Özgürlüğün Peşinde

Bölüm 36

Medya da damatlık ve gelinlik. Hihihi... Hayal gücüm biraz değişiktir de. Gerçekte de düğünüm böyle olsun istiyorum ;)

Bugün kına vardı. Gerçekten çok heyecanlıydım. Ilgazla tüm her şeyi halletmiştik. Düğün de kınada aynı hayallerimde ki gibiydi. Evimize aldığımız eşyalar da benim istediğim gibiydi fakat Ilgazın da hayalleri vardı bu yüzden onun dediklerini  de eklemiştik eve. Ona ait bir çalışma  odası yapmıştık ve tamamen onun istediği gibiydi. Banyo da yerde köpek balıklı resim vardı ve köpek balığı hareket ediyordu. Yatak odamızda da onun istediği gibi dekore edilmişti. Yani biz alış-verişi ve evi tasarlamıştık. Ev hazır olsa da ikimiz de düğünden sonra eve girmek istiyorduk. Bu yüzden evin son halini görmemiştik.  Ama mükemmel olduğuna emindim.

Nazlıyla kol kola girip parkta yürümeye devam ettik. Cenk bizi çağırmıştı. Bizde araba yerine yürümeyi tercih etmiştik. Nazlı Cenkten hâla bir evlenme teklifi  bekliyordu ama ben artık bunun olmayacağını düşünüyordum. Ilgazla da dünden beri konuşmamıştık. Sesini özlemiştim. Ama Nazlı aramama izin vermiyordu. "Kaybolmadığımıza emin misin" diyen Nazlı ile ona döndüm. "Hayır kaybolmadık telefonda doğru gösteriyor" dediğimde bize seslenen Cenk ile kafamı kaldırdım. El sallayarak bize doğru geliyordu. Üzerinde eşofman ve tişört vardı. Nazlı kolumdan çıkıp ellerini cebine koydu. "Çağırmıştın bizi ne oldu" dediğinde Cenk gülümsedi. "Ne kadar dikkatsiz olduğunuzun farkında mısınız" diyince kaşlarımı çattım. "Niye" dedi Nazlı çatık kaşlarla. 'Sabah beri sizi takip eden arabaya bakın isterim " dediğinde arkamı döndüm. Ilgaz gülerek arabanın içinde bana bakıyordu. Koşarak arabaya ilerledim. O da arabadan inip kollarını açtığında sıkıca üzerine atlayıp ona sarıldım.  "Çok özledimmm" dedim gülerek. "Bendee" dedi derin bir nefesle gülerek. Kulağıma fısıldayarak "Cenk evlenme teklifi edecek" diyince şaşkınlıkla ona baktım. "Valla mı" dediğimde kafasını salladı "valla" diyince sırıttım.

"Bu kılıkta mı " diyince gülümsedi. "Nazlının şu çok istediği cafe varya onu yaptırdık bugün açılış günü o sırada edecek teklifi " dedi. Nazlı "sizi çift aşk kuşları buraya gelin" diyince el ele tutuşup oraya ilerledik. Mutluluktan ağlayabilirdim. Nazlı az sonra evlenme teklifi alacaktı ve ben bunu ona söyleyemeyecektim. Heyecandan ölebilirdim biraz sonra.

Nazlıdan...

Cenk karşıdan bize salaş kıyafetlerle gelirken gözlerimi devirdim. Bir türlü evlenme teklif edememişti. Artık edeciğinden şüpheliydim. "Çağırmıştın bizi ne oldu" dediğimde "Ne kadar dikkatsiz olduğunuzun farkında mısınız" dedi. Kaşlarımı çatarak "niye" dedim. 'Sabah beri sizi takip eden arabaya bakın isterim " diyimce arkamıza döndük. Ilgaz arabada bize -Miraya- bakıyordu. Miray oraya koşarken Cenke döndüm. Kıskanıyordum sanırım. Biz Cenkle böyle olamayacak mıydık?

Elimi tutunca kafamı kaldırıp ona döndüm. Dudaklarıma bir öpücük kondurup "çok özlemişim" dedi gülerek. Kafamı salladım. "Bende" dedim tebessümle. "Hadi gidelim " diyince arkamı dönüp Miraya seslendim. "Sizi çift aşk kuşları buraya gelin" dediğimde el ele tutuşup bize ilerlediler. "Arabayı kitle bence" dediğimde kaşlarını kaldırıp arabanın anahtarına basarak kapıyı kitledi. Biz de Cenkle el ele tutuşup yürümeye başladık. Görüş alanıma benim istediğim kafeyi benden önce alıp yapılan kafenin girmesiyle gözlerimi devirdim. Açılışı bugündü sanırım. Etraf kalabalıktı. Cenk beni oraya götürmeye başlayınca duraksadım. "Gitmesek" dediğimde kaşlarını çattı. "Neden" dediğinde yüzümü buruşturdum. "Orayı satın almaya gittiğim gün benden önce davranıp alan kişiyle karşılaştım. İyi biriydi ama sevmedim işte" dedim. "Benim avukatımdı o" dediğinde kaşlarımı çattım. "Nasıl ya" dediğimde "burası ikimizin ben aldım burayı " dedi. Mutlulukla boynuna sarıldım.

"Neden sakladın ki benden" dediğimde "sürpriz  olsun istedim" dedi. "Ne kadar üzüldüm haberin var mı" dediğimde sırıttı. "Yok" dediğinde gülüp elini tuttum ve hızla kafeye ilerlemeye başladım. Miray ve Ilgaz önümüze geçip orada bekleyen birinden kırmızı kuşak aldılar ve kapının önüne uzunca açıp tuttular. "Neden onlar tutuyor ki bir demir bulamadın mı kurdaleyi tutacak" dediğimde elimi bıraktı. "Bulamadım" diyip insamların arasına karışınca bende Mirayın yanına ilerledim. Ilgaz bana makas uzatıp "kes hadi " diyince kaşlarım havaya kalktı. "Ben mi keseceğim" diyince kafasını salladı. Makası alıp kurdalenin önüne geçtim. Kesmek için makası açtığımda kurdeleden gelen yüzükle gözlerim kocaman açıldı. Ardından bir yüzük daha geldi. Ilgaz ve Miray yüzükleri kurdelinin ucundan bırakıyordu. Kafamı yüzüklerden kaldırıp Cenki aramak için etrafa bakınıyordum ki karşımda gördüğüm takım elbiseli Cenkle gözlerim daha da kocaman oldu.

Diz çöküp gülümsediğinde gözlerim dolmaya başladı. Gerçek olabilir miydi bunlar? "Benimle evlenir misin Nazlı" diyince mutlulukla kucağına atladım. "Evet evet evet" ikimiz de yere yuvarlanırken insanların alkışlarını duyuyordum. Gülmekten dolan gözümü silip Cenkin gözlerine baktım. Üzerine yatmıştım çocuğun resmen. Gülümseyip dudaklarımızı birleştirdiğimde "aaa sapıklar" diye bağırdı Miray. Geri çekilip ayağa kalktım ve Miraya döndüm. "Bunu nasıl söylemezsin güzel giyinirdim" diyince "yeni haberim oldu" dedi. Cenk belime sarılıp "kafeyi artık açsak mı ne" dedi. Gülüp kafamı salladım ve yere attığım makası alarak "sonsuzluğa" dedim. Miray "mutluluğa" diyince Ilgaz ve Cenkte "sağlığa", "gökyüzüne" dedi. Makası kesince büyük bir alkış tufanı koptu ve Mirayla kafeye girdik. Kafe tamamen hayallerimde ki gibi olmuştu. Cenkin bana bunları neden sorduğunu şimdi anlıyordum. "Hayatımın en mutlu günü" dediğimde "benimki yarın" dedi. Gülerek ona dönüp sıkıca sarıldım. "Sonsuza kadar mutlu ol kardeşim" dediğimde omzumun ıslandığını hissettim. "Ben senin hep yanındayım kardeşim" dedi gülerek...

Kına... Miraydan..

Etrafımda kına şarkısı söylenirken Nazlının elime sürdüğü soğan kokusunu gözüme tuttum çaktırmadan. Gözlerim hafiften dolarken kafamın açılması ile elim gözüme girdi. Elimi hızla aşağı indirirken gözümü kıprıştırmaya başladım. "Ağlıyor" dedi Nazlı gülerek. Bense o sırada gözümün acısıyla yanıp tutuşuyordum. Çok acıyordu yaa. Şarkı durupta elime kına sürmek için önüme eğilen kadına elimi açmadım. "Kaynanaaa" diye bağırınca kıkırdamaya başladım.  Kaynanam vardı artık. Şirin mi şirin bir kaynanam. Altın bileziği görünce elimi açtım. Elime koymak yerine koluma takıp elime kınayı sürdükten sonra elime bez geçirdiler. Kına erkeksizdi. Erkekler üst katta kına yapıyorlardı. Yani onun adı kına mıydı emin değildim ama.  (Yazar saçmaladı takmayın burayı please )

Nazlı beni kaldırıp yüzümü açtı. Gülümsediğimde o da gülümsedi ve başlayan şarkı ile herkes dans etmeye başladı. Evliliğime son bir gün vardı. Ilgazın karısı olmama son bir gün. Bize bakan kameramanla Nazlı ile kameramana gülerek poz verdik. Sonra da el ele tutuşarak halay çekiyormuş  gibi pozlar verdik. Nazlının dediğine göre hayatım nasılsa fotoğraflara da onu geçirmeliydim. Ve şuan hayatım Nazlı ve Ilgazdı...