Özgürlüğün Peşinde

Bölüm 27

Gripin-Beni boş yere  yorma. Açmanızı şiddetle tavsiye edilir. Cuma gelen bölüm hadi yine iyisiniz :) Öptüm 😗😙😘😚

Olgay havaalanında bana bakarken gözlerimden  dökülen yaşlarla etrafa bakınıyordum. Ona bakamazdım çünkü gitmesinin  nedeni bendim. Suçlu bendim. Ben başkasını seviyordum. Yavaş adımlarla yanına ilerlemeye başladım. "Gi-me-n-ol-m-z-ı" dedim mırıldanarak. "Efendim " dedi  biraz yaklaşarak. "Gi-t-e-o-m-ı" dedim tekrar. "Anlamıyorum  Miray" dedi daha da yaklaşarak.

"GITMESEN  OLMAZ MI?" dedim bağırarak. Buraya bir kaç insan dönerken geri çekilip "Olmaz" dedi. "Olur bence" dedim yalvarırcasına. "Her şey istediğimiz gibi olmuyor Miray" dedi burukça gülerek. "Bence olabilir" dedim çırpınarak. "Ilgazı bırakamazsın" dedi alayla. "Bırakırım hatta bırakıyorum"dedim telefonu elime alıp Ilgazı ararken. "Alo"

"Ilgaz ay-" derken Olgay telefonu çekip kapattı. "Deli misin kızım sen" dedi şaşkınlıkla. "Kime çekmişim" dedim burukça gülerek. "Ben deli değilim" dedi gülerek ve telefonu bana verdi."İğzğmpir uğçamxoı 19:00-20:30" dedi anons sesi ve Olgay "benim uçağım" dedi. Gözlerim yaşlarla dolarken "gitme" dedim son kez. Olgay beni kendine çekip sarılırken  bende gözlerimi yumup ona sarıldım.

"Omzuna aniden atlamıştım da yere yapışmıştık. Sahilde üstümüz hep kum olmuştu.  Kalkayım derken dalgalar üzerimize gelmişti de sırılsıklam olmuştuk bir de üstüne. Sonra ki günler sen grip olmuştun. Sana iğrenç çorbalarımdan yapmıştım. Sende ben bakmazken ağacın dibine döküp içtim demiştin. O dalgalar tekrar geldi Olgay.  Bu sefer hasta olan benim ve sen gidiyorsun " dedim Olgay geri çekilirken.

"Çünkü senin yattığın koltuğun köşesinde başka biri oturuyor" dedi ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı. "OLGAY" dedim bağırarak. Durdu ama bana dönmedi."BENİ UNUTMA" dedim hıçkırıklarım arasından. "BARİ GÜZEL ANILARIMIZI UNUTMA" dedim ekleyerek. Birkaç insanın bize döndüğünü görmüştüm ama Olgayın cevabını  bekliyordum.

"İstesem de unutamam ki"

Cevap vermeden ilerlemeye başlayınca yere çöküp ağlamaya başladım. "Ben seni unutmayacağım" dedim buruk sesimle. Yanıma biri gelip mendil uzatınca alıp mendil verene baktım.

Nazlı?

"Ne işin var senin burada" dedim şaşkınlıkla. "Az önce geldim" dedi. "Gitti" dedim sadece. Ne diyebilirdim ki. Gitti ve ben buna engel olamadım...

###

1 hafta sonra

"Ilgaz hadii ama" dedim şirince. Masada ki kahvesine uzanıp gülerek içmeye başladı. "Bak gülme yaa. Ilgaz özür dilerim. Ama affet artık beni " dedim yüzüm düşerken. Bir haftadır yapmadığım şey kalmamıştı barışmak için. Orkestrayla gelmiştim şirkete ama tabii içeri alınmayınca dışardan yapmıştım. Ilgaz da camdan bana kahkaha atmıştı. Ondan önceki gün koca bir ayıcıkla gelmiştim. Asansöre ben ve ayıcık sığmadığımız için merdivenlerden çıkmak zorunda  kalmıştım. Ama Ilgaz ayıcığı alıp beni dışarda bırakmıştı. Ayıcık odada olmadığına göre ne yaptığını bilmiyorum. Bugün de çatıya çıktığım için gelip beni odasına götürmüştü. Yoksa odasına yine giremezdim.

"Aaaa " dedim ellerimi çırparak. "Buldum. Ben şu dışarda yakışıklı bir çocuk görmüştüm. Çok tatlıydı. Senle niye boşuna uğraşıyorum ki hıh" diyip ayağa kalktım ve yavaş adımlarla kapıya ilerlemeye başladım. Beni durdurmayınca arkama dönüp ona baktım. Önünde ki bilgisayara  odaklanmıştı. Ayağımı yere vurup  odadan çıktım ve kapıyı çartarak kapattım. "ÖKÜZ YA ÖKÜZ"

İstemsiz olarak bağırdığım için tüm çalışanlar  bana bakmıştı. Artık alıştılar maskara oldum bunlara da. Ilgazın babası da buralarda olunca işim amma zor oluyor. Bir kere daha omuz atarsa omzum kopacak çünkü. Yan tarafta ki bekleme koltuklarına çöküp tırnağımla oynama başladım. Olgay gittiğinden beri tırnaklarımı koparıp koparıp atıyordum. İyice şekilsizleşmişti tırnaklarım. En iyisi bir kuaföre gitmemdi tırnaklarım için.

İlerde eski okul arkadaşım Burağı görünce koşarak yanına gittim. "Aaa Miray" dedi şaşkınlıkla mutlulukla sarıldık. "Seni görmeyi hiç beklemiyordum" dedi gülerek. "Ilgaz için gelmiştim" dedim gülerek. "Ay en iyisi uzak dur Ilgazdan. Yanında manyak bir kız var. Bir haftadır onu konuşuyor herkes" diyince güldüm. "Ne diyolar" dedim merakla. "Aman ne çok seviyor. Hep kızlar erkeklere yapar. Sevgililer arasında sürekli bir kavga olmaya başladı bir de. Sen bana hiç yaptın mı falan diyolar " dedi.

Mutlulukla "o kız benim" dedim. Şaşkınlıkla "ciddi olamazsın bu suratsız için mi-" derken "MİRAY HEMEN YANIMA GEL" diye bağıran sesle kafamızı oraya çevirdik.  Ilgaz öldürücü bakışlarıyla Burağa bakıyordu. Ayy kıskanmıştı beni. Kıskandı kıskandı. Sonunda yaa. Bir haftadır aklıma niye gelmedi şu kıskandırma işi. "GELDİM " dedim gülerek ve Burağa el sallayarak yanına ilerledim. Odaya girdikten sonra "kim o " dedi. "Burak" dedim mutlulukla. "Niye mutlusun sen" dedi kaşlarını çatarak. "Bahsettiğin tatlı çocuk bu muydu? Neresi tatlı bunun. Gülüp duruyosunuz ikiniz de. Hem niye sarıldın ona" dedi sinirle.

"Bir haftadır beni odaya bile almıyordun ne oldu şimdi" dedim gülerek. "Ne olabilir " dedi koltuğuna ilerlerken. "İyi gidiyorum ben o zaman" dedim ve arkamı döndüm. Allahım kıskanıyordu işte. "Kovdurtma bana şu çocuğu" dedi sinirle. "Heyy Burağı kovma" dedim ona dönerken.  Ya sabır çektikten sonra "ne ara yakınlaştınız bu kadar" diyince "liseden arkadaşım. Şey nazlı,olgay ile benim arkadaşımız"dedim. "Baştan söylesene şunu" dedi rahatlayarak. "Çok tatlı kıskanıyordun ne yapayım" dedim şirince.

"Kıskanmadım ki" dedi önünde ki kağıtlara dönerken. "İyi bende gideyim bari" diyince "otur şuraya birkaç işim kaldı. Birlikte çıkalım" dedi sinirle. "Tamam abi kızma" dedim ellerimi yukarı kaldırarak. "Abi ?"  dedi şaşkınlıkla. "Aşkım mı deseydim Ilgaz " dedim sırıtarak. "Evet" dedi ciddiyetle. Şaşkınlıkla "barıştık mı" dedim mutlulukla. "Ben kuzumu başka kurtlara kaptırmam Miray" dedi kağıtlarına dönerken. "Aaaaaaaaaa" diye çığlık atıp Ilgaza sarıldım.

Tabii o sandalye de olduğu için iki büklüm olmuştum. Ayağa kalkıp o da bana sarılınca sevinçle kafamı boynuna gömdüm. O da kafasını saçlarımın arasına. Mutlulukla dolan gözlerimin akmasına izin verdim. Her gözyaşı kötü değildir sonuçta.  "Neden ağlıyorsun" dedi biraz geri çekilip. Mutlulukla "her gözyaşı kötü değildir Ilgaz" dedim.

"A pardon ben çıkayım" dedi bir kız sesi. Ilgaz hızla geri çekilip "he Gül gel" dedi. Öldürücü bakışlarımı atarken kız bana hiç bakmadan Ilgaza kağıtları verdi. "Ben bakınca haber veririm "dedi Ilgaz kıza gülerek. Kafasını sallayıp bana korkarak bakıp odadan hızla çıktı." Gerizekalı  ya" dedim mırıltıyla.

"Ayakta durma yerine geç" dedi bana bakış atıp.

"Emredersiniz Ilgaz Bey"