Tatlı Katil ( Kraliçe )

²⁵|Psikobat Hayaletin Kurbanı |

Miray

Bugün neden ayrıca huzurlu hissettiğimi çözemedim. Sabah haberci kuşlar kulağıma fısıldadı cıvıltıları bana bir şey söylediler acaba ne olabilir diye okul çıkışında arabayı binmiştik - projemi sunmuştum sonunda finale girme şansım olmuştu haziranın ilk haftanın ilk günü sınav olacaktık sonra hafta sonu mezun olup bu okuldan kurtuluyordum.

Arabayı biner binmez Merveyi arayıp haber verdim " Merve hazırlan o gün geldi kurtuluyorsun o çınar herifin de" dedim tamam dedi telefon kapandı yüzümü gülümseyerek bu ölümü çok bekledim çok harika bir cenaze yapacağız ekibe bakıp aynadan " ailesi güvende mi çocuğu okula başladı mı" başını salladı nasıl bir baba oldun tanrının verdiği bu görevi sen hiç iyi kullanmadığını tanık ettim berke aradım bizden önce varmıştı çıkmıştı çünkü " berk her şey hazır mı ölümü evinde olacak çok hoş olmaz mı bunun habercisi de Merve yanına giderken o arasın çünkü sen çok şüpheli olursun kime verildiği ise o tanıklık edecek" dedim telefonda anlaşılmıştır dedi tamam deyip telefonu kapattım.

Hava kapalıydı çünkü okuldan akşam çıkmıştık hep derste bunun için bekledim o yüzden fazla sabırlı olamadım sabırsızın biriyim biri gitti diğerleri kaldı onlarda çorap söküğü gibi sökülmeye hazır beklemede ler.

Her şey düzgün gitti plan kusursuz gidiyordu her televizyonda duyduğum bir gerçek vardı ama beni bulamayacaklar için şüphem yoktu çünkü ben görünmez bir katil dim. Ölüm fermanın geliyor çınar bey beni tanımadığın için kötü bir oyun oynayacağız ve ben yaşayan sen ise ölü olacaksın.

Sonunda onun evinin önünde durdum - Merve kapıda beni gördü yanıma koşarak sarıldı murat onu arabayı bindirdi. Çınar kapıda bekliyordu beni yanına geldiğimde " zamanı uzatsaydın biraz geç alsaydın" dedi berk ile Hasanı işaret verdim onu sürüklediler içeriye doğru gül sandalye bulup getirdi arabadan ipi getiren Merve oldu " arabada dursaydın"

" izleyeceğim" dedi peki dedim " ama uyarmadım demeyin onun yaptığını aynısını yapacağım özellikle demir kendini tut"

" ne yapacaksan çabuk bitsin sonra eve gidelim sınavı çalışacağız"

" anma da çalışkan biri çıktın"

İşaret verdim onu sürükleyip sandalyeyi bağladılar iki ölüm silahım vardı birini Mervenin yapmasını söyledim diğerini ben yapacaktım biri kendi için yaptıklarını biri babam içindi - bıçağı alıp duvarı güzel evin duvarlarını mahvettim kahkaha attım önüne geldiğimde " kraliçe sen kimsin" ben kim miyim hep bu sorular sorulur bana ben gerçekte kimim iyi sana ipucu vermemi ister misin ya da sana kısaca sözümü fısıldayıp öldürsem mi bilemedim neyse yapacağımı yapıp gitmeliyim yoksa demir sinirden mi kıskançlıktan mı kurdurulacaktı bilmiyorum valla.

Etrafında dönüp durdum ne yaptığımı anlamadı ama bıçakla yapmayacaktım ilaçla yapmayı seçtim o yüzden bu görevi en çok hak edene verdim yapmak istemiştim ama o bunu çok istiyordu.

Omzunu tuttum " benimle olmak istiyorsan söylemen yeterli bunu yapman yerine -" demir sakinliğini koruyamadı sanırım yumruğu yedirdi çınarı güle demiri çekmesini söyledim çekip ona bir şey fısıldadı sonra sakin oldu uyanan boğayı nasıl uyuttun sen neyse konumuza gelirsek önünde durup çömeldim bana bakıp " kraliçe sen kimsin" diye sordu beni mi merak ediyordu güldüm " gerçekte ben kimim hiç bulmayı çalıştın mı ya da sana birini hatırlattın mı" dedim başını hayır olarak salladı güldüm " peki sana bir ipucu Mert Atalay birini hatırlattın mı" yine başını salladı unutmuş olamazsın o kadar çok çünkü ben onu her daim görüyorum unutamıyorum eğer bir yöntemin varsa bana da paylaş ki görmeyim o kabusu.