Bölüm 2

511 18 1
                                    

Medya da Miray. HER CUMARTESİ YENİ BÖLÜM GELİR!

Ceza Genel Hukuku

Kapının üzerinde kocaman yazılmış yazıya bakarak gözlerimi devirdim . Bu kadar büyük yazmalarında ki amaç neydi acaba . Sınıfa girip her zaman oturduğum sıraya çantamı attım .

Sıralar tek tek dolarken konunun üzerinden geçmek için çantamdan fotokobisini çıkardığım özetleri aldım .

Nazlı yanıma gelip oturdu ve "sende ki şu çalışma hırsını hiç anlamıyorum bana da öğretsene çünkü eğer derslerimi yükseltmezsem babam beni okuldan almayı ve şirketinde çalıştırmayı düşünüyor " diye tepemde yakınmaya başlayınca kafamı kaldırıp bıkmış bir şekilde suratına baktım .

"Gel bize birlikte çalışalım diyorum sen alışverişe gidelim diyosun ben artık ne yapabilirim nazlı " dedim gözlerimi tekrar konu özetine çevirirken .

"Bugün kütüphane de çalışsak hiç fena olmaz " dediğinde tek kaşımı kaldırıp ona baktım .

"Benimle dalga mı geçiyorsun" dediğimde kafasını sallayıp "hayır ya babam çok ciddi dersleri yükseltmezsem onun şirketinde çalışacakmışım . Ben avukat olmak istiyorum " dediğinde "tamam çıkışta gidelim kütüphaneye " dedim .

"Ok beybi " diyip ayağa kalktı ve sınıftan çıktı . Kafamı iki yana sallayıp sırıttım ve tekrar konu özetine döndüm .

###

Hocanın blok yapıp işlettiği üç saat dersin ardından biraz nefes almak için sahile gittim . Yarım saat sonra da idare hukuku dersim vardı . Kafelerden birine girip oturdum ve bir çay sipariş ettim .

Çay geldiğinde kıpkırmızı oluşuna gülümsedim . Kırmızı rengini seviyordum . Zaten şaçlarım da bu yüzden kırmızı renkti ya . Çaydan bir yudum alırken telefonuma gelen mesajla çayı tekrar masaya koydum ve telefonu çıkardım .

GÖNDEREN : OLGAY SAVUN
Dersin bittiyse bir şeyler yapalım mı ?

Gözlerimi devirdim . Ben bu çocukla neden sevgili olmuştum ki . Ha hatırladım annem yüzünden . Derin bir nefes verip mesaj yazmaya başladım .

GÖNDERİLEN : OLGAY SAVUN
Malasef dersim bitmedi . On beş dakika sonra idare hukuku dersine gireceğim . Çıkışta da nazlı ile kütüphane de ders çalışacağız .

Telefonu masanın üzerine bıraktım ve çayımı alıp koca bir yudum içtim . Çay sıcaklığı ile birlike mideme doğru yol alırken garsonu çağırıp bir su istedim . Tekrar bir mesaj gelince telefonu masadan alıp mesajı açtım .

GÖNDEREN : OLGAY SAVUN
Hadi ya neyse yarın görüşürüz .

Sanki görebilecekmiş gibi kafamı salladım .

GÖNDERİLEN : OLGAY SAVUN
Tamam.

Telefonu çantama atıp çayı bitirdim ardından suyumdan bir yudum aldım ve hesabı istedim . Hesabı ödedikten sonra kalkıp arabama ilerledim .

Okula geldiğim de ön tarafta bir kalabalık olduğunu gördüm . Her ne kadar merak etsem de içimde kötü bir his olduğu için yaklaşmayı tercih etmeyecektim .

Kenardan kenardan okula giderken nazlı koşarak yanıma geldi ve "üst sınıflardan barış ve kerem kavga ediyor " dedi . Her ne kadar umursamasam da nazlının kolumdan çekerek oraya götürmesine izin verdim. 

Sarışın , sarı sakalları yeni yeni çıkmaya başlamış , yeşil gözlü bir oğlan öbür kahve gözlü , kahve saçlı ve sakalları yeni alınmış gibi duran oğlana yumruğu geçirmişti .

Öbürü de elinin armut toplamadığını gösterip sarışının yüzüne yumruk attı . Olayın polislik olacağını fark edince kavganın ortasına daldım .

Tabi nazlı beni tutmaya çalışmıştı ama durduramamıştı ki ben şuan yüzüme gelen bir yumruk görüyordum .

Hızlıca yumruğu engelleyip oğlanın kolunu arkaya büktüm . Oğlan acıyla inlediğinde kolunu bırakıp yüzünün karşısına geçtim ve "özür dilerim isteyerek olmadı " dedim hızlı hızlı .

Küçükken karete yapıyordum . Siyah kuşak olamasam da çünkü uzun süre devam etmeden bırakmıştım. Oğlan bana bakıp güldü ve "kimse seni kavganın arasına atlamaman için uyarmadı mı ?" dedi .

Gülerek sarışın oğlana baktım ve "uyarsalar dinleyecek gibi mi duruyorum" dedim . Arkada ki oğlan gülüp "aramıza birinin atlamayacağı bir zaman beklerim kurtuldun"dedi kaşınarak .

Sarışın oğlan tekrar atlamaya hazırlanırken arkada ki oğlanlar tuttu bu sefer . Arkamı dönüp kahve saçlı oğlana baktım .

Ama sadece baktım . Başıma bela almak istemiyordum . "Polislik olmama durumunuz olduğunda kaşınırsın " dedi nazlı geriden . Kahveli oğlan nazlıya dönüp göz devirdi ve "sürüyle mi geliyor okula deliler rabbim "deyip iki arkadaşını daha kalabalıktan alıp uzaklaştı .

Sarışın oğlana döndüğümde çenesini kasmış ağzının içinde küfür mırıldanıyordu .

"Tamam o zaman benden bu kadar " deyip ilerde yere attığım çantamı aldım ve okula ilerlemeye başladım...





















Özgürlüğün Peşinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin