Bölüm 10

211 13 1
                                    

Bölümde geçen şarkıyı dinleyebilirsiniz .

"Çağırsan gelirdim miray " diye bana trip atan olgaya bakıp göz devirdim . "O yüzden tüm partilere yalnız başıma gittim bu güne kadar " dediğimde "ama canım buna gelmek istediyse " dedi .

Sinirle "sırf ılgazla gidiyorum diye değil mi tüm bu curcuna " dedim dudağıma rujumu sürerek .

"Belki . Ne alakası var ılgazla . O kim oluyomuş " dedi küçümsercesine . Sinirle ona doğru döndüm ve "sence de fazla laf kalabalığı yapmaya başlamadın mı " dedim .

Şaşkınca bana dönüp "ben laf kalabalığı yapıyorum öyle mi "deyip yataktan kalktı ve odanın kapısını çekip çıktı .

Ruju masaya koyup topuklu ayakkabının el verdiğince koşarak olgaya yetişmeye çalıştım .

Dış kapının da çarptığını duyunca daha da hızlandım . Kapıyı açıp tam dışarı adımımı atacaktım ki arabadan inerken olgayın sinirle arabaya binişine bakan ılgazı gördüm.

Derin bir nefes verip gülümsedim . Yani gülümsemeye çalıştım . Ilgaz bana doğru yaklaşıp "kavga mı ettiniz" deyince kafamı sallayıp alnımı kaşıyarak olgayın uzaklaşan arabasına baktım .

"Sadece biraz sinirlendi o kadar " deyip içeri girdim ve ılgazın da içeri girmesini bekledim .

"Sen içeri otur ben hazırlanmamı bitirip geliyorum " diyerek yukarı çıkmaya başladım .

Ilgaz da beni onaylayıp gösterdiğim odaya girmişti . Odama girip telefonumu açtım ve olgayı aradım .

Telefonunu kapatmıştı . Bu kadar alınganlık yapmasına gerek yoktu . Yıllardır beni partilere tek başıma gönderen oydu .

Hazırlıklarımı bitirip telefonla son kez olgayı aradım . Açmayacağını anlayıp derin bir nefes verdim ve aşağı ılgazın yanına indim .

"Hazırım . Gidebiliriz " dedim gülerek ve kapıya ilerledim . İçeriden çıkıp yanıma geldi ve evden birlikte çıktık .

###

Konuşmalar bitip de herkes dansa kalkınca ılgaz da beni dansa kaldırdı . Gülerek uzattığı elini tuttum ve birlikte dans alanına ilerledik .

Ilgaz gülerek "ayaklarımı korumaya almama gerek kalmadığını düşünüyorum " diye kulağıma fısıldadı .

"Evet gerek yok . Sanırım " dedim .

Dans etmeye başladığımızda karşımda bana sırıtan nazlı ile göz göze geldim . O da cenkle dans ediyordu .

Gülüp dil çıkarınca ılgaz gülerek "kime dil çıkarıyosun " deyip arkasını döndü . Nazlının cenkin omzuna çenesini koyup bana kocaman dilini çıkarmasını görünce bana dönüp dudağının tek tarafını kaldırarak güldü . Bu arada dişlerinin birazı da gözükmüştü ve tavşan gibi olmuştu .

Bende gülüp "gülmesene ya arkadaşıma " dedim . "Tamam " deyip hafif kahkaha atınca sırıttım .

Şarkının ne zaman bittiğini bilmesem de daha hareketli bir müzik başlayınca birbirimizden uzaklaşıp şarkıya uygun dans etmeye başlamıştık .

Bir saat sonra etraftan "şimdi karoeke zamanı " diye bağıran insanlar olmaya başladı . Ve sahne hazırlandı .

Bir kaç kız bana doğru gelince ayağa kalkıp lavaboya gitmeye hazırlandım . Ortada ki kız koşup "hadi ama Miray " diyerek el çırpınca nazlı da yanıma gelmeye başladı ve "MİRAY MİRAY !" diye bağırarak etrafta ki insanları bağırmaları için topladı .

"Hayır yaaaa " dediğimde nazlı gülerek yanıma gelip bana sarıldı ve "hadi benim için " dedi .

Göz devirip sahneye doğru ilerlemeye başladım . Nazlı arkamdan "leylaa" diye bağırınca sırıttım .

Şarkıyı söylemeye başladığımda etraftan bir alkış tufanı koptu . Hep şarkı söylemezdim . Bazen nazlı sayesinde böyle oluyordu .

Aşk nerde sen orda

Bu cümleyi söylerken ılgazla göz göze gelmiştim . Aslında şarkı söylerken gözlerimi kapatırdım . Sadece orada açasım gelmişti .

Bu nazlının en sevdiği şarkıydı . Neden bilmiyorum ama sürekli bu şarkıyı mırıldanıyordu yanımda .

Az önce onunla da göz göze gelmiştim . Sanırım bu şarkıyı söylemem onu mutlu etmişti .

Bu kadar adam dururken yani niye ben

Böyle aralarda gözlerimi açıp insanlara göz gezdiriyordum . Şarkı söylemek hoşuma gidiyordu .

Babamın ve annemin ne kadar onaylamadığı bir şey olsa da bende bir yetenek olduğunun farkındaydım ve bu yeteneğimi geliştirmek için her şeyi yapacaktım .

Şarkı bittiğinde sahneden indim ve bana koşarak gelen nazlıya sarıldım . "Ayy o güzel sesini yerim kız " deyince güldüm .

Masaya doğru ilerlerken ılgazla göz göze geldim . Derin bakıyordu . Çok derin . Ve ben nedenini anlamamıştım .

Bir kız sahneye çıkıp "Miray benimle düet yapar mısın ?" diye sorunca şaşkınca sahnede ki kıza baktım .

Kızın gözlerinde ki merak ve heyecanı görünce geri çevirmek istemediğim için kabul ettim .

Sahnede -herkes gider mi- şarkısını kızla beraber söylerken kızın gözünden akan yaşı gördüm .

Başını eğip söylemeye devam edince bu şarkının onun için neler çağrıştırdığını merak etti bir yanım . Acaba neler yaşamıştı .

Hâlâ bekliyor musun?
Beklemek, şimdi hiç duymayan birine,
Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.

Peki ya umut?
Umut, şimdi hiç görmeyen birine,
Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.

Umut gerçekten böylemiydi ? Peki ya benim umutlarım zor ve imkansız mıydı ?

O kadar siyahın içinden beyazı bulup çıkaran insanlar vardı . Peki benim siyah-beyaz olan hayatımda hiç farklı bir renk var mıydı ? Yoksa annem ve babamın benim için planladıklarını mı yaşayacaktım .

Olgay ve benim hayatımı alıp siyah-beyaz bir fotoğraf karesinin içine sıkıştırmışlardı . Bize bir yol çizmişlerdi ve bu yolun rengi griydi . Biz gri yoldan sapıp renkli bir yola çıkabilir miydik ?

Peki bu yeni yol nereye gidiyordu . Uçuruma mı yoksa mutluluğa mı ? Ben bunu bilmeden adım atacaktım . Ve olgayı da peşimden sürüklemem gerekiyordu .

Onu o siyah-beyaz fotoğraf karesinde bırakamazdım . Peki ben bunu yaparken olgay ne diyecekti .

Şarkı bittiğinde ağladığımı yeni fark etmiştim . Ilgazın sahnenin aşağısına geldiğini de .

Sahneden indiğimde kendimi ılgazın kollarının arasına bıraktım . Sırtımda nazlının elini hissedince ılgazdan ayrılıp nazlıya sarıldım .

Ne yapmam gerekiyordu ?
Kesinlikle bilmiyordum ...




















Özgürlüğün Peşinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin