Nabersinizzzz :) Özlemişim ya burada oturup yazmayı. Kaç gündür yazmak için oturuyorum ama ilham gelmiyordu. Bitişe yaklaştıkça üzülüyorum. Neyse artık öbür kitabım QUEEN GAZETESİNE beklerim. Neyse hadi okuyun bari :( Bu arada yan kitap bu ve öbürü tamamlanınca paylaşıma geçecek.
Nazlı makyajımı yapma adı altında gözümü oyarken telefona bakıp Ilgazdan mesaj gelmiş mi diye bakındım. Tabi Nazlı makyajı bırakıp telefonu elimden aldı ve yatağa attı. Şaşkınlıkla ona baktığımda omuz silkip işine devam etti. Gülümsedim ve Nazlının gerçekten gözümü oymaması için gözümü kırpmamaya çalıştım. Şimdi Ilgaz beni istemeye mi geliyordu yani. Allahım sanırım kalp krizi geçireceğim.
"Tamam kalk hadi giyin. Saçlarını bozmadan giyin " dedi mutlu ve kızgın bir ses tonuyla. Ayağa kalkıp yanağına bir öpücük kondurdum ve dolabımın da asılı olan elbiseyi aldım. "Dön arkanı Nazlı" dediğimde gülüp "makyaj yapıcağım zaten kalmadım senin vücuduna " diyip az önce benim oturduğum yere oturdu ve makyajları karıştırmaya başladı. Üzerimdekileri çıkardığım sırada telefonun çalmasıyla koşup telefonu açtım. "Alo" dedim ile Nazlı bana dönüp kim o diye ağzını oynattı. Sonra üzerime bakıp güldükten sonra önüne döndü. Ay ben iç çamaşırlarımla duruyordum şuan.
"Alo" dedi Ilgaz. Sesini duymamla kalbim küt küt atarken "Naber" dedim. "Özledim. Daha bir saat var " diyince çığlık attım. "Bir saat mi kaldı. Kapat kapat işim var " diyip telefonu yüzüne kapattım. Nazlı şaşkınlıkla bana dönünce gülümsedim. "Özlemişim salağı" dedim. Elbiseyi üzerime geçirdikten sonra Nazlının yanına gittim. "Fermuarı kapat" desim gülerek. Kapatınca aynanın önüne atladım.
"Güzel oldum mu" dedim alt dudağımı dişleyip. "Rujun gidicek dişleme şu dudağını " diyip koluma cimcik atan Nazlıya baktım şaşkınlıkla. "İçinden mahalle karısı mı çıktı senin" diyip güldüğümde "ay hiç sorma Cenkin anneannesinden hep bunlar" dedi sırıtıp. "Anneannesiyle mi tanıştın" dedim şaşkınlıkla.
Telefon çalınca uzanıp elime aldım. "Olgay" dedim şaşkınlıkla. Hızla açıp "alo ' dedim. "Alo. Miray nasılsın" diyince gözlerim doldu. Nazlı elleriyle ağlamamamı işaret edince yukarı bakmaya başladım. "İyiyim. Sen" dedim gülmeye çalışarak. "Hiç iş başındayım öyle. Hayırlı olsun. İsteme varmış bugün" dedi. Yutkundum. "Evet. Olgay biliyorum çok cimrice olacak ama nikaha gelecek misin?" dedim.
Uzun bir süre cevap vermedi. Sonra "bilmiyorum. Kapatmam lazım Miray" dedi ve kapattı. Üzüntüyle telefona bakmaya başladım. "Özledim Nazlı" dedim mutsuzlukla. "Bende özledim" dedi Nazlı yanıma oturup kafasını boynuma koyarken. Sonra hızla kalkıp "ooo bugün güzel bir gün " dedi ve beni kaldırıp eteğimi düzeltmeye başladı. "Evet. Güzel bir gün" dedim ve Nazlıya sarıldım.
###
Ilgazlar zile basınca Nazlı ile elimiz ayağımız birbirine karıştı ve ikimizde yere yapıştık. Kahkaha atmaya başlarken hizmetlilerden biri bize gülerek kapıyı açmaya gitti. Hızla ayağa kalkıp kapıya gittik. Hayret annem güzel giyinmişti ve bana mutlulukla bakıyordu. Gülümsedim. Her şeye rağmen onu seviyordum. Hepimizin kapıda durmasına şaşıran Koral ailesi bize bakındılar. Ilgazla göz göze geldiğimizde göz bebekleri büyürken bana hayranlıkla bakmaya başladı. Bende ona baktım. Çok ama çok yakışıklı olmuştu.
Hepsi içeri girip oturmak için yerlerini seçtiklerinde biz de Nazlı ile bir köşeye sıkıştık. Gerçi sıkışmamıştık ama Nazlı bana bitişik oturuyordu neredeyse. Ilgaz bir konu açıp konuşmaya başladı ve hayret herkes gülerek sohbete katıldı. Ne olmuştu da aileler bu kadar iyi anlaşmaya başlamışlardı.
Babası "ee kahvemiz nerde kaldı " diyince Nazlı ile birbirimize döndük. Unutmuştuk biz onu tamamen. İkimizde ayağa kalkıp hızla mutfağa ilerlemeye başladık. Fincanlar ve kahve önümüzde duruyordu. Su da ısıtılmaya konmuştu bile. "Anneniz söyledi efendim " dedi kadınlardan biri. Kafamı salladıktan sonra suyun altını kapattım . Nazlı da o sırada kahveleri fincanlara boşaltmaya başlamıştı. Tüm bardaklara suyunu kayarken Nazlı da baharatları getirdi.
Salak salak Nazlıya bakınırken "olmazsa olmazımız damada işkence " dedi ve gülmeye başladık. Unutmuştum ben bunu. Ilgazın kahvesine doldurabildiğimiz kadar baharat doldurup karıştırdık. Kahveleri taşırken Nazlı da arkamdan kıkırdayarak geliyordu. Kahveleri herkese verip tepsiyi masaya bırakıp Nazlının yanına oturdum ve Ilgazı izlemeye başladık. Kahveden bir yudum aldığında yüzü şekilden şekile girerken Nazlı ile gülmemek için kendimizi zor tuttuk.
Bana baktıktan sonra gülümsedi ve tüm kahveyi tepesine dikti. Şaşkınlıkla ona bakarken izin alıp lavaboya giderken bende arkasından kalkıp yanına gittim. "O neydi öyle" dedi Ilgaz midesini tutarken. "Beğenmedin mi" dedim üzgünce. Gülüp belime sarılırken "Elinden zehir olsa içerim" dedi. Bende boynuna sarılırken "mükemmel görünüyorsun" dedi. "Sende" dedim gülerek. Dudağıma küçük bir öpücük kondurup belimi bıraktı. "Sen önden git hadi" diyince kafamı salladım ve salona gidip Nazlının yanına oturdum.
Annem elindeki karman çorman bir ipi Ilgaza uzatınca şaşkınlıkla baktım. Sanırım ilk ve son kez böyle bir şey yaşayacağı için mutluydu. Ya da mutlu gözükmeye çalışıyordu. "Hayatınızda ki tüm zorluklar bunun kadar küçük olsun" dedi Ilgaz düğümü açmaya çalışırken. Düğümü açarken dikkatle ona bakıyorduk. Açtığında derin bir nefes verip bana gülümsedi. Bende ona gülümsedim. Ilgazın babasının konuşmaya başlamasıyla nefesimi tuttum.
"Hayırlısıysa artık kızınız Mirayı oğlum Ilgaza istiyorum" dedi. Babam bir Ilgaza bir bana baktığında ikimiz de heyecanla babama bakıyorduk. "Verdim bende o zaman " diyince rahatça nefesimi verip Ilgaza döndüm. Ilgaz da bende herkesin elini öperken oldukça mutluydum. İlk adımı atmıştık. Ilgaz ile yerimize geçmek yerine izin isteyip Nazlı,ben ve Ilgaz dışarı bahçeye çıktık.
"Babanda verdiğine göre artık bir engel kalmadı" diyince Nazlı hemen atıldı. "Valla nikah şahidi ben olmazsam evlenemezsiniz" diyince güldüm. "Başka kim olabilir ki" dedim mutlulukla. Ilgaz belime sarılınca bende onun beline elimi koydum ve Nazlıya bakmaya başladık. "Tamam tamam bakmıyorum" diyince Ilgaz kahkaha attı. "Bakmamanda ki amaç ne" dedik aynı anda. "Öpüşmeyecek misiniz?" dedi.
"Hayır "
"Evet"
Ilgazla birbirimize şaşkınlıkla bakınca Nazlı kahkaha attı. "Tamam tamam" diyip beni kendine çekti ve kulağıma fısıldadı. "Benim gitmem lazım kusura bakmazsın demi" dedi. "Tamam " dedim gülerek.
Bize el sallayıp bahçe kapısından çıktı ve görüş alanımızdan kayboldu. "Sen benim karım mı olacaksın " diyen Ilgaza döndüm. "Sanırım " dedim gülerek. "Bende senin kocan. Ne zaman baba olurum" diyince Ilgaza baktım şaşkınlıkla. "Belki... bilmiyorum" dedim gülerek. Kafamı omzuna koyarken o da kafasını boynuma saçlarımın arasına koydu ve kokumu içine çekti.
"Seni çoook ama çoook seviyorum" dedi Ilgaz gülerek. "Bende seniii çoook ama çoook seviyorum " dedim.
###
Koral ailesi giderken telefonun çalmasıyla içeri gidip telefonu elime aldım. Olgay arıyordu. Neden arıyordu ki?.
Hızla açıp cevap verdim. "Alo"
Olgay yerine bir kızın sesini duymayı beklemiyordum.
"Siz Miray mısınız?........" Kız konuşmasına devam ederken dolan gözlerimle cevap verdim.
"Ne!!!!!!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğün Peşinde
Ficção AdolescenteTürkiyenin en zenginlerinden Karakayalar Onların tek kızı Miray Karakaya Avukat olma yolunda yavaş yavaş ilerlerken Ailesinin onun için planladığı hayatı yaşayan genç kız Kendi hayatı için Planı değiştirmeye mi çalışacak ? Yoksa onun için planlanm...