Bölüm 25

93 5 0
                                    

Türkiyeye döndüler : 2 Hafta Sonra
Nazlı telefonda  Paulun fotoğrafını izlerken kendimi yatağa atıp tavana baktım. Türkiyeye  geldiğinden beri Ilgazla bir kere görüşmemiştik. Acaba şuan neredeydi. Nazlı yüzümün önünde elini sallayınca ona baktım.

"Olgay geldi" diyince hızla kalkıp aşağı koştum. Olgayı görmemle üstüne atlamam bir olmuştu.  "Çok özlemişimmm" diyince "bende " dedi. Boynuna sıkıca sarılırken o da belime sarıldı.

"Nerelerdeydin bir haftadır yoksun" diyince geri çekildi. "İzmir'deydim" diyince  "tatile mi gittin" dedim. Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Hayır "  diyince  tek kaşımı kaldırdım. Kolundan çekiştire çekiştire oturma odasına götürdüm.  Hizmetçilere gözlerimle çıkmalarını işaret edip koltuğa yayıldım.

"Ee dökül bakalım Olgay efendi" dedim gülerek. Susmaya devam edip gülmeyince dikleşip "kötü bir şey mi oldu" dedim. "İzmir" diyince  kafamı salladım. "Ne oldu Olgay " dedim merakla gülerek .

"Ben İzmire taşınıyorum"  diyince  gülümseyen suratım yüzümde dondu kaldı. Nasıl yani ya. Ne demek İzmire taşınıyorum.

"Na-nasıl" dedim kekeleyerek. "Babam oraya da bir şirket kurmayı düşünüyor. Bende orada olacağım " diyince  kafamı olumsuz anlamda salladım. "Niye İzmir. Burada kursun. O gitsin sen kal" dedim.

"Beni buraya bağlayan bir şey kalmadı ama babamın var" diyince nefes alamadım. Sadece Olgaya bakmakla yetindim. Benim yüzümden gidiyordu.  Tüm hayatını değiştirmesinin nedeni bendim. Ilgaz ve ben.

"Şşş ağlama" diyince ağlamaya başladığımı fark ettim. Gidemezdi. Kendimi affetmezdim. Hayır gidemezdi. "Gidemezsin" diyince yanağımdan öptü. "Gitmem lazım. Dayanamıyorum " diyip ayağa kalktı ve odadan çıktı. Koltuğa iyice çöküp bağırarak ağlamaya başladım.

Nasıl ya. Bu kadarcık mı? Olgay...  Gide-Gidemezsin

Nazlı yanıma gelip hiç bir şey demeden sarıldı. "Şşş tamam. Ne oldu" dediğinde daha da fazla ağlamaya başladım. "İzmire gidiyormuş " dediğimde yutkunma sesi duydum. "Hadi ya" dedi ağlamaklı bir sesle. "Alışmıştım be" dedi benim gibi ağlamaya başlayarak.

"Nazlı benim yüzümden" dedim hıçkırıklarımın arasından. Kaşlarını çatıp "nas-nasıl" dediğinde "Ilgaz ahh. Dayanamıyorum dedi" dedim kafamı bir yastığa gömüp ağlamaya devam ederken.

"Seni seviyor " dedi. "Bende giderdim "diyince kafamı kaldırıp ona baktım. "Gider miydin?" dediğimde kafasını sallardı.  "Giderdim" diyince dizlerine yatıp ağlamaya başladım. "Onun için" diyip burnumu içime çektim. (Yazar bir tiksinçlik yapmak istedi :)

"Her şeyi yaparım" dedim. "Onun için Ilgazdan vazgeçerim. O benim için daha fazla şeyden vazgeçti"

"Saçmalama"

"Saçmalamıyorum. Olgay benim için önemli"

Ayağa kalkıp odama çıktım. Üzerime bir kot ve tişört geçirip arabanın anahtarını da alıp hızla evden çıktım. Nazlı arkamdan koşarken hızla arabayı çalıştırıp oradan uzaklaştım.

Olgay benim için önemliydi. Yıllardır kardeşim olarak gördüğüm adamı kısa bir süredir tanıdığım biri için kaybedemezdim. Kaybetmeyi göze aldığım kişi beni aşka inandıran kişi olsa bile.

Bana doğru hızla gelen arabaya bakıp yanıma baktım. Yalnış yerde değildim. O zamam karşı da ki araba neden bana doğru geliyordu. Korkuyla gözlerim açılırken direksiyonu sağa kırdım. Köşedeki ağaca arabayla girerken aklımda olan tek şey Olgay ve Ilgaz'dı.

###
Nazlı'dan

Üç saattir bir haber alamadığım Miray için iyice endişelenmiştim. Ilgaz da gelmişti. Birlikte onu arıyorduk. Olgayı aramıştım. O da yanına  hiç gelmediğini söylemişti. Neredeydi bu kız. Çalan telefonla hemen telefona baktım. Olgay arıyordu.

"Buldum onu" diyince sevinçle "nerede " dedim. "Kaza yapmış. En son benimle konuştuğu için beni aradılar. Ben hastaneye gidiyorum.  **** özel hastaneye gelin" diyip telefonu kapattı. Kaza mı yapmış???

"Neredeymiş " diyince Ilgaza döndüm. "Kaza yapmış. Hastanedeymiş" diyince gözleri kocaman açılan Ilgaz arabayı hızla döndürdü. "Hangi hastane" diyince hemen hastanenin  adını söyledim.

---

Ah Miray ne yapmıştın kendine böyle. İki saattir ameliyathane'deydi. Ilgaz ve Olgay oturmuş bekliyorlardı. Bense yere çökmüş ağlıyordum. Nasıl bu kadar güçlü olabiliyorlardı. Gerçi Ilgaz elini kırmıştı ama. Duvara yumruk atarsa kırılması kesindi zaten. 

Olgay başını ellerinin arasına almış ayağıyla ritim tutuyordu. Zaten Olgay her zaman en sakinimiz olmuştu. Kendisi için olduğunu bilse ne yapardı  Allah bilir. Mirayın babası görüş alanıma girdiğinde gözlerimi devirdim.

Miray babasını seviyordu  ama ben bu adama bir türlü ısınamamıştım. Duyduğu an gelmişti sağolsun. Annesi ise hâlâ ortalıklarda yoktu.  Mirayın ameliyattan sapasağlam çıktığını göremezsem diye düşündüm ve beynim o sırada işlevini kaybetti. Eğer öyle bir şey olursa sanırım kendimi onu engelleyemediğim en yakın arkadaşıma sahip çıkamadığım için ömür boyu vicdan azabı çekerdim.

Gidip Olgayın yanına  oturdum. Omzuma kolunu atarken bende beline sarıldım ve ağlamaya başladım.  "Olgay bi-bi şey olmaz di-di mi?" dedim hıçkırıklarım arasından. "Olmayacak Miray güçlü kızdır" diyince kafamı salladım. "Evet evet öyledir " dedim ağlarken gülerek.

"Çıktılar" diyip hızla ayağa kalkan Olgayla yere yapıştım. Kafamı kaldırıp Olgaya baktığımda bana elini uzatmış doktora bakıyordu. "Hastanın durumu iyi. İç kanaması vardı durdurduk. Birkaç gün müşade altında tutulacak "  diyince mutlulukla dans etmeye başladım. "Yaşıyorr" diye Olgayın omzuna atladığımda "yaşıyor " dedi gülerek.

Mirayın babası yanıma gelip "burada kalırsın dimi kızım gitmem lazım" dedi. Kafamı sallayıp "kalırım kalırım" dedim. Adam arkasını dönüp giderken yüzümü buruşturdum. "Adamın taklidini yapma " diyen Olgaya dönüp "yaşıyor be salak kız " dedim gülerek. Ilgaz gülerek ameliyathane kapısına bakıyordu.

Yanına gidip oturduktan sonra "Miray seni Olgay için bıraksa ne yapardın" diye sordum.  Bana bakıp kaşlarını çattı. "Öyle bir şey yapar mı" dediğinde kafamı salladım.

"Sonuçta Miraydan bahsediyoruz. Her şeyi yapabilir"

"Ben onu bırakmazdım"




Özgürlüğün Peşinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin