Hala akşamdan kalmayım. Uykuluyum gözlerimi açtığımda sinirimi içerek attım ve şu an cezasını çekiyorum. Bir sert kahveyle kendimi gelirim diye ayağa kalkmakla hata yaptım baş zonkluyor bir şekilde - benim Melisle işim vardı ikizi olan Muratla da işim olacaktı ikisiyle de işim vardı. Masanın üstüne bıraktığım telefona doğru adım adım yürüyüp - duvardan destek alarak yaslanıp melisi aradım.
Kim açarsa açsın iki seçeneğim vardı Melis açmazsa Murat açacaktı diye ( başımı tutarak aradım) bekledim açan biri olur diye- açtı " alo Miray" Murat'ın sesiydi biliyordum - nefesimi dışarı bırakıp " evet benim"
" Melisin işi vardı onu aradıysa"
" aslında ikinizle bir işim var bir hesap görüşmesi"
" yani diyorsun kraliçe saklandığı yerden çıkmaya karar verdiğini" söyledi ( gülümseyerek başımı salladım) " evet aynen öyle size bir görev benim gözüm ve kulağım olacaksınız ben bir hafta köyde olacağım işim çıktı" dedim " komut anlaşıldı o işi bize bırak okuldan izin almaya düşün son sınıfız o yüzden" dedi " alırım neyse başım çatlayacak gibi ağrıyor kapatmalıyım"
" tamam görüşürüz" deyip kapattı bu çocukların bu huylarını seviyorum beni zor duruma sokmuyorlar kendileri kapatıyorlar beklemeden.
Aşağı zorlana zorlana inip - mutfaktan geçip bir kupa ve sade bir kahve hazırlayıp masaya geçerek yavaş yavaş içip kendimi uyandırmayı kendimi gelmeye başladım - kahve iyi geldi sonra bir güzel yıkanıp çıkıp kahvaltı yapıp evde olacakları düşünüp çözüm bulmalıyım.
Dün gülün fikrini beğendim berkten ziyade gülün aklı cin gibi zehir gibi çalışıyordu bazen saptırabiliyor ama akıllı kız ve o benimle ilk arkadaş olandı - dosttan ziyade ikinci kardeşim gibidir. Destekler ve yanımda olur her zaman.
Kupayı musluğun altına koyup içini suyla doldurup yukarı çıktım.
Banyonun kapısını açarak içeri soyunarak girip sepete attım ve kabinin içine girip - baştan aşağı su döküldü ( gerçek anlamda ) kendimi biraz ayılmış hissettim. Duşta fazla kalmamayı çünkü fazla kalmayı sevmiyordum. Zamanımı boşa harcıyordu - işlerimi yapıp banyodan çıktım - havluya sarılıp çıktım içerİden - evde tek olmak beni yoruyor cidden of ya...Odama girip üstüme çamaşır ile gündelikleri mi giyinip yatağın üstüne yayıldım - telefonu elime aldığımda gezindim medyada sonra bıkarak yatağa attım telefonu - odadan çıkıp aşağı indim. Koltuğa oturup televizyon açtım böyle boş boş oturmak bana göre değildi - aşağı inip ışıkları açtım odanın- asılı salgıları alıp elimi salıp torbanın karşısını geçtim - derin nefes aldım - verip bir sert geçirdim bir daha sinirlerim ve sıkıntılarımı geçirmeyi çalıştım. Tekmeyi unutmadım bir daha bir daha sinirlerim tavanda dün olanları düşündükçe sinir oldum.
Ne dediğini hatırlıyorum benden daha da hoşlanmış ayrılmayacak mış ama inanmıyor katil olacağımı iyi inanma o zaman ne yapalım dört gün boyunca diyelim cuma günü ders yoktu hafta sonum vardı pazartesi gününü öğlene aldım zaten sorun yoktu işlerimi halledelim gözüm ve kulağım olacaklardı benim o ikizler.
Bu işte bittiğine göre - durdum soluklandım biraz oturağı oturup düşündüm demir için sorun olabilirdi dersi vardı zaten uzak bir yer değildi ama izin alması lazımdı benimle birlikte gelmesi için.İki kat yukarı çıkıp odama girip telefonda son durum güncellemesi yaptım gruba " rapor gereksiz bize dört gün bir hafta orada ne yapacağız cuma gün ders yok hafta sonu eklendi ve pazartesi benim öğlene dersim var dün gün orada olalım yeter " dedim görüldü işareti ile inmeden banyodan havlu alıp telimi silerek aşağı inip koltukta oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Katil ( Kraliçe )
Mystery / ThrillerAcı nedir çok iyi bilirim. Nasıl bir his olduğunu ama bana yaşatanları affetmem. Kalbimde bir an için sevgi kaldıysa onuda saklarım ihtiyaç olur diye ama gerisi hepsi nefret ölüm bir kan şeklindedir (Yazardan not : günler tarihler birbirine girdi...