Demir otobüse binip bana baktı sonra içine girdi.
" Demire bize bırak oyuncağın güvenli ellerde gül ile birlikte gidin " dedi Berk ve diğerleri başıma salladım.
" Demirden bana ne siz eve sağ salim uğraşın o yeter bana " dedim kucaklaştık. Geri çekilip otobüse bindiler.Çantaları bagaja koydum. Gül ile birlikte arabayı bindim.
" Farkında mısın bilmem Miray ama o çocuk seni yumuşattı gibi geliyor bana " yola baktım " saçmalama gül ya yumuşamak mı ben ona karşı " biliyorum o çocuk bana yaklaştıkça ben ona karşı çaresiz oluyorum. O benimle oynuyor ben değildim.
" Suratın farkında olan bitenden sende fark ettin oyuncak olduğunu sakın yumuşama ona Berk gibi -" frene bastım, bana sakın onu hatırlatma hala yaşıyor o cani evladı " özür kızım sadece uyarmak istedim " dedi anlayışla karşılıyorum dediklerini sürmeyi devam ettim.
" Gül beni düşünüyorsun sağ ol ama yaramı üstüne tuz basma ne olur o ölmeden bana gün yüzü yok " dedim elini omzuma koydu " anladım kuzum hadi anneler gününü kutlayalım " buradan sağ dönecektim döndüm ve mezarlığın kapısında durdum. Anahtarı ve kontağı çekip kapıdan çıktım.
Arkamdan gül geldi elinde hediyem ile onu almayı unutmuştum doğru ya böyle iyi bir dosta sahibim.Annemin ve ailemin mezarlığa doğru yürüdüm. Karanlığın içinden ay ışığı bize aydınlattı. Annemin mezarının önünde durduk. Bana taç uzatır gibi çiçek tacını uzattı " annecim sevdiğin çiçekten alacaktım ama dediğin şey aklıma geldi onlarda canlı değil mi ömürleri daha vardı bende sana zamanı biten çiçekten güzel bir taç yaptım. Papatyadan taç anne anneler günü kutlu olsun anne " dedim - elimi yanağıma götürdüm - dokundum - göz yaşı- ağlamıştım güle döndüm bana kucak açmış gelmemi söyledi ona sarıldım. İçimi döktüm " Kraliçe ağlamaz bunu unutma Miray ağlat sen sadece mutlu olduğunda dök bu göz yaşları üzüldüğünde değil " dedi başımı salladım. Göz yaşlarımı sildi " ben su almayı gideceğim mezarı biraz sulayalım ne dersin " dedi " arabada su olacak " anahtarı uzattım yanımdan uzaklaştı. Mezar taşını oturdum - avuçlayıp toprağı öptüm " anne sizi öldüreni bulup kendi adaletime sağlayacağım rahat uyuyun babamla , yapanı bulmadan rahat yok anne ve baba " dedim.
Su şişesini uzattı. Gül sanmıştım ama değildi. Sen otobüste olmalıydın gül nerede, birde bana uyardı arabada şimdi ne oldu " gülle karşılaştım bana bunu sana vermemi söyledi "
" İstemez " dedim annemi ve babamı baktım. Onlar şimdi ne yapıyordur bensiz orada yalnız ya kardeşim peki oda mı yalnızdı.
" yarın gidersin" dedi o kadar kolay mı sanıyorsun gitmeyi giderim ama ben bu akşamı seçtim yani fazla kurcalayıp durma benim hayatıma anladın mı." bu benim kararım hem sana otobüsle gitmeni söyledim gelmeni değil " dedim omuz sikti " bu da benim tercihim seni bu kadar üzeni ne olduğunu merak ettim nasıl öldüler" diye sordu sustum. Konuşursam hatırlayacaktım, polisler bunu cinayet olmadığını söyledi kasıtsız yangın diye geçiştirdiler unutulmuş ocak ya da kaçak gaz dediler ama biliyordum bir suikast düzenlediler ailemi öldürmek için evimi yaktılar her şey planlıydı beni oyalayan o şerefsiz - neden onun oyununa kandım - ben aptalım hepsi o kadar benim hatamdı eğer ona kanmasaydım bunlar olmayacaktı belki bir şansım olacaktı onları evden çıkarıp kurtulma gibi bir şans elde edecektim.
Ama sağ olsun bana bir ders vermiş oldu - erkeklere güvenemeyeceğimi onların aşklarını gerçek olmadığını - kafama demire çevirdim " neden ağlıyorsun " dedi elimi yanağıma götürdüm - ağlıyor muydum fark etmemişim - başka yöne çevirdim annemin mezarını son kez yatıp anneme " seni seviyorum anne sizi hiç unutmadım söz veriyorum kardeşimi bulacağım ve sizi görüştüreceğim bunu bilin ve rahat uyuyun " dedim kalktım mezardan elindeki suyu alıp iki mezar toprağın üstüne su döküp veda ettim. Arkamdan geldi Güle kötü kötü baktım - ürküp ellerini kaldırıp - indirip kol kola arabaya doğru yürüdük.
" sende geliyorsun evine bırakacağım bir de senle uğraşmayım değil mi " dedim berke bir çift sözüm var beceriksiz çıktı bana güven dedi ya birde " hatırlat berkin cezasını vermeye bir daha ona güvenen ne olsun" dedim güldü " peki kraliçe" Gül yolcu koltuğuna oturacak iken Demir araya girdi " ben otursam" dedi güle baktım " olmaz " diye o oturdu rahatladım arka koltuğa geçti.
" kesin çantaların okulda kalmıştır okuluna bırakıyorum seni sonra kendi evine " dedim " evde çantalarım burayı adresi alarak geldim taksiyle " kim vermiş olabilir ki bizimkiler veremez değil mi " berki sor o mu vermiş -
o değil hocadan istedim adresi" dedi hocadan mı istedin adresi inanamıyorum sana gerçekten baş belası çıktın " iyi evini tarif et bırakayım seni " dedim öne atladı " tamam " dedi yola çıktığımızda sokağın ve caddenin adını söyledi oraya doğru sürdüm - evin önünde durdum " yalnız mı kalıyorsun annen ve baban endişelenmiştir senin için" dedim ne kadar iyi biriyim değil mi olmuşum - gül haklı yumuşama ona karşı her erkeğe karşı sert olmalıyım acımak yok ağlamak yok.
....
Gülle evime girdim, yanımda kalmasını istedim o da beni kırmadı. Eşyalarımı çıkarmamı evime götürmemi ve koymamı yardım edip koltuğa oturdum " haklı olabilirsin gül ama hatan nerede biliyor musun uyarına karşı onu yanıma getiren sen oldun bu bir hata "
" bende biraz tuhafım değil mi bir sana iyi geleceğini düşünüp sonra fikrimi değiştiriyorum " dedi güldü " öyle sanırım içecek ister misin kahve gibi belki konuşabiliriz soğukta iyi gelir " dedim başını salladı " her zamanki gibi " dedi seninle böyle olmayı özledim yarın okul vardı değil mi ?
İki kulp çıkardım sıcak suyu kaynatmayı koyup,her zaman ki gibi istediği gibi hazırladım. Suyu bardakları koyup karıştırıp- kahveleri solana kadar taşıyıp birini ona uzatıp yanına oturdum - kendi kahvemden bir yudum alıp içim ısındı.
" seninle böyle oturup konuşmayı özledim be Gül hep benim hakkında olamaz senin hakkında biri var mı hayatında doğru kişi "
" maalesef karşıma çıkmadığı için bilemem senin gibi şanslı değilim direk karşına çıkıp senle olmayı deniyor "
" ben onun beklediği kızlardan değilim sürekli istediği olamaz değil mi " kahvemden bir yudum aldım " öyle mi acaba kızım bak şimdi demire savunmaya başladım " dedi başımı salladım - bir yudum daha içip kokusunu içime çektim " berke ne ceza vereceksin " diye meraktan sordu " ona güvenemeyeceğimi anladım ama sonuçta bizim berk işte dostumuz olduğu için şanslı saysın küçük bir iş o kadar okulda görüşürüz sonuçta " dedim " pekala nasıl istersen " diyerek kahvesini içiyordu. Kahveler bittiğine göre " içtik ya uyku tutmazsa ne olacak" dedi " benim için sorun ( bardakları makineyi yerleştirirken konuşuyordum) yok ben her şekilde uyuyamam ama sen yanımda oldukça belki uyuma şansım olacak" dedim " ne mutlu bana - benim pijamam burada değil mi duruyor " dedi " evet grubun her şeyi burada iyi ki istemişim sizden yedek kıyafetlerinizi ne olur ne olmaz işe yarıyor " dedi merdivenlerden çıkarken rastladım peşinden takıldım yatak odama girdim sonra onun pijamasını uzatıp kendi pijamamı giydikten sonra iki kişilik yatağımda beraber uzandık.
Bize şey sanacaklar sevgili çıkıyorlar ama öyle değil kardeşim gibi bir histi gerçekten o ve ben kardeş gibiydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Katil ( Kraliçe )
Mystery / ThrillerAcı nedir çok iyi bilirim. Nasıl bir his olduğunu ama bana yaşatanları affetmem. Kalbimde bir an için sevgi kaldıysa onuda saklarım ihtiyaç olur diye ama gerisi hepsi nefret ölüm bir kan şeklindedir (Yazardan not : günler tarihler birbirine girdi...