Sabah kocaman esneyerek uyandım. Şu texas'ta ayağımı da kırmıştım ya helal olsun bana.
Kapı çalınca değnekleri elime aldım ve yürümeye çalışarak kapıya ilerledim.
Kolumla duvardan destek alarak kapıyı açtım. Ilgaz muhteşem gülümsemesini karşımda görünce gülüp içeri ilerledim.Yatağıma uzandığımda Ilgaz bavullarıma baktı."Hayrola bavulların dolmuş" dedi. Kafamı sallayıp yatakta yanıma vurdum. Oturması için.Yanıma gelip oturdu. Yanağını okşadığımda gözleri kapandı."Gidelim" dedim mırıltıyla. Gözlerini açıp "nereye"diye sordu."Türkiyeye" dedim sessizce. Yüzü düşer gibi oldu. Sonra zorlamayla gülüp "tamam bende hazırlanayım gidelim. Sen giyinebilecek misin?" dedi merakla.
"Deneyeceğim"dedim gülerek. "İstersen bir dene ben kapıda duruyum olmazsa-" dediğinde lafını kesip "beni giydirmeyi mi planlıyorsun Ilgaz" dedim.Gözlerini kaçırıp elini ensesine attı.
"Aslında şey gitmeden önce bizimkiler görüşmek istedi"dedi masumca."Kıramadım bende onları. Öğlen buluşcaktık aslında dün söylüycektim de ayağın-" derken kafamı sallayıp "sorun değil olur ordan da havaalanına geçeriz " dedim gülerek.
"Ayağın-" derken tekrar lafını kesip "yanımda sen varken bişey olmaz "dedim gülerek."Tabii" dedi ayağıma bakıp üzgünce.Yanağına öpücük kondurup "odamı terket üzerimi giyineyeceğim" dedim.
Gülüp yanağımdan öptü ve "tamam" deyip odadan jet hızında çıktı.Pantolon giyemeyeceğim için bir etek giydim. Üzerine de beyaz bir tişört giyip eteğin içine soktum.Tek ayağıma spor beyaz ayakkabımı giydim. Çoğu kısmı yatağımda hallettiğim için pek de zor olmamıştı.
Kapı çalınca gidip kapıyı açtım. Ilgaz üzerimde göz gezdirdikten sonra "ayağın kırıkken bile nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun"deyip göz devirdi.Gülüp "çünkü bu benim " dedim ve onu odaya çektim.
Bavulu kapıda bırakıp içeri girdi ve bana sarılıp etrafta bir kere döndürdü.Yanağımdan öpüp "bavullarını alıp geliyorum hareket etme" dedi. Kafamı sallayarak onu onayladım.Bavulları alıp yanıma geldi. İlk önce ayağıma sonra bavullara baktı.
"Bunlar varken seni taşıyamam ki"diye mırıldanınca gülüp "yürüyebiliyorum"dedim. Kararsızlıkla bana bakınca tek ayak üstünde ona sarıldım. Telefonu çıkarıp bir mesaj attı ve beklemeye başladı.Tabi beni kendine çekip sarılmıştı o sırada.
"Bu bavullar mı efendim"diye bir ses duyunca Ilgaz beni kucağına alırken -eteğimi düzeltip almıştı- otelde çalışan görevlileri onayladı.Bende kafamı şaşkınlıkla Ilgaza çevirdim. Gülünce bende gülüp kafamı dün keşfettiğim Ilgazın boynuna koydum.Çok rahattı burası.
Hep birlikte otelden çıktık. Ilgaz bir arabaya ilerlerken o arabanın arkasında ki arabayı gösterip görevlilere bavulun konulcağı arabayı gösterdi."AMAN TANRIM MİRAYY"diyen Mick arabadan inmiş yanımıza gelmişti bile.
"Ayağımı kırdım da"dediğimde gülüp "bizim arabaya geçelim. Bavullar Tonaldın arabasına anca sığar"dedi.O sırada Tonald bavulları alması için bağajı açarken beni gördü ve donakaldı.Görevlilere koyulmasını söyledikten sonra hızlıca yanımıza geldi ve "MİRAY AMAN TANRIM"dedi.Sonra Ilgaza dönüp "bi kıza sahip çıkamadın be oğlum "dediğinde Ilgazın yüzü asılmıştı."Onun suçu değil yaa" deyip Ilgaza daha çok sarıldım.
###
"Tabii canım ne demezsin" diye kahkaha attı Hanna.Ella olmayınca benle tanışmaya ve konuşmaya başlamışlardı. Hatta geçen gün için özür dilemişlerdi.Tonald ve Britge,Mick ile de Hanna sevgiliydi bu kesinleşmişti. Yani tahminlerim doğruydu.
"Mick kesinlikle işleri elinde tutabilir " diye dalga geçmeye devam etti Hanna.Bende gülümsedim. Mick şaşkınca "tabi ki de şirketi yönettiğime göre "deyince Tonald lafa dahil olup "geçen gün şirketlerini batırıyordu da babası düzeltti" dedi kahkahalarla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğün Peşinde
Teen FictionTürkiyenin en zenginlerinden Karakayalar Onların tek kızı Miray Karakaya Avukat olma yolunda yavaş yavaş ilerlerken Ailesinin onun için planladığı hayatı yaşayan genç kız Kendi hayatı için Planı değiştirmeye mi çalışacak ? Yoksa onun için planlanm...