkekle birlikte olmuştum. Ve bu… Çok eğlenceliydi. İlk başlarda utansam da sonra gerçekten çok mutlu olmuştum. Tanrım! Hala daha çok mutluyum!

Yataktan yavaşça kalktım ve koşarak banyoya girdim. Hızlıca duşun ılık suyunu ayarlayıp kısa bir duş aldım ve bornozuma sarınıp odama geri döndüm. İyice kurulandıktan sonra ilk önce iç çamaşırlarımı giyip sonra da dar lacivert kotumu ve üstüne siyah, beyaz bir yazıyla ‘Little Black Stars’ yazan tişörtümü giyip saçlarıma baş havlumu sardım.

Yatağıma yönelip yorganın bütün örtülerini söktüm ve çamaşır makinasına attım. Annem bu görüntüyü görse açıkçası pek hoşlanmazdı. ‘Daha anneanne olmak için çok gencim Nora! Ah Tanrım!’ diye zırvalayıp dururdu. Açıkçası bende onu çekemezdim. Çamaşır makinasını çalıştırıp yeni örtüleri çıkardım ve serdikten sonra saçımda baş havlusuyla odamdan çıkıp annemin yanına aşağı indim.

Maalesef ev boştu. Umarım sabahki manzarayı görmemiştir, diye dua ederek mutfağa ilerledim. Buz dolabının üstünde yapışkan bir not vardı.

Delgado sabah erkenden aradı, odana uğrayıp seni uyandıramadım bile. Çıkmak zorunda kaldım. Akşama kadar dönmeye bilirim. Okula git, sonra görüşürüz.-Annen.

Gözlerimi daha sonrada altındaki nota çevirdim.

Kitaptaki büyüleri ezberlemeyi sakın unutma !!!!!!!- Annen

Yedi tane ünlem yapmıştı. Bu kesinlikle ezberlemen lazım Nora, demek oluyordu. Omuzlarımı silkip notları aldım ve yuvarlayarak çöp kutusuna gönderdim. Bugün keyfimi kimse bozamazdı.

Saçlarımı kurutup düzleştirmiştim. Merdivenlerden hızlıca aşağı inip portmantodan ceketimi, siyah botlarımı alıp giydim ve arabamın anahtarlarını aldıktan sonra evden çıktım. Havanın mis gibi kokusunu gülerek içime çektim ve arabamı uzaktan kumandasıyla açıp daha sonra da yanına gittim. Kapıyı açıp içeri oturdum ve emniyet kemerimi takıp kontağa anahtarı yerleştirdim. Arabayı çalıştırdım ve okula doğru sürmeye başladım.

Okulun otoparkına arabamı yerleştirip indim ve okula doğru ilerlemeye başladım. Kapıdan içeri girip ilk dersim olan Dil Anlatım sınıfına doğru ilerliyordum. Sınıfa girdiğimde her zamanki yerimize geçtim ve oturup defterimi çıkardım. Çantamda kalemlerimi ararken biri defterimin üstüne bir kalem koydu.

‘’Teşekkür eder…’’ kafamı kaldırıp kalemi veren kişiye baktım. Skyler gülümseyerek iki kaşını kaldırdı. Öne doğru eğilip ellerimi yanaklarına koydum ve yanağını öptüm. ‘’Teşekkür ederim hayatım.’’

‘’Önemli değil güzelim.’’

Kalemi alıp defterimi karalarken aklıma birden kapkara bulutlar örtündü. Birden bire Oliver’ ı düşündüm. ‘’Bugün Oliver’ la buluşacağım.’’ Dedim. Sesim huzursuzdu ama ona hesap sormayı çok istiyordum.

‘’Bence gelmemelisin.’’ Dedi Skyler, suratı çok gergindi. Kalemi defterimin üstüne bırakıp arkama yaslandım.

‘’Ama gelmek istiyorum.’’

Feel Me.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin