Bölüm 30

68 6 4
                                    

Yeni yılınız kutlu olsunnn. İnşallah daha az acı, daha fazla neşe olur hayatınızda ve kalbinizde. Tüm bölümü silip tekrar yazıyorum. Niye mi çünkü bölümü tekrar okuyunca içime sinmedi. Yoksa tam 00:00 da yayınlayacaktım. Koyu ile yazdığım yerler Ilgazın düşüncesi. Sadece bu bölümlük... Medya Mirayın elbiseleri.

Telefonun çalmasıyla yerimden zıplayarak telefona baktım. Ilgaz arıyordu. Hemen elime alıp birkaç yalancı öksürük ile ses denemesi yaptıktan sonra telefonu açtım. "Ne oldu,izin alabildin mi,vermedi dimi, yoksa Ilgazın hastanede olduğunu söylemek için arayan hemşire falan mısın" diye saçmaladım. Bir süre ses gelmeyince korkarak "Ilgaz?" dedim. "Efendim" diyince gülerek "yaşıyorsun" dedim.

Seni yaşayamadım. Ölmem daha Miray. Merak etme. Demek  isterdim ama nerde bu sözler nerede ben.

"Tabii ki yaşıyorum. Babandan izin aldım" diyince atabildiğim kadar çığlık attım. "Ciddi misin sen. Oha, hadi canım. Eeee hazırlanıyım o zaman ben" dedim mutlulukla. "Tamam akşam 8'de alırım seni" dedi Ilgaz. "Tamam" diyip bir öpücük attıktan sonra telefonu yatağın üstüne fırlatıp dolabımın önüne geçtim.

Miray telefonu kapatmadan bana öpücük atınca gülümsedim. Sevgiliydik biz ya. Bana aitti o. Benimdi. Sadece benim. Benim meleğim. Ekrana baktığımda telefonun kapanmadığını gördüm. Kulağıma dayayarak Mirayı dinlemeye başladım. "Yok bu fazla açık. Bu Ilgazı kalpten falan götürür mazallah bu olmaz, ben bunu niye almışım ki ne bu yani ne ne bu moda mı ıyk" diyerek söylendi Miray. Kendime engel  olamayarak kahkaha atmaya başladım.

Bir dakika bir dakika bu ses. Telefonu daha kapatmadı mı o yaa. Hızla telefonu elime alıp kapattım. Allahım rezillik tam tamına bir re-zil-lik. Telefonu bu sefer emin bir şekilde yatapın üzerine koyup üzerime birkaç elbise bakınmaya devam ettim. Elime üzeri siyah bist altı da önü kısa arkadı da diz kapağına gelecek uzunlukta olan bir etek. Bu iki perçanın birleşim yeri kesinlikle mükemmel ötesiydi. Üzerime geçirdim hızla. Bedenime tam oturmuştu. Ilgaz görse ne yapar diye düşündüm ve bu düşünce sırıtmama neden oldu. Bayılıp düşer sanırım. Bilezik çanta ayakkabı falan derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamamışım...

###

Mirayın evinin önünde arabama yaslanmış gelmesini bekliyordum. Büyük ihtimalle sabaha kadar sürecekti bu konser. Yılbaşının özelliklerinden biri. 12 dediğinde saat bitmeliydi yılbaşı bence. İnsanlar öbür yıl değişik olsun umuduyla  girerlerdi ama hiçbir değişiklik  olmuyordu eğlencenin tavan yapması dışında. Kapı sesi ile kafamı kaldırdım. Mirayla göz göze gelirken dahi kalbim hız sınırını aşarken elbisesini,bedeninin elbiseyle bir olmasını,çantasını,ayakkabısını,saçlarını görerek peşine bir tek polis değil jandarma da takmıştı kalbim.

Ilgaz bana hayranlıkla bakarken kalbim göğüs kafesimin içerisinde değil Ilgazın güvenli kollarındaydı. Mutlulukla yanına ilerledim. "Çok güzel olmuşsun" dedi mırıldanarak. "Teşekkürler" dedim gülerek. Arabanın kapısını açıp beni bindirdikten sonra önden dolaşarak kendisi de bindi.

Sanırım bu gece yeni yıl ve konser dışında  daha büyük bir şey olacak...

###

Konser alanına geldiğimizde Ilgaz inip önden dolanarak kapımı açtı. Uzattığı elini tutarak indim ve gülümsedim. Elini elimden çekip belime sarınca kızardığını öğrendiğim yanaklarımın bu kadar renkli ışıkta belli olmayacağını düşünerek hafif bir rahatlama yaşadım.

Konser alanında o kadar gürültü bağrış çağrış vardı ki şarkıyı duyamıyordum. Ilgazın güçlü kolları himayesinde alana giriş yaptım ve biraz daha boş olan alanda birbirimize sarılarak şarkıya odaklandık.

Miray şarkıya odaklanmıştı ama ben yapacağım şeyin provasını defalarca içimden tekrar etmekteydim.

Ilgaza baktığımda onun bana baktığını gördüm. Hafifçe gülümsedi ve bir şeyler dedi. Ağzını okuyamadığım için kaşlarımı anlamadım anlamında hareket ettirdim.

Çok güzelsinn

Dediği şeyi kulağıma bağırınca gülerek bende onun kulağına "sana layık olmaya çalışıyorum" dedim. Ilgazı gerçekten çok ama çok seviyordum. Bir ömür boyu da sevecektim. Kısmetse tabii. Daha bir adım atmadı Ilgaz Bey ama olsun. Ben onu her şekilde seveceğim.

Seni hep seveceğim

###

Ilgaz elimden tutup beni konser alanının dışına çıkardı. "Miray. Miray ben kendimi hiç iyi hissetmiyorum" dedi Ilgaz yüzünü burışturarak. "Ne oldu. Gel hadi hastaneye gidelim" dedim telaşla. "Tamam " dedi ve arabaya yürümeye başladık. Birden Ilgaz ellerimden kayıp yere düşünce hayatımda bağırmadığım kadar yüksek sesle çığlık attım. Ne olmuştu. Bayılmış mıydı. İyi miydi peki şuan. Gözlerim  çoktan dolmuşken etrafa bakarak "yardım edin yardım edin kimse yok mu " diye bağırdım. Çantamı yere atıp Ilgazı kaldırmaya çalıştım. Etrafta da lanet olsun ki kimse yoktu. Arabaya sürüklemeye çalıştım ama o da olmadı. Hemen çantamın yanına gidip telefonu aramaya başladım. Lanet olası telefon nerelerdeydi  böyle. Tüm çantayı yere boşaltmama rağmen telefonu bulamamamla tekrar Ilgaz döndüm. Gidip yanına oturduktan sonra nefesini ve nabzını kontrol ettim. Yaşıyordu. Ne olmuştu ki birden bire.

"Ilgaz hadi uyan aşkım. Bak konser var. Hadi. Daha evlenme teklifi etmedin bana Ilgaz. Daha minnak minnak çocuklarımız olacak bizim. Ilgaz daha ben evet derken senin ayağına basıcam. Kıskancam seni. Bazen sende beni kıskanacaksın. Ilgaz bak babamla da aranız düzeliyor. Uyan hadi aşkım. Açlıktan bayıldım de uyan hadi. Gidip yemek yiyelim. Sarılıp uyuyalım. Hadi bitanem. Ilgaz. " diye Ilgazı sarsmaya başladım. Bir yandan da bağırarak ağlıyordum. "Aşkım uyan. Lütfen. Ilgaz uyan lütfem aşkım. Bak söz ne istersen yapacağım" Hadi Ilgaz lütfen uyan...(Yazar size fake attı :*)

Birden kopan alkış sesi ile kafamı kaldırdım. Bir çok insan bize bakıp alkış tutuyordu. Üzerimden düşen kırmızı gül yapraklarına baktım. Şaşkınlıkla dönüp Ilgaza baktığımda yanımda bana gülerek bakıyordu. Şaşkınlıkla ayağa kalkıp olanları kavramaya çalıştım.  İnsanların yüzlerine baktım tek tek. Daha birkaç saniye önce hiçbiri yoktu bu insanların. İlerden elinde benim telefonumu sallayarak gülen bir kız gördüm. Ne ara almıştı o telefonumu. Tekrar Ilgaza döndüğümde tek dizimin üzerine çökmüş bana kadife kırmızı kutuda ki yüzüğü uzatıyordu.

"Biliyorum çok kızgınsın bana şuan. Ama farklı bir evlilik teklifi istediğini söyledin. Bende bunu seçtim. Çok korkuttuysam özür dilerim. Miray bir ömür boyu benim olmaya,sabah kalkıp akşam yatarken sadece benim ve doğacak çocuklarımızın yüzünü görmeye, sadece  benim olmaya var mısın? Benimle evlenir misin Miray?"

"Hayır"

Haftaya görüşürüz....







Özgürlüğün Peşinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin