Üstünden bir kaç kez geçip durduk sonra ise yapacağını söyleyip beni mutlu etmek için her şeyini vereceğini söyleyip durdu kardeşim. Bir şey istemiyorum beni zaten mutlu ettin yanımda olduğun için ama onu kıyamadım kendin bilirsin dedim - pelin bilgisayarda sitesine girip mesajlaştı benim ismimle bana gösteriyordu bizim kurban olacaktan habersiz bir şekilde beni bildiği için nerede buluşacağımızı ve saati bile vermişti bu biraz erken değil mi öğleden sonra 2 civarı bize göre erkendi akşam olması iyi olurdu ama aklıma berk geldi perdeleri örtmesine söyledim çünkü bizi görmemeleri gerek bizden önce o gitmeli ve ayarlamaları yapması gerek berki arayıp haber verdim " tamam o iş bende Kraliçe oraya doğru rota değiştirdim başka"
" yok bu kadar bu arada bora beyimiz den önce gidip perdeleri ve ışıkları kapatmalarını söyle ya da o gelince yaptır biraz tırsar anlaştık mı sen ne yapacağını bilirsin - tamam kapat" deyip telefonu suratına kapatıp bizimkileri döndüm " bu iş daha zevkli olacak kısa bir aradan sonra" dedim gülümsediler pelin kalkıp " ben hazırlanayım kıyafet seçim" dedi arkasından yürüdüm odaya girdiğimizde bana benzettik her şeyiyle işte kıyafet ve makyajla sonra kardeşime " unutma Pelin emin ol biraz konuş ve işaret ver o sıra bizimkileri işaret vereceğim" dedim başını salladı hazırlandık biz en son çıkacaktık sonuçta gündüz vakitlerine ayarlanmıştı bu iş bende ona göre hazırlandım bir ara odama girip ne giydiğimi karışmak istedi ama pelin " sen neyi oldunda karışıyorsun yakında hiçbir şey olacaksın ablamı" ne mana ya da ima ettiğini çözemedim gerçi ama takmadım giydiğimi giyip çıktık odadan gül bana baktı " biz erken gidip ona sürpriz yaparım ne dersin arabada bekleriz"
" aslında olur" dedi kapı çaldı kapıyı bakmayı demir gidip gelen kişiyi gördüğümde ağzım açıldı bizim çekirge buraya kadar gelmişti " bende geliyorum sevgilimi görmeye" ağzındaki baklayı çıkardı sevgilisiymiş kardeşimin ama Pelin hoca derken sen ne ala kendini sevgili ettin anlamadım tamam dedim " ama uyarı bir belirti gösterirsen işin biter seninde sinirlen belli etmeden" dedim başını salladı.
İlk biz gittik tabi evden kapıyı kapatarak mekanı arabayla ulaşıp pelin aşağı indi berke işaret verdim onu eşlik etti ajanlar gibi saklandık bizi fark etmesin diye öylece bizde çıkacağız ama bora içeri girer girmez - bekliyorduk saatin gelmesini - konuşmalarını duymak için telefonu açık tutmasını söyledim ben aradığım sıra açmış ve duyacaktım neyse dedim.
Bir karartı belirdi anlaşılan kendisi gelmişti saati bakıp gülümsedim " oyun başlasın" dedim içeri girer girmez kapıdan çıkıp dördümüz çıktık cenkte göründü o da kaçırmak istemedi kuzenin sergilediği oyunu gülümseyerek yanımıza geldi " annemden izin aldım bir kaç saatliğine sizinleyim e ne kaçırdım"
" yeni başlıyor" aradım pelini ve dediğim gibi karanlıkta kapıda dikilmiş konuşmalarını duyduk telefondan - seslendi kardeşim sonra boranın sesiyle efendim dedi adımı söyledi güldüm sessizce kardeşimi beni sanıyordu bunu kaçırmadan izlemek çok güzel oluyordu diğerleri için üzülüyordum ki berkin mesajıyla sevindim kameraları yönetiyordu kendisi kaçıranlar film gibi izleyebilir canlısı güzeldi ama olsun soruları başladı " bora bey eski halimle görseydin ne yapardın" beni eski beni görseydi ne yapacağını zaten biliyordum ve bildiğim cevabı verdi yanıltmanın bekliyordum şaka şaka geçmişte sen ne isen gelecekte o sun " bilmem yeni halini gördüm belki görseydim eski seni aynısını yapardın" kandırıldıkça gibi oynadın pislik sinirlenmedim ama yanımdaki hafiften sinirleniyordu gözümle baktım sakinliğini devam etti devam ettik dinlemeyi " beni hiç mi sevmedin geçmişte" dedi ne aptalca soru kardeşim ben salak olmasaydım kanmasaydım şimdi mutlu olurduk devam etti " peki şimdi ki benle aşık olur muydun" tabi ki köyde görüp sarkan oydu elini öpme sesi geldi zor tutuyorum bu adamı elimle engelledim işareti gördüm saati parladı biz her şeyi ayarlamış ve hazırdık ışıkları açtı ve Cenke'e işaret verdim yapacağını biliyordu bir sandalyeyi koyup borayı oraya oturttu - ben bu gösteriyi beş yıldız verip alkışlayarak içeri girdim gülerek karşısında dikildim " demek hala geçmişteki sensin değişme yok" dedim elini zorla alıp avucunun içine çakının bıçağıyla acıtarak baş harfi mi yazdım " bu lanet gibi elinde kalacak" dedim gözleri yalvardı güldüm " seni öldürmek kurtuluşun olur diye biraz zorlaştırdım öleceksin ama acı çekerek - ne derler bilirsin yaşattıklarını yaşamadan ölemezsin" dedim pelin yanıma geldi " kardeşimi tanıdın mı onu ben sandığın kişi çok benziyoruz değil mi" dedim elinde enjektör tabancasıyla üstüne oturdu Aliye baktım sonra demir araya girip bir şeyler fısıldadı ve sakinleşti ne dediğini çözemedim ama neyse kalkıp güle uzattı kulağına eğilip " burada olanları birini anlattığını göreyim ya da duyayım senin için kötü olur unutma tedavisi ellerimde" dedim serbest bıraktım korkak gibi kaçıp gitti biri daha gitti yine o kötü enerji hissettim ürperdim pelini yanımda sanırken onu demirin yanında kötü kötü baktığını görüp yanlarına gittiğimde aranızdaki neyse artık ortaya çıkmasını bekliyordum kaç gündür böylesiniz usandım artık diye ikisine " hey karışmayım diyorum ama çok belli ettiniz aranızdaki şey ne" sordum pelin derin iç çekip bana dönüp konuştu " abla bunu onun söylemesini bekliyordum ama sanırsam söylememiş" dedi neyi bana söyleyecekti anlamadım devam etti " abla listen deki son kişi ve her şeyi başlatan biri vardı son katil"
" e biliyorum ne olmuş ki" dedim devam etti " o kişiye her şeyi açıklaması için zaman vermiştim ama zamanı tükendi ben açıklıyorum mektuptaki Karabulut soylu çocuk Demir oluyor" kavrayamadım kim kim oluyor ilk başta şaka sandım olamaz diyerek sonra pelini bakıp maalesef diyen bakışlarından sonra demire döndüm boynunu bükmüş yere bakıyordu afalladım bana onca kez söylediklerinde inanmadım ne ima ettiklerini çözemedim saçmalık diye sandığım şeyler doğru mu çıktı " olamaz" ağzımdan bu kelime çıkmıştı hala benle oynuyor muydu bilmiyorum ben yine salaklık yapıp aşka kendimi kaptırdım yine aptal şekilde kandım kendimi tanıyamıyorum şu an.
Mekandan uzaklaşıp taksiyle oradan uzaklara gittim.
Ben salaktım yine eski salaklığı mı geri kazanmıştım inandım ve mahvoldum yine bunu bana nasıl yapabilir sürekli aptal kızlar kendini yediremediği için bunu tekrar ediyorlardı milyonlarca kez ama ben kendimi biliyorum benim huyum du aptal gibi testler yapıp ona güvenmek saçma testlerden çok yalan makinesi takıp sorular sorsam belki güven doğabilirdim ne yaptım inandım.
radyoda üzücü şarkı çıktı bir sözünde iki seçenek sunuyordu bana işaret mi veriyordu ya pas edecektim ya da savaşacaktım- artık bunları fazla uğraşmak istemiyordum.
" burası" dedim parasını verip çantamı alıp dışarı çıktım ve bir uçurumun kenarında durdum derin nefes alıp bıraktım - kendimden vazgeçtim onu o kadar aşık oldum ki hiç kimseyi inanmadım bana anlattıklarından umursamadım kurbanlarım bana hep söyleyip durdu yanındakini fazla güvenme güvendim aptal gibi gözlerimi yumdum sessizliği kendime bıraktım ses yoktu kafamı dinlemek istiyordum pelin tek yanımda sen ol ve diğerleri olsun onu seviyordum bana özel biri olarak hissettirdi ben şimdi seni nasıl unutacağım bilmiyorum.
Sessizlik bir sesle bozuldu pelinin sesini duydum yanımı döndüm bana koşarak yanıma geldi kucakladım " ablacım sen mi geldin" dedim saçından öptüm yakın ses uzaklarda yabancı gibi geliyordu - bana bakıp sordu " abla yabancıyla ne yapacaksın babamın mektubunda ne karar verdin"
" bana bıraktı benim vermemi istedi bir karar aldım sözleşmeli evlilik artık bıktım kardeşim davası son bulsun" dedim başını salladı " yarın bu işi son veriyoruz nikah kıyıyoruz" dedim arabayla birlikte bindik yanımda pelin oturuyordu eve kadar sürdü sonra ilk ben sonra pelinin arkasından katil indi eve girdiğimizde gül açtı " kağıt kalem getir" seve seve alıp getirdi masayı geçip " yaz kızım" dedim güldü kalemi hazırdı söyledim maddeleri.
İlk madde: evin içi düşman dışarıda dost ( ailemiz için)
ikinci madde: kraliçe devrimi sona erdi
üçüncü madde: hediye verme yasağa
dördüncü madde : çocuğumuz olursa bu evlilik gerçeği dönüşecek ( büyük ihtimal olmayacak)
ve son olarak ayrı yatak ve kızlık soyadım sıraladım ve yazınca imzalayacak yerleri ayarlayıp elimize verdi imzaladım işte " tek nikah olacak mutlu evlilik değil anlaşma bu" dedim peki dedi " eğer bebeğim olursa tazeleme yapabiliriz" ekleyip güle bakıp " bunu sakla dosyayı koy" dedim başını sallayıp boş bir dosya bulup içine koydu biz odaya çıktık pelinim uyumuştu ben ise gözlerim açık olanlarını düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Katil ( Kraliçe )
Mystery / ThrillerAcı nedir çok iyi bilirim. Nasıl bir his olduğunu ama bana yaşatanları affetmem. Kalbimde bir an için sevgi kaldıysa onuda saklarım ihtiyaç olur diye ama gerisi hepsi nefret ölüm bir kan şeklindedir (Yazardan not : günler tarihler birbirine girdi...