Acı nedir çok iyi bilirim.
Nasıl bir his olduğunu ama bana yaşatanları affetmem.
Kalbimde bir an için sevgi kaldıysa onuda saklarım ihtiyaç olur diye ama gerisi hepsi nefret ölüm bir kan şeklindedir
(Yazardan not : günler tarihler birbirine girdi...
Şirketin içine girdiğimizde bir curcuna ile karşılaştım biri beni görüp yanıma gelip söyledi " Miray hanım biri senin projeni çalıp çıtır çıtır yiyor " dedi ne diyor bu adam anlamadım ama onları fazla endişelenip işlerimin bozmasını istemem o yüzden güven sağladım " ortaklar isteğiniz yerine gelecek son kez ona veda edeceğiz kim malımı kendisi gibi gösterene ve zarar verene kar bırakmam ve bir kızımla veda edecek " dedim akıllarında o soru kaldı nasıl olacak o iş dediler gülümsedim " ölecek " dedim memnun şekilde ayrıldılar içim rahatlamış oldular ofise geçip diğer işleri baktık gülle o şahısın kim olduğunu araştırmasını istedim birkaç sipariş almıştık işler yoluna giriyor derken birden engel çıktı o engeli kaldırmamız lazım bunu inanıyorum işlerden başımı alamamıştım ki telefon çaldı kim diye açtım " alo efendim " dedim bir kadın sesi herhalde birinin sekreteri dinledim " Miray hanım ben Melih beyin asistanı lale Melih bey sizinle acil bir konu konuşmak istedi toplantı ayarlamanız uygun mu " diye sordu güle seslendim kapı açıldı " gül uygun bir güne toplantı ayarla Melih beyle " dedim " tamam bende ayarlarım " dedi hım hım deyip konuştum " Lale hanım sizle iletişim halinde olalım haber veririm " dedim " tamam bekliyorum " dedi kapattı telefonu kapattım geri işime döndüm sonra kapı çaldı gir diye seslendim önümde dosyalara bakarken " evet gül " dedim bana o geldi dedi devam etti " izin vereyim mi gelmesini " başımı salladım kapıdan içeri girdi kim diye bakarken ne diye baktım bana sırıttı " ne sırıttın pişmiş kelle gibi " dedim devam etti " bana kızarsın sanıyordum "
" Neden kızayım ki anlamıyorum kötü bir şey mi yaptın " dedim daha da suçlu gibi gözüktü devam etti " sabah haberleri görmedin mi " haberleri bakmadım çünkü " ne halt ettiğini söyler misin Serhan bey " dedim derin nefes alıp bıraktı " o kişi ben desem ne dersin "
" Ne o kişisi " diye sinirlerim çıktı ona baktım " malını kendim gibi gösterip kullanan " az önce ne duydum o salak ya da sahtekar sen miydin ayağa sıçradım sonra yakasından tuttum " sahtekar birisin sen kimin malını sahipleniyorsun senin mi kandırma beni " sakin ol bebeğin zarar görecek derin derin nefes alıp bıraktım kendini savunmaya kalkıştı " ben onu se-
Koruyacak birilerin var mı peki sevenlerin sözünü merak ediyorum son cümlen " dedim yutkundu teslim oldu gülü çağırdım sandalyemi oturup sakin olmayı çalıştım " bu hırsızı gözüm görmesin " dedim onu odamdan çıkardı su istedim demir kapıdan içeri girdi " iyi misin sinirlenme bebeğimiz " dedi sakin olmayı deniyorum ya çok sakinim suyu uzatmadı kendisi içip sandalyemi kendisine çevirip bana ağızdan verdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onun ağzından içmek çok güzel bir histi geri çekildiğinde gülümseyip dizlerimin önünde eğilip " bak bebeğim annen mutsuz onu neşelendir " dedi gülümsedim " böyle gülmen için her şeyimi feda ederdim " dedi daha gülümsedim seni seviyorum be adam " çıkışta seni güzel bir yere götüreceğim " dedi gülümsedim sandalye çekti yanıma birlikte çalıştık bana sordu " ne sinirlendirdi " bunu düşündükçe sinirlerim alt üst oluyor sakin olmalıyım bebeğimiz için " önemsiz biri işte hayatım çalan biri buraya gelip itiraf etti " dedim kim diye baktı ismini söylediğimde önemsemedi önemsiz dedi işe döndük akşam olduğunda " siz çıkın karı koca dostumu rahatlat demir hamile bir anne sonuçta " onları geçen gün söylemiştim çünkü pelin yüzünden neyse çantamı ve montumu alıp arabaya doğru giderken " her gün ben süreceğim yanıma geç " dedi peki deyip bindik biz nereye gidiyorduk emin değilim ama onu takip edeceğim o yüzden sormadım telefonla ilgilendim haberleri baktım o adamın habere çıktığını izledim izledikçe sinirlerim çıktı başka bir şey açıp onları baktım imzalanacak belgeleri baktım " geldik " deyince önüme baktım burası güzel bir yere benziyordu. Fark etti kapımı açıp indirdi kapıları kilitleyip kapıdan geçtiğimizde biri bizi selamladı " kraliçem bu benim dostum selin bu kadın " dedi bana tıp tıp baktı adam konuştu demir " kraliçem Miray " dedi suyu gitti " burası katliam alanı değil lütfen gidin " dedi anlıyorum ama ben diyecek iken " sadece karımla vakit geçirmek istiyorum korkma artık sadece bir anne o yüzden bıraktı " bıraktı deyince bizim mafyaları kısa süre çalıştırdığınız için sağ olun ama ben bir anne olarak ayrılıyorum bebeğimle ilgileneceğimi yazdım üzülerek kabul ettiler gülümseyip masamıza geçtik garson bizi bekledi sipariş ettik " ben çorba ile salata " dedim demir balık dedi sonra elimi tutarak gülümsedi " sizi ben bakacağım annene söz verdim babanın sözü " dedi gülümsedim yemekler gelince iş hakkında konuştuk geleceğimiz hakkında ve evlilik tarihi işler yoluna girdiğinde dedim Ekim ayına dedim ortalarında sorun olmazsa dedim başını salladı komik şeyler söyledi güldüm bu adam beni mutlu ediyordu onla olmak sinirlerimi alıp götürdü yemek bitince çay ile tatlı istedik birlikte yedik yani ben ona o bana yedirdi ona gülümsedim sanki üç ayın tedavisi gibiydi - hesap istedik ben dışarıda onu beklerken kapıda dostuyla " yeni bekleriz sizlere korktuğum için özür sakin bir ortam o yüzden " yanına yürüyüp omzuna koydum içtenlikle gülümseyip " anlıyorum bıraktım artık ölümlerle ha bir iki kişi işleri bitirip ondan sonra huzurlu olacağım merak etme selin bey " dedim samimi şekilde gülümsedi el sallayıp arabaya geçtim arkamdan gelip bindirdi kendi koltuğuna oturup bana dediği şey şu oldu " daha bitmedi yalnız kaldığımız günleri hıncını alacağız " dedi bende bunu biliyorum tahmin etmiştim ne plandığını çözemiyorum işte eve kadar böyleydi sonra beni indirip kapıya açtığında " evde kimse yok inatçı bir kardeşin ama yalnızız sen, ben ve bebeğimiz dışında " dedim kapıyı arkamdan kapatıp yürüttü ayakkabılığın mı çıkartıp doğru çıktık o an bir an gerçekleşti unutulmazdı cidden.
